Antalyaspor maçının sonlarına doğru Beşiktaş belki bu sezon hiç kalmadığı kadar zor durumda kaldı ve hiç görünmediği kadar çaresiz göründü. Fakat bu durum yeri geldiğinde Barselona’nın dahi başına gelebiliyor. Bu nedenle çok büyük bir sorun değil; sıkça tekrarlanmadıkça. Kaldı ki dünkü manzaranın Abubakar’ın “bir kez daha” takımını 10 kişi bırakması veya Perşembe’nin yorgunluğu gibi hafifletici nedenleri de vardı. Diğer taraftan Beşiktaş’ın da eksikleri var elbet. Savunmadaki aksaklıklar, büyük ölçüde bir-iki oyuncuya bağlılık, iki kulvarda mücadele etmenin getirdiği yorgunluk vs. Bunları göz ardı etmek ne kadar yanlışsa, onlara bakarak “Beşiktaş iyi değil” demek de o kadar yanlış. Futbol hatalar oyunu denirken genellikle bir doksan dakikada olan biten kastedilir ama aslında futbol bir sezon içinde de hatalar oyunu ve sezon sonunda ipi göğüsleyeni tanımlamak için “en iyi” kadar “en az hata yapan” da demek mümkün.
Bazen de en iyi ile en çok hata yapanlar aynı sezonda bir arada olabiliyor. Bu sezon ligin doğal favorileri göz önüne alındığı zaman ortaya çıkan durum bu; Beşiktaş zirve için mücadele ederken Fenerbahçe ve Galatasaray bu emeği zirveden uzaklaşmak için sarf ediyor. Netice de herkesin emeğinin karşılığını veren bir nitelikte. Hani futbolun adaleti yoktu?
Trabzonspor
Burada bir parantez de Trabzonspor için açılmalı. Bordo mavililer taşları bir az yerli yerine oturtunca bir anda ilk üç hesapları yapmaya başladı. Bu işin bu kadar kısa sürede gerçekleştirilmesinin ilk nedeni elbette Ersun Yanal ve öğrencileri fakat bu durumda Fenerbahçe ve Galatasaray’ın davetiyelerinin etkisi de en az bordo mavililerin başarısı kadar etkili. Başka bir deyişle burada da “iyi” ve “çok hata yapanlar” ilişkisi mevcut. Bugün Trabzonspor, takımların mevcut halleri göz önüne alındığında, puan farklarına karşın lig üçüncülüğünün favorisi.
Başakşehir
Dört büyük takım dışındaki bir takımın şampiyonluk şansı söz konusu olduğunda genellikle buna olasılık verilmez. Bu göz ardı edilmenin haklı nedenleri olduğunu kabul ediyorum fakat toptan bir görmezden gelme sadece futbol değil rasyonalite ile çok bağdaşmıyor. Özellikle Bursaspor’un şampiyonluk sevinci yaşamasından sonra “küçük takımlar şampiyon olamaz” klişesi ortadan kalktı ve bu anlamda o şampiyonluğun ligimiz üzerinde olumlu bir etkisi oldu. Düşüncem o ki Anadolu ekipleri için zor ve yıpratıcı olan, uzun süre liderlik pozisyonunda ve spotlar altında olmak. Bu anlamda Başakşehir’in gözden ırak olması ve onlara “götüremezler yaa” şeklinde bakılması lig yarışında onlar için olsa olsa bir avantaj.
