Siyaset ABD’deki dava söylentilere dayanıyor

ABD’deki dava söylentilere dayanıyor

23.11.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Başbakan Yıldırım, ABD’deki Zarrab davasında tarafların baskı altında tutulduğunu, Türkiye aleyhine ifade vermeye zorlandığını, Zarrab’ın sanık olduğu davada daha duruşma başlamadan tanığa dönüştüğünü açıkladı

ABD’deki dava söylentilere dayanıyor

Başbakan Binali Yıldırım ABD’de açılan Reza Zarrab davasının asılsız söylentilere dayandığını, davanın taraflarının baskı altında tutulduğunu, sanık Reza Zarrab’ın dava başlamadan tanığa dönüştüğünü söyledi.

Haberin Devamı

İstanbul’da düzenlenen Türkiye Ekonomi Zirvesi’nde konuşan Başbakan Yıldırım, Zarrab davasında ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Yıldırım, “Davanın tarafları orada baskı altında tutulmakta. Ülkemiz aleyhine ifade vermeye zorlanmaktadır. Sanık olarak açtığınız dosya daha duruşma başlamadan tanığa dönüşmüştür. Bunun adalet neresindedir” dedi.

‘Her şey hukuki’

ABD’deki davanın asılsız söylentilere dayandığını, dava üzerinden birtakım dedikodular ve yalan yanlış lafların ortada dolaştığını belirten Yıldırım, “Bunu da fırsat bilen birtakım çevreler Türkiye ekonomisi üzerinde operasyon yapmaya çalışıyorlar. Türkiye bugüne kadar ihracatında, ticaretinde, uluslararası hukuka aykırı bir şey yapmamıştır. O bakımdan Türkiye’ye zorlama yolu ile buradan finans sektörümüzü sıkıştırarak Türk ekonomisini zora sokmak gayreti beyhudedir. Bu davanın maalesef hukuki olmaktan siyasi bir yöne doğru evrildiğini görüyoruz” dedi.

Haberin Devamı

FETÖ sızmaları

17-25 Aralık’ta FETÖ’nün yargı yoluyla gerçekleştirmeye çalıştığı darbe tutmayınca bugün ABD’de görülen davaya FETÖ’cülerin bir şekilde sızmaları suretiyle yeni bir deneme yapılmak istendiğini belirten Yıldırım şöyle devam etti: “Bu davanın temelini hukuki dayanağı oluşturan deliller, bilgiler, belgeler FETÖ terör örgütünün 17-25 Aralık öncesi ülkemizde yaptığı kanunsuz hukuksuz işlerin bir sonucu olduğunun bilinmesini isteriz.

Hukuk devletinden beklenen; delilleri sağlam bir dava ile yargılamayı gerçekleştirmiş olması. Ne idüğü belirsiz montaj delileri ortaya koymak hukuk değildir, hukuki bir düşünce tarzı değildir. Türkiye’nin başka ülkelerde yaptığı ticaret Türkiye’nin vereceği karara bağlıdır.

‘Sanıktı tanık oldu’

ABD’de devam eden bu yargı ve burada gelişen olayların Türkiye’ye ve ülkemizin küresel ölçekteki ekonomik ilişkilerine zarar verme noktasına geldiğini ifade eden Yıldırım, “Buna asla ve asla müsaade edilmemelidir. Davanın tarafları orada baskı altında tutulmakta, ülkemiz ve menfaatlerimiz aleyhine ifade vermeye zorlanmaktadır. Sanık olarak açtığınız dosya daha duruşma başlamadan tanığa dönüşmüştür. Bunun adalet neresindedir? Yapılan işin adı insan hakları ihlalidir” dedi.

Haberin Devamı

Müttefikler açıkça PKK’yı destekliyor

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Akademik Yıl Açılışı ve Fahri Doktora Tevcih Töreni’ne katılan Başbakan Binali Yıldırım, PKK terör örgütünün, PYD, YPG, SDG gibi adlar altında ve müttefik bilinen ülkelerce açıktan desteklendiğini belirterek;
“Bunun mantıklı bir izahı yoktur. Tek bir izahı var, bölgede var olan istikrarsızlığın devam etmesi ve terör örgütleriyle Türkiye’nin başının ağrıtılması, enerjisinin azaltılması” dedi. “Fahri Doktora” alan Yıldırım’ın “Teknik üniversite’den mezun olunca bir A4 kağıdında diploma verdiler. Bu daha fiyakalı” sözleri salondakileri güldürdü. Üniversitede okuduğu yıllarda sağ-sol çatışmaları olduğuna değinen Yıldırım, “İstanbul Teknik Üniversitesi biz, hiç eğitim görmeden 1 yıl kapalı kaldı. Hiçbir günahımız olmadığı halde bir yıl geç mezun olduk. O bakımdan siz şanslısınız” dedi. Yıldırım, buradaki konuşmasında özetle şunları söyledi:

40’tan sonra dil

“Zaman paradan daha değerli. Her gün hesabınıza 86 bin 400 saniye yatıyor. O gün kullandınız kullandınız, bir sonraki güne bakiyesi kalmıyor. O yüzden vaktin değerini bilelim. Ben 1977’de mezun olduğumda, hayata başladığımda yabancı dil hep karşıma sorun olarak çıktı. Çünkü öğretme yöntemi maalesef dil öğrenmesi için değil, gramer öğrenmesi esasına göreydi. Biz tekrar 40 yaşından sonra hanımı, çoluğu, çocuğu bırakarak gidip yurt dışlarında lisan öğrenmek mecburiyetinde kaldık.

Haberin Devamı

‘Sadece insanlar değil insanlık da ölüyor’

Başbakan Binali Yıldırım, “İnsanların öldüğü yerde, Birleşmiş Milletler eğer etkin rol alamıyorsa, aslında sadece insanlar ölmüyor insanlık da ölüyor demektir” dedi.

Asya Parlamenter Asamblesi (APA) 10. Genel Kurulu katılımcıları onuruna verdiği öğle yemeğinde konuşan Yıldırım, Türkiye’nin bu toplantıyla APA’nın dönem başkanlığını Kamboçya’dan devraldığını ve bunun 2019’a kadar devam edeceğini hatırlattı.

Küresel terörün en büyük tehdit haline geldiğini hatırlatan Yıldırım, Türkiye’nin PKK, PYD, YPG ve DEAŞ başta olmak üzere, terör örgütlerine karşı amansız bir mücadele içerisinde olduklarının altını çizdi. İkinci büyük tehdidin de göç olduğunu belirten Yıldırım, bölgemizde yaşanan istikrarsızlıklar dolayısıyla bugün göçmen durumunda olanların sayısının 55 milyonu aştığını vurguladı.

Myanmar’da yaşananları hatırlatan Yıldırım, BM’nin bu konuda daha etkin bir rol almasını istedi. Yıldırım şöyle devam etti: “Birleşmiş Milletler’de ses var mı? Hiçbir şey yok. Bir başka ülkede bir insanın başına bir iş gelse hemen toplanıyorlar karar alıyorlar, yaptırım yoluna gidiyorlar. Ama 1 milyon insan, kimisi denizde boğuluyor, kimisi köyleri yakılınca hunharca öldürülüyor, Bangladeş’e sığınmak zorunda kalıyorlar, her türlü zulmü görüyorlar fakat dünya sessiz. Birleşmiş Milletler sessiz. Cılız bir ses çıkıyor, onu da Birleşmiş Milletler’in beş biraderi var, onlardan birisi, ikisi hemen hamilik yapıyor, gelen karar tasarısını veto ediyor. Böylece de bunun adına ‘Birleşmiş Milletler küresel barışa hizmet ediyor.’ diye orada burada büyük laflar ediyor. İnsanların öldüğü yerde Birleşmiş Milletler eğer etkin rol alamıyorsa aslında sadece insanlar ölmüyor, insanlık da ölüyor demektir. O bakımdan özellikle Avrupa kıtasının yanında, Asya ülkelerinin özellikle Asya bölgesinde cereyan eden istikrarsızlıklar ve bu istikrarsızlıkları körükleyen nedenler konusunda daha fazla kafa yorması lazım, daha fazla iş birliğine gitmesi gerekiyor.”