A. Can Nizamoğlu

A. Can Nizamoğlu

can.nizamoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Fenerbahçe’nin kadrosu sezon başından beri kötüydü; daha doğrusu eksikti. Sarı lacivertlilerin rölanti bir oyunla maç kazanmaları mümkün olmadığı için sürekli %100 ile oynamaları gerekiyordu. Advokaat’ın çok iyi bir kadro mühendisliği ile her zaman en doğru kararı verip, kadro eksikliğini mümkün olduğunca telafi etmesi gerekiyordu. Takım ileri gidemiyor, gol pozisyonu üretemiyor, rakip kim olursa olsun onu baskı altına alamıyordu. Evet, birkaç hakem hatası birkaç puan eksik alınmasına neden olmuştu ama ligdeki durumu bu hatalara bağlamak doğru değildi ve asıl hata sezona bu eksik ve güçsüz kadro ile başlamaktı. Zira Fenerbahçe belki de tarihinin hiçbir döneminde yetenekli oyuncudan bu kadar mahrum kalmamış, bu kadar düz ve silahsız olmamıştı.

Haberin Devamı

Yukarıdaki ifadelerdeki geçmiş zaman kipi dikkatinizi çektiyse bunun nedeni tüm bu olumsuzlukların bugünün değil dünün sorunu olması. Bir başka ifadeyle bugün Fenerbahçe’yi, Aziz Yıldırım’ı veya futbolcuları eleştirmek anlamsız çünkü tekerlek devrildi. Önemli olan bu eksiklikleri önceden tespit etmek ve onları ortadan kaldırmaktı; yapılmadı. O zaman şaşırtıcı olan bugünkü durum değil bugünkü duruma şaşırmak. Mesele Kayserispor’dan iki maçta yedi gol yemek değil, mesele Fenerbahçe’nin rakiplerine karşı oyun üstünlüğünü sağlayamaması.

Bugün benim için 10 numara, hücumcu ortasaha, kanat oyuncusu, Aziz Yıldırım, Salih vs. demenin bir anlamı yok. Zaten bu işler dün yapılmayıp bugün yapılıyorsa muhtemelen orada başka hesaplar vardır. Nitekim kulübün eski çalışanlarından, medyadaki spor müdürlerine kadar geniş bir kitlenin Fenerbahçe’nin bugünkü zor durumu nedeniyle takıma ve onun yöneticilerine alay etme noktasına varan “eleştirilerde” bulunmasının samimiyetle açıklanması mümkün değil. Bu kişiler dumanlı havaları seven kurtlar misali durumun avantajından faydalanıyor. Söylediklerinde doğruluk payı olsa da söyleme zamanları çok yanlış.

Fenerbahçe için sezon başından beri her şey çok netti ve bu köy çok uzaktan görünmüştü. Rakip kaleye gitmekte bu kadar zorlanan bir takımın ligin zirvesinde olması çok zor hatta bu takımın ilk üçte kendine yer bulması başarıydı. Var olan eksiklikler giderilmeyince veya giderilemeyince işler tamamen şansa bırakıldı ve şans ile Fenerbahçe’nin arası malum.

Haberin Devamı

Bir de aklıma gelen, yıllar önce Selçuk İnan Fenerbahçe yerine Galatasaray’a gidince lig tarihinde Galatasaray lehine ve Fenerbahçe aleyhine önemli bir kırılma olmuştu. Mehmet Ekici yarına kadar veya sezon sonunda hangi takıma gidecek bilemiyorum ama acaba Aatıf Şeşu devre arasında Trabzonspor’a gitmeyi reddederek benzeri bir kırılmaya mı neden oldu?