ABD Başkanı Donald Trump'ın ara seçimlerden saatler sonra yaptığı hamle, ülkeyi ayağa kaldırdı. Adalet Bakanı Jeff Sessions'ın kovarak seçimlerdeki Rusya parmağını araştıran soruşturmayı hedefleyen Trump'a karşı... Yüz binlerce Amerikalı sokağa döküldü. Beyaz Saray önünde büyük bir kalabalık toplandı. Devasa bir 'Mueller'i koru' pankartı açtı. 'Hiç kimse hukukun üstünde değildir...' 'Trump hukukun üstünde değildir...' en çok tercih edilen diğer pankartlar oldu. Göstericilere göre, ABD lideri Trump 'Putin'in kuklası...' Bazı protestocular eski başkan Barack Obama'yı özlediklerini yazdı. New York'taki kalabalık Times Meydanı'nda buluştu. Yedinci Cadde'ye doğru yürüyüşe geçti. 'Mueller'in üzerinden elinizi çekin' sloganları atıldı. Protestocular, Sessions'ın yerine gelen Matthew Whitaker'ın çekilmesini de istedi. California Los Angeles'taki bir gösterici ise 'Suçlu başkan' pankartı taşıdı. Las Vegas, göstericilerin sokağa çıktığı bir diğer şehir oldu. Ara seçimde Temsilciler Meclisi'nin kontrolünü sekiz yıl sonra yendien ele geçiren Demokrat Partililer ise, bir numaralı önceliklerinin Robert Mueller'i korumak olduğunu duyurdu. Demokratların öne çıkan ismi Nancy Pelosi, Trump'ın Sessions'ı görevden almasını Rusya soruşturmasını tehdit etmesi olarak algılandığını belirtti. Pelosi, Adalet Bakanı Sessions'ın kovulmasını Donald Trump'ın Özel Yetkili Savcı Mueller'in soruşturmasının altını oyma ve soruşturmayı bitirme girişiminden başka şekilde okumak mümkün değil dedi. Eski ABD Adalet Bakanı Eric Holders ise Trump'ın Sessions'ı kovmasını 'kırmızı çizgi' olarak niteledi. Holder, Mueller, soruşturmasını engellemeye veya karışmaya girişen herkes hesap vermelidir. Bu bir kırmızı çizgidir. Burası bir hukuk devletidir ve normlar bir adamın kendi menfaati için attığı adımlara tabi değildir tweetini attı. Reuters/Ipsos’un yaptığı bir anket de, söz konusu davanın ne kadar önemli olduğunu ortaya koydu. Sandığa giden Demokrat seçmenlerin, parti liderlerine net bir mesajı var: 'Başkan Donald Trump’ı azledin.' New York Times gazetesi, Trump'ın Adalet Bakanlığı'na geçici olarak Sessions'ın genel sekreteri Matthew Whitaker'ı atamasının, Rusya soruşturmasının geleceği hakkında birçok soru işareti uyandırdığını yazdı. Gazete, soruşturma hakkında birtakım itirazlar gündeme getiren Whitaker'ın şimdi soruşturmanın gidişatını belirleyecek yetkili haline geldiğini bildiriyor. Habere göre geçmişte Iowa eyaletinde savcılık yapan, bu eyaletten senatör adayı olup yarışı kaybeden eski Amerikan futbolcusu Whitaker, Rusya soruşturmasının kapsamıyla ilgili bazı şüpheleri olduğunu gündeme getirmişti. Gazete baş yazısını da aynı konuya ayırıyor ve 'Mueller'ı şimdi kim koruyacak?' sorusunu yöneltiyor: Whitaker dahil hiç kimsenin başlayan davaları durdurma gücü olmaması, iyi bir haber. Bunlar Paul Manafort, Michael Cohen ve Michael Flynn'le ilgili hukuki süreçler ve New York'taki federal savcıların Trump Organizasyonu'na yönelik soruşturması. Tüm bu süreçler hakkındaki son sözü mahkemeler söyleyecek. Demokratlar'ın Temsilciler Meclisi'nin kontrolunu yakında ele geçirmesiyle bir denge kurulacak. Ancak Beyaz Saray'ın 'gözü kulağı' olarak tanımlanan Whitaker, Mueller'ın soruşturmasına Trumpvari bir düşmanlık besliyor, soruşturmayı 'cadı avı' olarak tanımlıyor. Whitaker, Rusya soruşturmasını ağır hasara uğratabilir. Beyaz Saray'a Mueller'ın hamleleriyle ilgili bilgi sızdırabilir, Mueller'ın manevra alanını daraltabilir, Mueller'dan gelen raporların Kongre'ye erişmesini engelleyebilir. Trump, adalat bakanının kendi özel avukatı olması gerektiğini çok önceden açıkça ortaya koymuştu... Sessions'ın görevden alınmasını manşetten veren Washington Post ise, 'Washington tekrar savaş modunda' diyor. Demokrat ve Cumhuriyetçi Parti arasındaki muharebe hatlarının yeniden çizileceğini yazan gazete, Trump'ın misilleme tehdidini öne çıkarıyor. Başkan Trump, Demokrat Parti'lilerin yeni soruşturmalar başlatması halinde misilleme yapacağını kameralar önünde söyledi. Gazeteye göre, 2020'deki başkanlık seçimlerine kadar uzun sürecek bir savaş bekleniyor. Peki Trump'ın bu kadar canını sıkan olaylar, bitmeyen hikaye Rusya nasıl başladı? 8 Kasım 2016'daki tarihi seçimlerde Demokrat aday Hillary Clinton'ı sürpriz şekilde mağlup eden Donald Trump, kampanya döneminde Rusya ile iyi ilişkiler kurmak istediğini söylemişti. Kısa süre sonra Trump'ın kampanya müdürü Paul Manafort, Moskova adına attığı adımlar nedeniyle istifa etmek zorunda kaldı ve ilk zayiat olarak kayıtlara geçti. ABD'nin seçim sistemine siber saldırılar düzenleyen Moskova'nın Trump'a yardım ettiği istihbarat örgütleri tarafından dile getirildi, medya Trump'ın ekibiyle Moskova arasındaki ilişkileri didikledi. Trump'ın Moskova'daki güzellik yarışmasına gittiği zaman seks kasetinin çekildiği haberleri, haftalarca dünyayı çalkaladı. BBC muhabiri Paul Wood, CIA'in elinde ABD başkanlık kampanyasına Kremlin'den para gittiğini gösteren bir konuşma kaydı olduğunu yazdı. Söz konusu kayıtla başlayan süreç, gizli ABD mahkemesi FİSA'dan alınan izleme iznine kadar uzandı. Fırtına içerisinde ikinci kurban, Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn oldu. Rusya Büyükelçisi Sergey Kislyak'la göreve başlamadan iki kez gizlice buluşan Flynn, önce bu randevuları inkar etti ardından da koltuğunu bırakmak zorunda kaldı. Bu, Trump'a ilk büyük darbe oldu. Zira, Flynn göreve başlayalı daha birkaç hafta olmuştu. Gerisi çorap söküğü gibi geldi. Mart 2017'de Adalet Bakanı Jeff Sessions'ın yine büyükelçi Kislyak'la iki kez bir araya geldiği ortaya çıktı. Kampanya döneminde Ruslarla hiçbir şekilde iletişim kurmadığını söyleyen Sessions bir anda yalancı pozisyonuna düştü, Washington'da istifa sesleri yükseldi. Yine Mart 2017'de, FBI Rusya bağlantılarını soruşturduğunu resmen duyurdu. Mayıs ayına gelindiğinde ABD Başkanı sürpriz bir hamle yaptı, FBI Başkanı James Comey'i kovdu. İlk şok atlatıldıktan hemen sonra Comey'nin Rusya soruşturmasını kapatmak için kovulduğu yönünde yorumlar yapıldı. Trump ise, Comey'yi üstü örtülü tehdit ederek elinde kayıt olup olmadığına bakmasını istedi. Bu açıklamadan bir hafta sonra, ünlü tutanaklar gün yüzüne çıktı. Rusya ile ABD'deki en üst düzey görüşmesini Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'la yapan Başkan Trump'ın Moskova'ya çok gizli bilgiler verdiği medya tarafından duyuruldu. Beyaz Saray ve Rusya bu haberleri yalanladı ancak Trump kendisi tweet atarak bazı bilgileri paylaştığını doğruladı. Rusya lideri Vladimir Putin ise, ellerinde görüşmenin kayıtları olduğunu ve istenirse açıklayabileceklerini ilan etti. Sonuç olarak, dünya Rusya lideri Putin'in Trump'a kefil olduğu bir dönemden geçiyordu. Temmuz 2017'de ise, Trump'ın en büyük oğlu Trump Jr.'ın görüştüğünü kabul ettiği Rus avukat Natalia Veselnitskaya'yı, ABD lideriyle aynı masada gösteren fotoğraf, gündeme bomba gibi düştü. Trump Jr, Rus avukat Veselnitskaya ile buluşmasından babası Donald Trump'a söz etmediğini de söyledi. Tüm bunlar yaşanırken soruşturmanın başına atanan özel savcı Robert Mueller, delil toplamayı sürdürdü ve soruşturmayı Trump'ın yakın çevresine kadar ilerletti. Son bir yılda ise Trump'ın eski porno yıldızı Stormy Daniels ve Playboy modeli Karen McDougal'a para ödediği ortaya çıktı. FBI, yıllardır Trump'ın kişisel avukatı olan Michael Cohen'in bürosu ve evini bastı. El konulan belgeler arasında Stormy Daniels'a yapılan 130 bin dolarlık ödeme kaydı da vardı. Trump'ı Rusya soruşturmasında temsil eden avukat John Dowd istifa etti. Bu yılki Trump-Putin zirvesine iki gün kala ABD Adalet Bakanlığı, 12 Rus istihbaratçıya 2016 seçimlerinde Demokratik Ulusal Komite'yi 'hack'ledikleri suçlaması yöneltti. Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de gerçekleşen tarihi zirve ise, Trump'ın başına gelen en kötü şeydi. Dünyanın gözleri önünde ABD istihbaratının raporlarını yalanlayıp Rusya'nın yanında saf tutan Trump, kıyametin kopmasına yol açtı. Vatan hainliği suçlamasıyla karşılaşan ABD lideri, kendi partisi Cumhuriyetçilerin bile büyük tepkisini çekince bir gün sonra geri adım attı.