‘Müziğe iyi davranmak gerekiyor’

Yeni albümüyle adından söz ettiren Ebru Yaşar’la projesini, müzik sektörünü, eşini ve ikiz bebeklerini konuştuk.

‘Haddinden Fazla’ albümünün hikayesi nedir?

Bir önceki albümü beş yıl önce çıkarmıştım. Bu süre zarfında yeni projeye hazırlandım. Uzun süre ara verip, hayranlarına iyi bir şeyler ortaya koymak için şarkıların hepsini nakış işler gibi dikkat ederek seçtim. Toplamda 10 şarkı yer alıyor.

Zakkum’un ‘Ben Ne Yangınlar Gördüm’ şarkısını seslendirdiniz. Fenomen olan parçayı yeniden seslendirmek risk değil mi?

Tabii ki çok büyük bir riskti. ‘Hayranlarımız ne der?’ diye düşündük. Müzik risktir, hissettiğimi yaptım. Şarkıyı güzel cover’ladık. Zakkum grubu üyeleri de çok beğendiler.

Parçalar milyonları aşan tıklamaya ulaştı. Bu kadarını bekliyor muydunuz?

Aslında emek itibariyle bekliyordum. Albümün tamamı beğenildi. Bu benim için çok önemli. Çünkü tek şarkılık bir çalışma yapmadım.

Albümlerin maddi anlamda geri dönüşü yok. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Artık herkes tek şarkı yapıyor. Onun maliyeti bile çok fazla oluyor. Bir de kimse söz ve müzikte indirime gitmiyor. O yüzden herkes tek şarkı yapıyor. Fakat ben hem ara verdiğim, hem de albümden gelen sanatçı olduğum için tek şarkı yapamazdım. Bu işten manevi olarak mutlu olmak gerekiyor.

Bir daha beş yıl ara verir misiniz?

Beş yıl aranın 2-3 yılı şarkı aramakla geçti. Parçalar eskisi gibi hemen bulunmuyor. Artık üretim yok. Herkesin elinde telefon var, her şey daha kolay ulaşılır olduğu için duygular köreldi. Aşk acısı da yok. O yüzden şarkılar çıkmıyor.

90’lı yıllar müziğin en yüksek olduğu dönemdi, bu zamanlarsa geriledi. Siz nasıl değerlendirirsiniz?

Önemli olan bestecilerin, aranjörlerin ve şarkıcıların duyguyu kaybetmemesi. Duyguyu kaybedersek, her şey biter. İnsanlar farkında olmasa da müzik hayatımızın çok büyük bir bölümünü kaplıyor. İnsanı psikolojik olarak iyileştiren ve tedavi eden bir şey, bunun zaten bilimsel açıklaması da var. Müzikle tedavi eden hastaneler mevcut. Müziğe daha iyi davranmak gerekiyor.

Hem arabesk hem de pop çalan radyolarda şarkılarınıza yer veriliyor. Siz kendinize hangisine yakın hissediyorsunuz?

İki yerde çalınmak güzel. Sesim kimseye benzemiyor. Kolay taklit edilebilir bir ton değil. Ses rengim her şarkıyı söylemeye müsait. İTÜ Konservatuarı Sanat Müziği Bölümü mezunuyum. Türkü söylemeyi de çok severim. Her tarzdan söylüyor olabilmek, herkese hitap edebilmek güzel bir duygu.

‘Tasarruf etmeyi severim’

Necat Gülseven’le evlendikten sonra hayatınızda neler değişti?

Evlilik güzel bir kurum. Sevdiğin insan ve anlaştığın birisiyle evlendiğin zaman daha güzel. İkizlerim dünyaya geldi. Zor bir hamilelik süreci geçirdim. Şimdi dışarıda gördüğüm bir hamileye daha duygusal bakıyorum.

Sokakta gördüğüm çocukta kendi çocuklarımı görüyorum. Anne-baba olduğunuz zaman duygular ikiye katlanıyor ve gerçek insana dönüşüyor bence.

Göz önünde olduğunuz için eşiniz sizi kıskanıyor mu?

Hayır. Özgür bırakıyor ama eli her zaman üzerimdedir. Bana destek oluyor.

Eşinizin size pahalı hediyeler aldığı yazılıyor. Bu rahatsız ediyor mu?

Bazen çıkan haberler abartılıyor. Öyle olduğu zaman da üzülüyoruz. Mütevazı bir şekilde yaşamaya çalışan bir çiftiz. Memur bir aileden geldiğim için tutumluyumdur. Tasarruf etmeyi severim. Har vurup harman savuranları görgüsüz bulurum.