Siyaset 'ABD, İsrail terörünü adeta ödüllendirdi'

'ABD, İsrail terörünü adeta ödüllendirdi'

14.12.2017 - 01:30 | Son Güncellenme:

Kudüs gündemiyle İstanbul’da toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü Zirvesi’nde ABD Başkanı Trump’a seslenen Erdoğan “’Ben yaptım oldu’ demekle hiçbir şey olmuyor. Siz tek başınıza böyle bir karar alabilirsiniz ama dünya sadece sizden ibaret değil” dedi

ABD, İsrail terörünü  adeta ödüllendirdi

ABD’nin Kudüs’ü “İsrail’in başkenti” olarak tanıma kararına tepki gösteren İslam ülkelerinin liderleri, İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla dün İstanbul’da bir araya geldi. “İsrail bir işgal devletidir. İsrail aynı zamanda terör devletidir” diyen Erdoğan, Kudüs’ün Filistin’in başkenti olarak tanınması için çağrıda bulundu.

Haberin Devamı

İİT Olağanüstü Zirvesi İstanbul’da Lütfi Kırdar Kültür ve Kongre Merkezi’nde toplandı. 57 üyesi bulunan teşkilatın toplantısına 16’sı devlet ve hükümet başkanı seviyesinde 48 ülkeden temsilci katıldı. Zirvede en dikkat çeken ayrıntı Suudi Arabistan’ın bakan düzeyinde katılımı oldu. Suudi Arabistan Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Nizar Madani ve İslam İşleri Bakanı Sheikh Saleh Abdulaziz Mohammed Al Shaikh toplantıda hazır bulunurken, Suriye’den hiçbir temsilcinin yer almaması da dikkat çekti. Zirve, dışişleri bakanları oturumu ile başladı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, açılışta yaptığı konuşmada, Doğu Kudüs’ü Filistin’in başkenti olarak tanıyan bizler, diğer ülkeleri Filistin devletini 1967 sınırları temelinde ve başkenti Doğu Kudüs olacak şekilde tanımaya teşvik etmeliyiz” dedi.

Haberin Devamı

‘Karar hükümsüzdür’

Çekilen aile fotoğrafının ardından zirve Kur’an tilaveti ile başladı. Açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İsrail’i ve ABD Başkanı Donald Trump’ı sert sözlerle eleştirdi. Konuşmasına “Kudüs’ün kardeşi İstanbul’dan, şu an kalbi bizimle çarpan tüm kardeşlerime, tüm Kudüs dostlarına selamlarımı ve saygılarımı yolluyorum” diyerek başlayan Erdoğan, İslam’ın ilk kıblesi ve üç mukaddes mescidinden biri olan Mescid-i Aksa ile Kudüs’ün tarihi ve hukuki statüsüne yapılan tecavüzü ele almak üzere bir araya geldiklerini vurguladı. Barış girişimine öncülük etmesini bekledikleri ABD’nin Başkanı Donald Trump’ın, 6 Aralık’ta uluslararası hukuku hiçe sayan tutumla Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıdığını hatırlatan Erdoğan şöyle konuştu:

“Hiç uzun söze gerek yok. Kudüs’te bu kadim şehrin sokaklarında birkaç dakika dolaşan herkes, orasının işgal altında olduğunu anlayacaktır. Zaten, işgal altında olan bu şehirle ilgili böyle bir kararın açıklanmasının hiçbir hükmü olamaz. ABD’nin veto yetkisine sahip olduğu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1980 tarihinde aldığı 478 sayılı karara göre, hiçbir ülke Kudüs’te büyükelçilik bulunduramaz. Nitekim ABD’nin bu hukuksuz kararına, sadece Kudüs’ü işgal altında tutan İsrail destek vermiştir. Bu gayrimeşru kararı kabul etmeyen tüm ülkelere teşekkür ediyoruz. Sayın Papa dahil olmak üzere, şu ana kadar yaptığım tüm görüşmelerde Kudüs ile ilgili bu kararlı duruş teyit edilmiştir.”

Haberin Devamı

ABD, İsrail terörünü  adeta ödüllendirdi

Haritalı anlatım

İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Dönem Başkanı olarak, Trump’ın açıklamasıyla aynı gün dünya kamuoyuna bu kararın vicdan, hukuk, ahlak ve tarih önünde hükümsüz olduğunu ilan ettiğini hatırlatan Erdoğan, “Bu karar, her şeyden önce, şiddet yerine barıştan yana tavrı koyan, barışı isteyen taraf olduğunu defalarca ispatlayan Filistinlilerin cezalandırılmaları anlamına geliyor” dedi. Erdoğan, dört dönemi yansıtan Filistin haritalarını göstererek, şöyle devam etti:

“1947’den bu yana Filistin’de neler oldu, bunu görmenizde büyük faydalar var. 1947, Filistin ne durumda ve İsrail ne durumda... Sene 1947, Birleşmiş Milletler Paylaşım Planı. Bu paylaşım planında Filistin ciddi manada bir küçülme yaşıyor, İsrail ise büyüyor. 1949-67 arasına bakıyoruz, Filistin ciddi manada küçülüyor, İsrail ise büyümeye devam ediyor. Ve geliyoruz bugüne, işte buyurun şu anda bakınız 1947’de İsrail ne ise şimdi de Filistin ne yazık ki aynı duruma getirildi. Böyle bir taksimi inanın kurt-kuzu mücadelesinde kurt bile yapmaz.”

Haberin Devamı

‘İsrail işgal ve terör devleti’

Erdoğan, İsrail askerlerinin gözaltına alıp, gözlerini bağlayarak götürdüğü 14 yaşındaki Fevzi El-Junidi isimli Filistinli çocuğun fotoğrafını göstererek, şöyle devam etti:

“Bu şunu gösteriyor: İsrail, bir işgal devletidir. Bunun yanında İsrail, aynı zamanda bir terör devletidir. 10 yaşında çocukları, o terörist askerler alıyor, gözaltına ve demir kafeslerin içine bunları yığıyorlar. 14 yaşında çocuklar, 20 kadar asker, polis neyse tarafından gözleri bağlanıyor ve 14 yaşında çocuk dipçikleniyor. Öbür tarafta bir yavru, kız çocuğu, annesi yavrusuna sarılıyor, annesinin yavrusuna sarıldığı o tabloda bakıyorsunuz anne dipçikle dövülüyor ve o çocuk elinden alınıyor. Yani bu işgalci değil de bu terörist değil de nedir bunun izahı var mı? Bunu ispat etmek için ey Trump sana daha neyi anlatalım? Her şey ortada.”

Haberin Devamı

‘Haklıysan güçlüsün’

ABD, İsrail terörünü  adeta ödüllendirdi

Erdoğan, ABD’nin Kudüs kararıyla, İsrail’in, yaptığı tüm terör eylemlerini adeta ödüllendirildiğini ifade ederek şöyle devam etti:

“Bu ödülü veren tek başına da olsa şu anda Trump’tır. ‘Ben yaptım oldu’ demekle bu dünyada hiçbir şey olmuyor. Siz tek başınıza böyle bir karar alabilirsiniz ama dünya sadece sizden ibaret değil. Bugün Birleşmiş Milletler’e üye 196 ülke var. Şüphesiz ki ben 196 dünya ülkesinin bu karara tavır koyacağına inanıyorum. Siz Amerika olarak güçlü bir ülke olabilirsiniz, silahlarınız olabilir, 16 nükleer başlığa sahip bir Amerika olabilirsiniz, bol miktarda silahlarınız, uçaklarınız olabilir ama bunlar sizin güçlü olduğunuzu ifade etmez. Eğer haklıysanız güçlüsünüz. Haklı değilseniz hiçbir zaman güçlü olamazsınız. Barışı isteyenlerin değil, barışı imkansız hale getirenlerin yanında duran ABD terörizmle yoğun mücadelenin yürütüldüğü böyle bir dönemde tüm fanatiklerin ekmeğine yağ sürmüştür.”

‘Güveni dinamitleyen karar’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Bölgemizde yaşanan diğer sorunlar, Filistin meselesini bize ve insanlığa asla unutturamaz. Filistin meselesine adil ve sürdürülebilir bir çözüm bulunmadan, bölgesel ve küresel ölçekte kalıcı barış ve istikrardan söz edilemez. Hukuku çiğneyen, vicdanları yaralayan bu tür adımlar, uluslararası sisteme ve Birleşmiş Milletler’e yönelik güveni de dinamitliyor. Hepimizin geleceğini ilgilendiren bu duruma seyirci kalamayız. Amerika’nın Kudüs kararı, uluslararası hukuku çiğnemenin yanında, medeniyetimize de indirilmiş ağır bir darbedir.”

16’sı lider 48 ülke temsilcisi katıldı

ABD, İsrail terörünü  adeta ödüllendirdi


57 üyeli İslam İşbirliği Teşkilatı’nın İstanbul’daki zirvesinde 16’sı lider olmak üzere 48 ülke temsilcisi hazır bulundu. Zirveye katılan liderler şöyle: Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani, Burnei Sultanı Hasan El-Bolkıah, Cibuti Başbakanı Abdoulkader Kamil Mohamed, Kazakistan Meclis Başkanı Kassım Jomart Tokayev, Pakistan Başbakanı Şahid Hakan Abbasi, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Faiez Serrag, Endonezya Cumhurbaşkanı Joko Widodo, Ürdün Kralı 2. Abdullah, Malezya Başbakanı Najıb Razzak, Sudan Cumhurbaşkanı Ömer El Beşir, Gine Devlet Başkanı Alfa Conde, Lübnan Cumhurbaşkanı Michel Aoun, Komorlar Devlet Başkanı Azalı Assoumanı. Ayrıca KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı gözlemci olarak, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ise misafir statüsünde zirveye katıldı.

Kudüs’ü ‘Filistin’in başkenti’ olarak tanıma çağrısı

ABD, İsrail terörünü  adeta ödüllendirdi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında Kudüs’teki kilisenin balkonunda, 162 yıldır duran ahşap merdivenin, şehirle ilgili aslında çok şey anlattığını dile getirerek, şunları dile getirdi:

“Bugün Kudüs’ün mahremiyetini hiçe sayan kararlara imza atanların Hz. Ömer’in büyük bir tevazuyla girerek mukaddes bir emanet olarak teslim aldığı Kudüs’ten, alacakları çok dersler vardır. Kudüs’ün tüm inançlar için taşıdığı öneme saygı duyan Sayın Papa’ya, adil bir barış için gayret eden aklıselim sahibi Musevilere, Kıptilere, tahkir edilseler de muhkem duruşlarından taviz vermeyen herkese şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Tabii en başta da asırlardır namusları olarak gördükleri Kudüs’e hizmet eden, koruyan, mücadeleden asla vazgeçmeyen Filistinli kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum.... Buradan uluslararası hukuka, hakkaniyete sahip çıkan tüm ülkeleri Kudüs’ü Filistin devletinin işgal altındaki başkenti olarak tanımaya davet ediyorum. Artık daha geç kalamayız. İslam ülkeleri olarak başkenti Kudüs olan egemen ve bağımsız Filistin Devleti talebinden asla vazgeçmeyeceğiz. Müslümanlara düşen görev her şart altında Kudüs’e sahip çıkmaktır.”

‘ABD kararı geri al’

Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi’nin “Dostlarıyla uğraşanlar, hasımlarını yenemez” sözünü hatırlatan Erdoğan, henüz Filistin’i devlet olarak tanımamış de artık bu önemli adımı atmalarını istedi. “İşgal eden ile işgal edilen arasında tarafsız kalmak zulme destek vermektir” diyen Erdoğan şöyle devam etti: “İslam ülkeleri olarak Filistin devletinin diplomatik sahada tam temsili konusunda daha güçlü bir irade ortaya koymalıyız. Bugün buradan bunun çıkması gerekmektedir. İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Dönem Başkanı sıfatıyla ABD’nin attığı bu son derece yanlış, provokatif ve hukuk dışı adımdan bir an evvel geri dönmeye davet ediyoruz. Bu adımla kendini barış sürecinde diskalifiye eden, arabuluculuk vasfını tamamen yitiren Amerika’nın yerine uluslararası toplumun tamamından dünya barışı ve istikrarı için sorumluluk üstlenmelerini bekliyoruz.”

ABD, İsrail terörünü  adeta ödüllendirdi


Basın ordusu izledi

İstanbul’daki zirve için Harbiye ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Lütfi Kırdar Kültür ve Kongre Merkezi’ne çıkan ara yolların tamamı gece yarısından itibaren araç trafiğine kapatılırken, zirveyi çok sayıda yabancı basın mensubu da takip etti.

TARiHi KARAR

Sonuç bildirgesinde, iki devletli çözüm temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin Devleti’ne dayanan adil ve kapsamlı bir barışa bağlılık teyit edildi ve uluslararası toplumdan sorunun çözümü için destek istendi.

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi ülkeler, ABD yönetiminin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması sonrasında İstanbul’da düzenlenen Olağanüstü Zirve’nin bildirisinde, Doğu Kudüs’ü Filistin Devleti’nin başkenti olarak ilan etti.

Zirve sonrası açıklanan ‘İstanbul Deklarasyonu’nda, “Başkenti Doğu Kudüs olan Filistin Devleti’ni tanıdığımızı ilan ediyoruz” denildi.

Deklarasyonda, Filistin’le dayanışma vurgulanarak, “ABD Başkanı’nın Kudüs’ü İsrail’in sözde başkenti olarak tanıyan tek taraflı kararını en güçlü şekilde reddediyor ve kınıyoruz. Kararı, hukuken hükümsüz ilan ediyor, bu beyanı Filistin halkının tarihi, hukuki, doğal ve milli haklarına bir saldırı, bütün barış girişimlerine yönelik kasti bir baltalama, aşırılık ve terörizme ivme verecek bir muharrik ve uluslararası barış ve güvenliği hedef alan bir tehdit olarak görüyoruz. Tüm üye devletlere Filistin sorununa, özellikle dünyanın diğer taraflarından karşıtlarıyla günlük temaslarında ve dış siyasi gündemlerinde yüksek öncelik vermeleri çağrısında bulunuyoruz” denildi.

İki devletli çözüm temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin Devleti’ne dayanan adil ve kapsamlı bir barışa bağlılığın teyit edildiği deklarasyonda uluslararası topluma sorunun çözümü için harekete geçme çağrısının yapıldı. Metinde “Kapsamlı ve adil bir barış ancak işgalin sona erdirilmesi ve Kudüs-ü Şerif üzerinde ebedi başkenti olarak tam egemenliğe sahip bulunan bir Filistin Devleti’nin kurulması ile sağlanabilir” ifadeleri yer aldı.

İşgalciliği teşvik

Deklarasyonda ABD’ye yönelik şu çağrıda bulunuldu: “Kudüs-ü Şerif’in yasal statüsünü değiştirmeyi amaçlayan bu tehlikeli beyanın hükümsüz ve meşruiyetten uzak olduğunu; uluslararası hukuku ihlal ettiğini, ABD’nin bu bağlamda imzalamış olduğu anlaşmalar ve verdiği taahhütlerin bu beyanın hemen geri çekilmesini gerektirdiğini değerlendiriyoruz. ABD yönetimini bu yasa dışı beyanın geri çekilmemesinden doğacak tüm sonuçlardan bütünüyle sorumlu tutuyoruz. Söz konusu beyanı, ABD yönetiminin barış destekçisi rolünden çekilmesinin ve bunun tüm paydaşlar tarafından da anlaşılmasının ilanı ve işgalci güç İsrail’in 1967’de işgal ettiği, merkezinde Kudüs-ü Şerif bulunan Filistin topraklarında sürdürdüğü sömürgecilik, yerleştirme, apartheid ve etnik temizlik siyasetinin teşvik edilmesi olarak görüyoruz.

Başkent ilanı

Doğu Kudüs’ü Filistin Devleti’nin başkenti olarak ilan ediyor ve bütün devletleri Filistin Devleti’ni ve Doğu Kudüs’ün onun işgal altındaki başkenti olduğunu tanımaya davet ediyoruz. Ulusal ve uluslararası düzeylerde Kudüs’ün tarihi ve yasal statüsünün muhafazasına katkıda bulunan tüm hukuki ve siyasi adımları destekliyor ve Filistin’in, Kudüs-ü Şerif ve işgal altındaki Filistin topraklarındaki egemenliğini güçlendirmeye yönelik uluslararası forumlardaki tüm gayretlerinde destekliyoruz.”

‘Elçilikleri taşımayın’

Deklarasyonda bütün devletler Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1980 tarihli 478 sayılı kararını tam olarak uygulamaya çağırılarak şu ifadelere yer verildi: “BMGK kararı doğrultuda bütün devletleri, ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in sözde başkenti olarak tanıyan kararını desteklemekten imtina etmeye ve diplomatik misyonlarını Kudüs-ü Şerif’e taşımamaya davet ediyoruz. BMGK’ye derhal sorumluluklarını üstlenmesi ve Kudüs-ü Şerif şehrinin yasal statüsünü teyit etmesi çağrısında bulunuyoruz. BMGK’nin harekete geçememesi halinde, bu ağır ihlali BM Genel Kurulu’nun 377A sayılı “Barış için Birleşme kararı” çerçevesinde BM Genel Kurulu’na götürmeye hazır olduğumuzu teyit ediyoruz.”

Metinde Kudüs duruşundan farklı bir tutum benimseyen üye devletin de İslami fikir birliğinden kopmuş olarak değerlendirilip bundan sorumlu tutulması gerekeceği kaydedildi.

‘Geri adım yok’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü Zirvesi’nin ardından, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve İİT Genel Sekreteri Yusuf bin Ahmed El Useymin ile ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, “Amerika’nın artık İsrail-Filistin arasında arabuluculuk yapması diye bir şey söz konusu olamaz. Bu süreç artık bitmiştir” dedi.

‘Trump Efendi’

İsrail’in Filistin’in tamamını alma gayretinde olduğunu vurgulayan Erdoğan şöyle devam etti: “Şu anda Trump Efendi bunun gayreti içinde. Niye? Evangelist ve siyonist bir mantığın ürünüdür şu andaki tablo ve bu siyonist mantık, Sultan Abdülhamid’e yaptıramadıklarını şimdi yapmanın gayreti içerisindeler. Trump’ın ilan ettiği kararın bizim indimizde kıymeti harbiyesi yoktur. Teşkilat olarak 1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan egemen ve bağımsız Filistin devleti talebinden asla geri adım atmayacağız. Artık bizim nazarımızda Filistin devletinin başkenti Kudüs’tür ve öyle kalacaktır. Kudüs’ün kaderi kandan beslenen, çocukları, sivilleri, kadınları vahşice öldürerek sınırlarını genişleten bir ülkenin ellerine bırakılamaz. Hatada ısrar etmenin kimseye faydası yoktur. Amerikan makamlarının bu yanlış kararlarından bir an önce dönmelerini bekliyoruz”

İsrail askerleri tarafından gözleri bağlanarak gözaltına alınan 14 yaşındaki Filistinli çocuğun fotoğrafını işaret eden Erdoğan, “Umutsuz olmayın. Müslümanlar asla çaresiz değildir. Güçsüz değildir. İman varsa imkan da vardır. Onlarca İsrail askerinin arasında başı dik yürüyen Filistinli çocuklar bizim ilham kaynağımızdır, onlara selam olsun” dedi.

‘BM’ye başvuracağız’

Zirveyi ‘başarılı bir zirve’ olarak niteleyen Filistin lideri Abbas da, “Bizler Filistinliler olarak, ABD’yi çözüm sürecinde kabul edemeyeceğimizi söyledik. Bugün itibariyle bir arabulucu için tarafsızlık şartını yitirmiştir. Biz bundan sonra Güvenlik Konseyi’ne gidip, bu kararın iptali için başvuruda bulunacağız. Aleyhte bir karar alınması için çalışacağız” dedi.

‘Kudüs eskiden olduğu gibi başkentimizdir’

ABD, İsrail terörünü  adeta ödüllendirdi

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, zirvedeki konuşmasında ABD Başkanı Trump’ı çok sert sözlerle eleştirdi. Trump’ın sanki ABD’nin bir eyaletiymiş gibi Kudüs’ü İsrail’e hediye ettiğini dile getiren Abbas; “Trump, sanki dünyada tek karar veren kendisiymiş gibi davranıyor. ABD’nin arabuluculuğuna artık asla izin vermeyeceğiz” dedi.

İngiltere’nin 100 yıl önce Filistin toprağını siyonist harekete vermek için bir söz verdiğini ve süreçte İngiltere’nin ana partnerinin ABD olduğunu dile getiren Abbas, Kudüs’ün İsrail’e hediye olarak takdim edilmesi sürecinin de siyonist harekete verilen ikinci söz olduğunu söyledi. Trump’ın da kararıyla bu ikinci sözü hayata geçirdiğini ifade eden Abbas, şöyle devam etti: “Ancak tarihte ilk defa bütün dünya ülkeleri tek bir duruş göstererek ABD’nin yanında yer almadı. Bütün dünya ülkelerinin ve halklarının bu tepkisi ve karara karşı tek vücut duruşu bunun başarıya ulaşamayacağını göstermektedir... Bizler Filistinliler, Araplar Müslümanlar, Hıristiyanlar olarak bu zaferi elde edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, krallar, devlet başkanları; burada bütün ümmeti ve bölgemizdeki tüm halkları, Hıristiyan toplumları arkamıza alarak Kudüs’ün işgaline karşı durmak için bir aradayız. Kudüs’ün kimliğinin değiştirilmesine karşı yapılan bu adıma karşı güçlü bir duruş sergilemek için buradayız. Bizler şunu söylemek istiyoruz, Kudüs eskiden olduğu gibi, gelecekte de olduğu gibi Filistin devletinin başkenti olacaktır. Ve o şehirlerin çiçeğidir. O bir tacın en kıymetli taşıdır. Bütün gücümüzle artık işgal altındaki Filistin’in devlet olarak tanınması ve ortaya çıkması için çalışmamız gerekiyor. Maalesef şu an işgal ve sömürge eylemleri İsrail tarafından durmaksızın devam etmekte. İsrail’e buradan meydan okuyorum. Bana sınırlarını göstersin. Sınırları olmayan bir ülke uluslararası hukuk bağlamında tanınamaz.”

Yüzyılın tokadı

Trump’ın kararıyla uluslararası anlaşmaların ihlal edildiğini vurgulayan Abbas, “Bizler barış için uğraşırken, bir anda bize yüzyılın tokadını vurdular. Böylece ABD artık barış sürecinde arabulucu olma vasfını yitirmiştir. ABD’nin Filistin Kurtuluş Örgütü’nü bir terör örgütü olarak görmesini de kınıyoruz. Bu adımdan geri atmasını bekliyoruz. Anlaşılan onlar bizim terör örgütü olmamızı istiyorlar. Ama olmayacağız. Asıl terörün mucitleri onların ta kendileri” diye konuştu.

‘Koşulsuz iş birliğine hazırız’

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani Kudüs’ü korumaya yönelik iş birliğine hazır olduklarını ve bu konuda hiçbir çekince ve ön koşullarının bulunmadığını söyledi. Bütün Müslümanların siyonist rejim karşısında birleşmesi gerektiğini belirten Ruhani, “Ayrılık olursa Filistinlilerin meselesini destekleyemeyecek hale gelinir” dedi Ruhani, konuşmasında BM Güvenlik Konseyi’ni de gerekli tedbirleri almadığı için eleştirdi. Ruhani zirveye katılmak üzere İstanbul’a gelirken uçakta yaptığı açıklamada da “ABD Başkanı’nın kararı Müslümanlara karşı alınmış küstahça bir karardı. Kudüs, bir ulusa ya da coğrafi bölgeye ait değildir. Bu topraklar, dünyadaki tüm Müslümanların saygı gösterdiği bir yer. Bugün dayanışma ve vahdetten başka bir yolumuz yok” dedi.

‘Bu karar terörü destekler’

ABD, İsrail terörünü  adeta ödüllendirdi


Ürdün Kralı 2. Abdullah, ABD’nin aldığı kararın gerçekten çok tehlikeli bir karar olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Kudüs’ün Arap Müslüman ve Hıristiyan kimliğini değiştirmeye çalışmanın, terörizmi, ekstremizmi destekleyeceğinden eminiz. Çünkü Kudüs her üç dinin bir araya geldiğ bir şehirdir. Bu tarihi durumu değiştirmeye çalışan herkese karşı duracağımızdan emin olabilirsiniz. Mukaddes toprakları korumak bizim görevimizdir. Farklılıklarımızı arkamızda bırakıp bir arada olmalı ve Kudüs’ü savunmalıyız. Filistin Devleti kurulurken de Filistin topraklarında kurulmalı, Kudüs de başkenti olmalıdır.”

‘Arabuluculuk rolü yok oldu’

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Yusuf bin Ahmed El Useymin de zirvede yaptığı konuşmada, “Kudüs, Filistin devletinin başkentidir ve 1967’den bu yana ayrılmaz parçasıdır. Tüm uluslararası anlaşmalar da aynı şeyi söylemektedir. Ortadoğu’daki istikrarın temeli, Filistin’in durumunu açık şekilde çözmekten geçer çünkü Filistin halkının başkenti Doğu Kudüs olan bir devlet kurma hakkı var. Bu karar, ABD’nin arabulucu rolünü yok etmektedir. Kudüs’e karşı alınmış bu tutum, durumu daha çok şiddete itecek” değerlendirmesini yaptı.

Meclis’ten tarihi destek

İİT Olağanüstü İslam Zirvesi Konferansı’nın Doğu Kudüs’ü bağımsız Filistin devletinin başkenti ilan etmesi ve tüm dünya ülkelerini Kudüs’ü başkent olarak tanımaya davet etmesinin ardından, Meclis’ten de bu tarihi karara destek geldi. Ak Parti, CHP ve MHP’nin imzasıyla yayımlanan ortak bildiride özetle şöyle dendi: “Türkiye Cumhuriyeti’nin her bir ferdinin, BM kararları hilafına Kudüs’ün tarihi statüsünü değiştirme yönündeki maceracı girişimleri kesin ve tartışmasız bir şekilde reddetme iradesi TBMM tarafından ilan edilmişti. Şimdi İslam İşbirliği Teşkilatı ile tüm dünya devletlerini sınırları 1967’de belirlenen ve halen işgal altında bulunan Doğu Kudüs’ü bağımsız Filistin Devleti’nin başkenti olarak tanımaya davet ediyoruz.”

Emine Erdoğan lider eşlerini ağırladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Türkiye’nin ev sahipliğinde düzenlenen İİT Olağanüstü Zirvesi’ne katılan liderlerin eşlerine yemek verdi.

ABD, İsrail terörünü  adeta ödüllendirdi