Galatasaray-Gaziantepspor maçının ardından spor yazarlarının görüşleri
.
1
Yasin'siz: 0 Yasin'li: 1 (Uğur Meleke)
Olcan, Yasin, Hajrovic, Bruma, Amrabat, Yiğit Gökoğlan, Endoğan Adili, Ontivero, Engin, Sercan, Erman, Kazım, Culio, Riera, Pino, Serdar Özkan... Galatasaray’ın son 4-5 yılda kenar hücumcusu bulmak için yaptığı yatırımlarla muhtemelen Fildişi Sahili’nde dört başı mamur bir açık oyuncusu okulu kurulur, o kampüsten de şimdiye kadar bir-iki Gervinho, bir-iki Kader Keita üretilirdi! Hagi’nin, Terim’in, Mancini’nin, Prandelli’nin yaptığı onca kenar adamı transferi sonunda dün yine çizgilerde oranın oyuncusu olmayan Emre Çolak’la, Galatasaray’ın oyuncusu olup olmadığı tartışılabilecek Olcan başladı. Fatih Terim Galatasaray’a açık oyuncusu bulamadığını kabul edince takımı kenarsız bir formata çevirmiş, 4-1-2-1-2’ye (baklava dilimi orta saha düzenine) dönmüştü. Hamzaoğlu ise kenar adamı bulma konusunda, 4-2-3-1’de ısrarcı. Hamzaoğlu’nun ısrarcı olamadığı konuysa, enteresan bir şekilde kendi bulduğu doğrular! Galatasaray’ın başına geçer geçmez hücum etkinliğini iki küçük rötuşla artırmıştı: Birincisi, çift santrforlu düzene dönmek. Ofsayt rekorları kıran Burak’ı Umut’un birkaç adım arkasında oynatmak. İkincisi de uzun zamandır yok olan Emre Çolak’a güçlü bir şans vermek. Her iki rötuş da iyi sonuç verdiği halde haftalar ilerledikçe iyi oynayan Emre’yi kenara mahkum eden kendisi. Umut’u düne kadar hiç yakışmadığı sağ açığa kaydıran da kendisi! Ayrıca Hamzaoğlu’nu ligin kızıştığı dönemde zirvede tutan adam Yasin Öztekin’in de yine onun eliyle kulübeye dönmesi de bir başka gariplik. Belli ki Hamza Hoca’nın kendi bulduğu doğrularla da problemi var. Bizim bilmediğimiz, ya da en azından sahada göremediğimiz başka hesaplar var kafasında. O hesaplar her neyse, 60’a kadar Galatasaray’ın iplerini tuttu dün gece. 60’ta Yasin girdikten sonra bambaşka bir takım vardı sahada. İlk bir saatte bulduğu pozisyonların 5 katını yarım saate sığdırdı Galatasaray. Pozisyonların büyük bölümü de Yasin’in soldan driplingleri veya Yasin-Emre anlaşmalarıyla geldi zaten. Golü belki Yasin atmadı, attırmadı. Ama Antep’in direncini kırıp Arena’dan puanla çıkamayacağı hissini veren adam kesinlikle oydu. Dün maçtan önce Okan Buruk’a tek seferlik bir şans verilse ve Galatasaray’dan bir oyuncuyu yedek bırakma hakkı tanınsa kimi seçerdi sizce? Bence Yasin’i... Arena’dan puan çıkarsalardı, sanırım Okan Hoca büyük bir teşekkür borçlu olacaktı Hamza Hoca’ya! (Milliyet)
2
Zor kazanıldı (Osman Şenher)
Kalbi olan maça gelmesin... Hayatım boyunca böyle bir şampiyonluk yarışı görmedim. Nefesleri kesmenin ötesinde bir şey. Geçen hafta Trabzonspor karşısında kaybedilen 3 puan, moralleri bozmuş. Fenerbahçe’nin Eskişehirspor karşısında kaybettiği 2 puan Galatasaray’ı şampiyonluğun yine en büyük adayı konumuna getirdi. 35 bin taraftar takımına destek vermek için Arena’ya gelmiş. Böyle bir ortamda Galatasaray, maçı kazanmak için kendini sıktıkça zorlandı. Gaziantepspor’un gol pozisyonu bile yok diyebiliriz. Burak’ın yüzde yüz 7 gol pozisyonu var. Kendini öyle bir kasmış ki normal zamanda olsa bunların en az 5’ini gole çevirir. Emre’nin 3 tane, Selçuk’un 2 tane ve 1 tane de Chedjou’nun atamadıkları gol pozisyonları var. Bu maç berabere bitseydi, inanın başlığıma ‘Futbolun adaleti yok’ derdim. Gaziantepspor, gol yememek için Arena’nın çimlerine çıkmış. Kalesinde Eray devleşirken defansı-orta sahası gol yememek için olağanüstü mücadele etti. Bunda da az kaldı başarılı oluyorlardı. Galatasaray’ın bundan sonra oynayacağı bütün maçlar böyle olacak. Takım olarak daha etkili futbol oynamaları gerekir. Melo’nun sakatlığı tam olarak geçmemiş, buna rağmen iyi mücadele etti. Selçuk, Emre ile beraber gecenin en çok çalışan futbolcusuydu. Şut çektiler, final pasları verdiler. Ama başarılı olamadılar. En büyük sıkıntı forvette idi. Burak ile Umut birbirinden tamamen kopuk oynuyorlar. Umut’un, sezon sonu yaklaştıkça formunda, mücadele gücünde eksilme oluyor. Burak’ın ise eski golcü hüviyetini bir an önce yakalaması lazım. Stresli olabilir, sakatlığı tam geçmemiş olabilir ama bir santrforun bu kadar çok gol kaçırmaya hakkı yok. Olcan-Yasin değişikliği daha sonra Umut-Bruma değişikliği Galatasaray’ın hücum gücünü artırdı, daha hızlı top oynamasını sağladı. Galatasaray’ın yedek kulübesi zengin değil. Artık bu futbolcularla sezonu tamamlayacaklar. Fakat Antep karşısında bu kadar zorlanıyorsan, demek ki perşembe günü Sivasspor, daha sonra Akhisar ve Konya maçlarında daha çok zorlanacaksın. Futbolcuların biraz daha performanslarını artırmaları lazım. Sneijder’in eksikliği çok arandı. Sneijder bu takımın beyni. Hollandalı’nın olduğu maçlarda Galatasaray daha net gol pozisyonuna giriyor ve daha akıllı oynuyor. Dün gece Sneijder’siz 3 puan kazanıldıysa bu büyük başarıdır. (Milliyet)
3
Hakan Balta hayat verdi (Serhat Ulueren)
MAÇIN başlamasına yaklaşık 2.5 saat kala Arena’nın önünden geçtim. Hava güneşli ama ısırıyordu. G.Saraylılar çoluk çocuk yürüyerek stada gelmeye çalışıyordu. Doğru dürüst yürüyecek yol yok, metro aylardır yok, otobüsler de çalışmıyor. Maç mı eziyet mi belli değil? G.Saray yönetiminin yerinde olsam maça gelen 27 bin 688 kişiye yemin ederim hediye verirdim. Sakın ola hiçbir yönetici çıkıp da, “Seyircimiz bizi yalnız bırakıyor” demeye kalkmasın. Kendi arabanla gitmeye kalksan otopark sorunu yıllardır var. Sene 2015. Stat açılışının üzerinden 4 yıldan fazla zaman geçti, 2 yönetim değişti, gelenler bir çivi bile çakmadı. Sonra da liseli değil diye Adnan Polat’a yapmadıklarını bırakmadılar. Yatın kalkın Polat’a dua edin, size senede 80 milyon dolar kazandıran Arena’yı yaptırdığı için. Aysal ne yaptı? 1 milyar doları bir güzel yedi, yanındakileri zengin etti, borcu artırıp kaçtı. Şimdi de basketbola el atıp bir darbe de oraya vurmak istiyor. Stadın adı Türk Telekom, G.Saray’ın göğüs reklamı Huawei. Yani Aysal, stada adını veren Türk Telekom’u bile kaçırmayı başardı. Bunu başarmak bile mucize! G.SARAY kötü oynamaya devam ediyor. Chedjou ve Emre dışında iyi oynayan yok gibi. Burak ve Umut çok formsuz. Burak daha 11. dakikada kendini yere atmaya başladı. Sakatlıklar onu biraz hırpalamış. Burak 40 ve 73’te bomboş topları çok hovardaca kullandı. Burak ve Umut’un kötü oyununa rağmen G.Saray farklı kazanabilirdi. 41’de Selçuk gösterişli gol atmak yerine topu kontrol edip vursa veya pas verse G.Saray öne geçerdi. Ama Selçuk hep haftanın, ayın en güzel golünü atmaya çalışıyor. ORALI BİLE DEĞİL! MELO gelince G.Saray defansı toparlanmış, dün sadece 1 pozisyon verdiler rakibe. Mete Kalkavan maça çok konsantre ama pozisyonları süzmekte zorlanıyor. Sanıyorum ki futbol oynamamış, koşarak başarılı olacağını düşünüyor. 33’te Selçuk ceza sahasına girerken biçildi, sarı kart ve faul olmalı ama Kalkavan oralı bile olmadı. SONUÇ olarak Burak’ın yapamadığını Hakan Balta şık bir kafa vuruşuyla yaptı ve G.Saray’a çok önemli bir 3 puan kazandırdı. Sezonu genelde 1 golle kapatan Hakan Balta’nın dün geceki hayat veren kafası belki de G.Saray’a şampiyonluğu ve 4. yıldızı getirecek. (Vatan)
4
Emre itaatsizlik (Mehmet Ayan)
MAÇIN ilk yarısında çok kötü bir futbol izledik. G.Saray’ın bir iki dakika anca süren yalancı baskıları, her önüne gelenin şut atma histerisiyle birleşince sarı-kırmızılı tribünlerden homurtular yükseldi peşisıra. Bizim Ilgaz Çınar ‘G.Antep’in kalitesiz kadrosuyla iyi savunma yapabilmesi için seni set oyununa mecbur bırakması lazım’ tezi doğruydu. HAKAN GÜNÜ KURTARDI BU noktada Yasin ve Bruma’nın yedekte olması hataydı. Teknik direktör Hamza Hamzaoğlu ikinci yarıda bu akışkanlığı sağladı. Chedjou ile 1, Burak ile 3 tane yüzde yüz pozisyona girilmesinin temel nedeni buydu! Topu hızla çevirmek ve oyunu kanada indirmek... Bu oyunun baş kahramanı da Emre Çolak... Takıma ‘silkinin’ diyen ve bu pısırık anlayışa itaatsizlik eden de... Hakan Balta’nın golü ise sadece bugünü kurtardı; kalan son 6 haftayı değil! (Vatan)
5
