A. Can Nizamoğlu

A. Can Nizamoğlu

can.nizamoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin ilk altı ay finansal sonuçları açıklandı. Trabzonspor’un sonuçları henüz KAP’a bildirilmediği için o konuda henüz bilgimiz yok. Buraya rakamlarla dolu bir tablo koymak yerine kulüp bazında bilgi vermek daha faydalı sanırım.

Her şeyden önce söylenmesi gereken şu ki, ilk çeyrekte geçmiş dönemlere göre daha olumlu olan finansal tablolar, dönemin yarısına gelindiğinde olumsuza dönmüş, kulüplerin borçları artmış ve kârlılıkları azalmış. Bu durumun ortaya çıkmasında dövizdeki artışın payı büyük ama kulüp yönetimleri de hiç masum değil.

Haberin Devamı

Beşiktaş üç kulüp arasında ehvenişer. Siyah beyazlıların gelirleri geçen seneye (geçen sene daima geçen senenin aynı dönemi anlamındadır) göre %29 artarken bu artış finansman gideri dışındaki giderlerde yaklaşık %14 civarında kaldığı için normalde kulübün kârlılığı da artmalıydı. Fakat kulüplerin dövizli borçları nedeniyle devreye giren ve son dönemde çok hızlı artan finansal giderler Beşiktaş’ın yarı dönem kârının %8.80’de kalmasına neden oldu. Ayrı oran geçen sene %-11.9, bu yıl ilk çeyrek sonunda ise %25.9’du. Fikret Orman ve arkadaşlarının mali performansları görece oldukça iyi ve bu durum onları UEFA’nın “finansal fair play (FFP)” radarından uzakta tutuyor.

Galatasaray’ın finansal durumu o kadar kötü ki Dursun Özbek ve arkadaşları sanki FFP kıstaslarını tutturma çabasından vazgeçmiş gibi. Sarı kırmızılıların neredeyse tüm gelirleri kadar dönem sonu zararı var. Bu şu demek: kulübün gideri, gelirinin iki katı! Çok yüksek finansal giderler elbette Galatasaray’ın da belini büküyor ama Beşiktaş’tan farklı olarak Galatasaray’da sorun finansal giderlerden çok önce başlıyor. Başkan Özbek, Riva ve Florya projesinden gelecek paranın kulübün borçları için kullanılacağı açıklamıştı fakat bu paranın, borçların ne kadarını karşılamaya yeteceği merak konusu. Aslında geçen yıl UEFA Galatasaray’a 1 değil, 1+1 yıl men cezası vermiş, yapılan savunma sonucu +1 yıl iptal edilmişti. Fakat UEFA’nın gözü hâlâ sarı kırmızılıların üzerinde ve eğer sezon sonunda bugünkü gibi bir gelir tablosu ortaya çıkarsa sarı kırmızılılar kesinlikle en az bir sezon daha Avrupa’da boy gösteremez. Yapılması gereken ama Podolski’yi ama başka bir oyuncuyu satarak hem gelirleri artırmak hem de giderleri azaltmak, maçlara daha çok taraftar çekmek, kulübe gelir getirecek projeler yapmak.

Haberin Devamı

Fenerbahçe’nin de finansal gidişatı iyi değil. Her şeyden önce kulübün gelirleri geçen seneye göre düştü ve bunun en önemli nedenleri maç günü gelirlerindeki ve Fenerium cirolarındaki azalış. Bu olumsuzluğa yüksek finansman giderleri de eklenince ilk çeyrek sonunda kâr gösteren gelir tablosu, ilk 6 ay sonunda -75 milyon lira ile %32 zarara dönmüş durumda. Sarı lacivertlilerin UEFA ile yapılan anlaşma gereği bu dönem sonundaki zararının 20 milyon avrodan (yaklaşık 80 milyon lira) düşük olması gerektiğinden bu rakama neredeyse 6 ayda ulaşılmış olması “kırmızı alarm” anlamına geliyor. Aziz Yıldırım ve arkadaşlarının ikinci 6 ayda gelirleri artırıp giderleri azaltmaları şart yoksa Fenerbahçe de UEFA’nın men cezasından nasibini alır.

Haberin Devamı

_acn_