Aykut Kocaman’ın “bunca yıllık tecrübem” veya “her şeyi biliyorum” gibi açıklamalarını zaman zaman işitiyoruz; tıpkı dün olduğu gibi. Bir teknik direktörden Sokrates bilgeliğini beklemek haksızlık olur ama çok genel olarak ve konudan bağımsız, bir insanın ne kadar bilge olduğunu, onun bildiklerinin değil bilmediklerinin farkında olması gösterir.
Aykut Hoca’nın zaman zaman kullandığı bir ifade de “çok net gözüküyor”. Sene başında bu sözün ardından “şampiyon olacağız” derken bugün Kocaman “şampiyon olamayacağız” diyor ve nedeni de hakemler olarak belirliyor.
Buna iki nedenle hiç katılmıyorum.
Birincisi hakem hatalarına genel anlamda fazla itibar etmemem. Zira bu hatalar bir veya birkaç maçın skorunu etkileyebilse de, üç aşağı beş yukarı, değişik zamanlarda her takımın lehine veya aleyhine oluyor ve bu hataların uzun vadede şampiyonu belirleme kuvvetleri çok az. Ha, eğer ortada federasyonun ve tüm hakemlerin el ele vermiş Fenerbahçe’nin hakkını yemeğe çalıştığı gibi çok ciddi bir düşünce varsa o zaman da hiçbir şey yokmuş gibi idman yapıp maçlara çıkmak anlamsız; maç sonu açıklamalarıyla bu işin üstesinden gelmeye çalışmak yerine direkt mahkemeye başvurulsun.
İkinci nokta da Fenerbahçe’nin iyi oynamamasının gün gibi aşikâr olması. Sene başından beri bazı taraftarlar sabırla, bazıları da sabırsızlıkla Fenerbahçe’nin iyi bir seviyeye gelmesini, en azından gün geçtikçe daha iyi olmasını bekliyor. Fakat Ekim’leri Kasım’ları geçip Şubat ayına gelmemize karşın dağ, fareden fazlasını doğuramadı. Göz zevkinden vazgeçtim, gol pozisyonu üretmekte bu kadar zorlanan, tüm önceliğini savunmaya vermesine rağmen hemen hemen her maç kalesinde gol gören ve çok zor maç kazanan Fenerbahçe için bu kötü gidişin faturasını hakemlere kesmek hem yanlış, hem ayıp hem de futbol izleyicilerine hakaret.
