KALIN BAĞIRSAK KANSERLERİ

Kolon ve rektum, sindirim sisteminin kalın bağırsak denen kısmını oluşturur. Son 20 cm.’lik bölüme rektum, buradan ince bağırsaklara kadar olan bölgeyse kolon olarak adlandırılır. Kalın bağırsak toplamda 1.5 m. uzunluğundadır. Kolonun rektumla birleştiği yer sigmoid kolondur. Kolonun ince bağırsakla birleştiği yere ise çekum adı verilir.
Kısmen sindirilmiş gıdalar ince bağırsaktan kolona gelir. Kolon, su ve mineralleri besinden ayırır, geri kalanı anüsten atılmak üzere depolar.

KALIN BAĞIRSAK KANSERLERİKolondan başlayan kansere kolon, rektumdan başlayana rektal kanser denir. Kolon ve rektum kanserleri bu organların iç yüzeyini örten tabakayı oluşturan hücrelerde gelişir. En sık 50 yaşından sonra gözlenir. Kanser, kolon ve rektumun dışına çıktığında hücreler yakındaki lenf bezlerine ulaşabilir. Buradan da diğer bezlere, karaciğer ve uzak organlara geçebilir.

Haberin Devamı

Bu belirtileri takip edin

4 Bağırsak alışkanlıklarında değişiklikler

4 İshal, kabızlık ve bağırsakta tam boşalmama hissi

4 Dışkıda kan

4 Normalde olduğundan daha ince dışkılama

4 Karın bölgesinde rahatsızlık (gaz, kramplar, şişkinlik)

4 Sebepsiz kilo kaybı

4 Sürekli yorgunluk

4 Bulantı ve kusma

Kalın bağırsak kanserlerindeki bulgu ve belirtiler, tümörün evresine göre değişir. Tümör bağırsak içene doğru büyürken bulgu vermezken, tam tıkandığında hastanın gaz ve dışkısını çıkaramadığı durumlar gözlenir.

KALIN BAĞIRSAK KANSERLERİ
Kalın bağırsağın sağ tarafındaki tümörlerde gözlenen belirtiler dışkıyla birlikte fark edilmeyen kan kaybı ve bu kanamaya bağlı kansızlık, halsizlik, nefes darlığı, çabuk yorulma, dışkılama alışkanlarında değişikliktir.

Zaman zaman kabızlık ve ishal atakları, karın ağrısı, karında şişkinlik, kilo kaybı diğer bulgulardır.

Tanı ve tedavi yöntemleri

Diğer kanserlerde olduğu gibi kolon kanserleri de iyice büyüyene kadar belirti vermez. Belirtiler gelişmeden önce kişinin taranması, poliplerin ve kanserin erken tanınmasında yardımcı olur. Poliplerin çıkarılması, kolorektal kanseri önleyebilir. Erken tanı konulduğunda, tedavisi daha etkin olabilir. Bu nedenle, 50 yaş üzerindeki kişiler izlenmeli ve kolorektal kanser için artmış riski bulunanlar, erken tarama programına alınmalıdır.

Risk gruplarına girmeyen hastalara, 50 yaşından başlayarak dışkıda gizli kan taraması, 50 yaşın üzerinde ise en azından beş yılda bir kolonoskopi yapılması önerilir. Risk grubunda olanlar, daha önce polip aldıranlar işlemi 1-3 yıl içinde tekrar etmeli. Kalın bağırsak kanserlerinin tedavisinde cerrahi, radyasyon ve kemoterapi başlıca kullanılan yöntemlerdir. Tedavi, tümörün yerleşim yeri ve evresine göre değişir. Tedaviye başlamadan önce hastalar evreyi, tedavi seçeneklerini, yan etkileri, maliyeti ve kendisi için uygun olabilecek yeni klinik çalışmaların varlığını sorgulayabilir.

Cerrahi: Tedavide ana basamağı oluşturur. Ama bunun için kanser uzak organlara (karaciğer, akciğer, beyin, kemik) yayılmamış olmalı. Uç uca birleştirmenin mümkün olmadığı durumlarda cerrah, sağlam bağırsağın ucunu karın duvarına ağızlaştırır, diğer ucu kapatır. Buna kolostomi denir.

Özel kolostomi torbaları vasıtasıyla dışkı dışarı alınır. Çoğu hastada bu durum geçicidir, cerrahi sonrası kolon veya rektum iyileşmesi tamamlanınca kapatılır. Rektum alt bölgelerinde makata çok yakın kısımlarda tümörü olan hastalarda kolostomi kalıcı olabilir.

Kemoterapi: Kanser hücrelerini öldürmek için antikanser ilaçları kullanılır. Sistemik tedavi olarak adlandırılır, çünkü ilaçlar kan dolaşımına geçerek hücreleri öldürür. Kolon kanserinin bazı evrelerinde ve vücudun başka yerine sıçramış olduğu durumlarda sık tercih edilir.

Radyasyon tedavisi: İyonize radyasyonla tümör hücrelerinin tahribatına yol açan lokal bir tedavidir. Alandaki kanser hücrelerini yüksek enerjili ışınlarla öldürmek amaçlanır. Radyoterapi, ameliyat öncesinde tümörün küçültülmesi amacıyla veya ameliyat sonrası nüksleri önlemek için kemoterapiyle beraber verilebilir.

Haberin Devamı