A. Can Nizamoğlu

A. Can Nizamoğlu

can.nizamoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sıklıkla söylenen ama hiç katılmadığım, zira doğruya ulaşmayı olanaksız hale getiren bir söz, bir düşünce hatta bir inanış var: “bu ortamda öyle davranmak gerekiyor.”

Bu feci cümle bir taraftan “bu ortam” diyerek mevcudu beğenmez gibi görünürken, geri kalan sözcükleriyle o beğenmediği ortamın yangınına odun taşıyor.

Fikret Orman’ın dönem dönem yaptığı açıklamaların yine yukarıdaki inanış çerçevesinde şekillendiğini düşünüyorum.

Orman’ın, Aykut Kocaman’ın babasının Beşiktaşlı hatta Beşiktaş Divan Kurulu üyesi olduğunu iddia etmesi, futbolcularını seçerken ahlaki kriterlere baktıklarını ve Beşiktaş’ta centilmen olmayan bir futbolcu olmadığı gibi aykırı bir davranışta bulunanların da barınamayacağını açıklaması veya bu hafta içinde Demba Ba’yı seneye takımda görmek istediğini söylemesi gibi incileri mevcut.

Sanıyorum bu talihsiz açıklamalar kendisine samimi bir ortamda sorulsa onun yanıtı şu olur: “ben de bu sözlerin yanlışlığını biliyorum ama bu ortamda böyle davranmak gerekiyor.”

Orman adına konuşup yazıyı bir varsayım üzerine kurmak istemem. Eğer Orman’ın yanıtı yukarıdaki olmaza durum daha kötü zira bu onun tüm bu sözleri inanarak söylediği anlamına gelir. Eğer yanıt yukarıdaki ise de Orman bilerek “ortama uygun” ve o kötü ortamı güçlendiren beyanlarda bulunuyor demektir.

Hiçbir sarhoş insanın sarhoşluğunu kabul etmemesi hatta onu inkâr etmesi gibi, biz insanlar da kötü özelliklerimizi hiç kabul etmeyiz. Hatta bir adım öteye gideyim, ki bunun örneğini etrafınızda kolaylıkla görebilirsiniz, kim ki dürüstlükten, ahlâktan, eşitlikten, çok çalışmaktan ve benzeri erdemlerden bahsediyorsa bilin ki o kişi bunların eksikliğini hissediyordur. Zaten onu bu beyanlarda bulunmaya iten tam da bu eksikliktir.

Bu aralar, futbol alemimizde centilmenlikten, adil oyundan, rakibe saygıdan en çok bahseden hatta kendine bu şekilde sıfatlar armağan eden kulüp Beşiktaş. Bu olumlu sıfatlar akıllara “e diğerleri değil mi?” sorusunu getirdiği gibi, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda ve özellikle davranışlarla desteklenmediği durumlarda akıllara soru işaretleri getiriyor.

Fikret Orman ile Beşiktaş transferde ve sahada çok iyi işler yapıyor. Fakat saha dışındaki iletişim ve yaklaşım çok kötü. Orman’ın sözlerini aslında hiç de kötü bir şey söylemiyormuş edasıyla söylemesi ise işi daha da kötü hale getiriyor.

Tüm bunların üzerine işleri biraz daha sarpa sardıran yaklaşım “başkaları da aynısını yapıyor” savunması. Zira yıllardır kötüyü örnek aldığımız için futbolumuz bir arpa boyu ilerleyemezken, futboldaki kötülük gün be gün artıyor.

Ne olur artık birileri çıksın ve ortamın gerektirdiklerini değil, gerektirmediklerini yapsın; yapsın ki yeni ortamlar onun yaptıklarını gerektirsin.