Futbolcuların takımın idaresini ele geçirmeleri bir futbol takımı için en büyük tehlikelerden biri. Bu iş ordunuzun bile bile savaşmamasına benzer ki bu durumda savaş kazanamazsınız.
Ünlü film Lanet Takım’ı (Damn United) izleyenler İngilizlerin efsane teknik direktörü Brayn Klof’un, Lieds’teki kariyerinin neden sadece 44 gün sürdüğünü anımsayacaktır. Eğer o kadar geriye gitmek istemezseniz geçen sene ligi zor bela orta sıralarda tamamlayan Çelsi’nin hemen hemen aynı futbolcularla bu sene açık ara şampiyonluğunu düşünün. Konte ve Morinyo arasında bu kadar fark olmadığına göre neden belli: futbolcular.
Uzunca bir süredir Galatasaray’da da futbolcuların takımın sürücü koltuğunda olduğundan bahsediliyor. Öyle ki çoğu Galatasaraylıya göre Mancini’yi, Prandelli’yi, Hamzaoğlu’yu tahttan indirip Rikerink’i o koltuğa oturtan futbolcular oldu ve sarı kırmızılı yönetim Rikerink’i gönderip takımı Tudor’a emanet edince kazanlar bir kez daha kalktı.
Teknik direktörlüğün zor bir meslek olmasının nedenlerinden biri de teknik direktörün işin başında görünüp takım ile ilgili mutlak karar verici olarak bilinmesine karşın önünde sonunda sahaya futbolcuların çıkması. Başka bir deyişle o kadar da muktedir değil hatta futbolculara muhtaçsınız. Bu nedenle adınız değil Tudor (bu arada Tudor’un teknik direktörlüğüne inancım zayıf) Guardiola dahi olsa “futbolcuya rağmen” başarılı olmanız olanaksız. Takım ile ilgili farklı düşünceleriniz olabilir ama bu durumda yapmanız gereken futbolculara kılıç çekmek değil onları kazanmaya çalışmak olmalı.
Tudor’un Kasımpaşa yenilgisi sonrası sorunun açıkça futbolcularda olduğunu beyan etmesi, bu anlamda Bruma ve Snayder’in ön plana çıkan isimler olmasının ardından Gaziantepspor maçına da bu futbolculara forma vermesi kafaları karıştırdı. Özellikle de Snayder takımına galibiyeti getiren golü atınca bir anlamda bu gol Tudor’un kalesine atılmış oldu. Zira şimdi Snayder’in oynatılmaması çok daha zor.
Sarı kırmızılılardaki bugünkü durumu Tudor ve futbolcular arasında barış sağlandı diye görmek sanırım aşırı iyimserlik olur. Diğer bir olasılık da Tudor’un pes etmesi ama bunun da olduğunu sanmıyorum. Düşüncem o ki Tudor, kalan haftalarda takımının en iyi performansı göstermesi için biraz yelkenleri suya indirdi ve tam anlamıyla bir operasyon için sezon sonunu bekliyor; ki bu aslında ilk geldiği günden beri yapması gerekendi.
