Uzun zamandır tartışılıyor; bu seneki Beşiktaş mı iyi yoksa geçen seneki mi iyiydi? Bu tartışma bir kenarda dursun, dün Beşiktaş her şeyden önce “eski Beşiktaş”tan iyi olduğunu gösterdi. Hani o ayakları yere sağlam basmayan, 3-0’lardan maçlar veren, özgüveni eksik Beşiktaş vardı ya, o artık yok; hem de birkaç senedir. Bunda en büyük pay orkestra şefi Şenol Güneş'in.
Dün akşam da rüyaya korkunç yaratıklar girmedi değil. Rakibin ilk atağında gol bulması ve Abubakar’ın Kiev’deki dikkatsizliğini Vodafone Arena’ya taşıması yine karabasanlara davetiye çıkardı ama bu kez kâbus bekçileri görevdeydi ve tatlı rüya bozulmadığı gibi son anlarda iyice pembeleşti.
Gecenin en büyük kâbus bekçisi Babel’di. Aslında Abubakar da maça bu rolde başladı ama sonra saf değiştirdi. Babel son zamanlarda tartışılıyor. Hayır, Hollanda ile aramız bozuk olduğu için değil, performansı nedeniyle tartışılıyor ve bu eleştirileri hak ediyor da. Fakat Hollandalının her zaman kolunda taşıdığı ve yere düşse de kıymeti eksilmeyecek iki altın bileziği var: kalite ve tecrübe. Nitekim bu bilezikler en çok gereksinim duyulan anlarda devreye girdi ve siyah beyazlılar adını ilk sekize yazdırdı.
Beşiktaş için artık Stokholm hayal değil, gayet olası bir hedef. Rakip olabilecek takımlardan, Mançester ekibi hariç hiç birisi Beşiktaş ile eşleştiğinde favori olmayacak. İngiliz devinin mevcut çalkantıları ve bu sene bir türlü dikiş tutturamamış olması da onun korkutuculuğunu azaltıyor.
Kontenjan meselesi
Son birkaç sezondur Avrupa Ligi’ni kazanmak, takımlara önemli bir kupanın yanı sıra bir de Şampiyonlar Ligi katılım hakkı sağlıyor. Örneğin Sevilla 14/15 sezonunu kendi liginde beşinci bitirmesine karşın Avrupa Ligi şampiyonu olduğu için kendini Şampiyonlar Ligi’nde buldu ve bu sayede İspanya bir rekora imza atarak şampiyonada 5 takımla temsil edildi.
Bu açıdan Beşiktaş’ın STSL’de şampiyonluğa koşması beraberinde bir soru işareti getirdi. Zira eğer siyah beyazlılar hem UEFA Avrupa Ligi’ni hem de Türkiye Ligi’ni kazanırsa Şampiyonlar Ligi için bir sezonda iki bilet kazanacak. Fakat böyle bir durumda ikinci biletin bizim ligimizden bir takıma verilmesi yönünde bir düzenleme yok. Başka bir deyişle yukarıdaki senaryo gerçek olursa Beşiktaş’ın Avrupa Ligi’ni kazanması kendisine veya başka bir Türk takımına ilave bir kontenjan getirmeyecek. Fakat Beşiktaş Avrupa Ligi’ni kazanıp, yerel ligini Şampiyonlar Ligi’ne katılma hakkı sağlamayan bir sırada bitirseydi bu durumda önümüzdeki sezon devler liginde 3 takımla mücadele etme şansımız söz konusu olabilirdi.
