AK Parti'nin tepkisi çok sert oldu: Kılıçdaroğlu, siyasi bir onursuzluğa imza attı

CHP'li vekillerin istifa edip İYİ Parti'ye geçmesi sonrası AK Parti'den peş peşe tepkiler geldi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, yaptığı yazılı açıklamada, 2010 yılında bir kaset operasyonuyla başlayan ve bugüne kadar özellikle CHP içinde devam eden FETÖ siyaset mühendisliği faaliyetlerine bugün yeni bir halkanın daha eklendiğini belirtti. "Kılıçdaroğlu ve CHP'si kendini inkar etme pahasına 15 milletvekilini 'İP'e göndermiştir." değerlendirmesinde bulunan Ünal, ittifakların yasal olarak önü açılmışken bunun gizli kapaklı görüşmeler, kulisler ve siyasi bir hülleyle yapıldığını kaydetti.

GÜNEŞ MOTEL VAKASI

Yaşanan hadisenin bugünün "Güneş Motel vakası" olduğunu değerlendiren Ünal, şöyle devam etti: "İradesi rehin alınmış olan Kılıçdaroğlu, seçmeninin 1 Kasım genel seçimlerindeki tercihini hiçe sayarak 15 milletvekilini, emrinde olduğu iradenin talimatı ile başka bir partiye göndermiş, sözde demokrasi adına, demokrasiyi ve o milletvekillerini seçen millet iradesini yok saymıştır. Anlaşılan milletvekillerini, çağrılıp gönderilen bir aparat zannetmektedir. Kendi durumunu milletvekillerinin durumu ile karıştırmaktadır. İlke ittifakından bahseden Kılıçdaroğlu siyasi bir onursuzluğa imza atmıştır. 10 Ağustos 2014'te Sayın Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımızın karşısına çıkma cesaretini gösterememişti. Bugün de gösterememiş olacak ki içinde bulunduğu siyasetsizlikle ucuz bir mühendislik projesine aparat olmaya devam ediyor." Ünal, bugünlerin demokrasi tarihinde, iradesini rehin vermiş ana muhalefetin, siyasetsizlik ve iradesi rehin alınmış siyasetçilerin kendilerini tasfiye yılları olarak yer alacağını bildirdi.

SİYASETTE BİR DÖNEM KAPANIYOR!

Bugünlerin demokrasi, barış, kardeşlik ve özgürlük yalanları ile PKK terörünü perdeleyen siyasi uzantıların ve yine millet iradesine "diktatörlük", 15 Temmuz'a "kontrollü darbe" diyerek, kendi terör seviciliğini perdelemeye çalışan CHP'nin tasfiye yılları olarak anılacağını belirten Ünal, şunları kaydetti: "Bugünler, 40 yıl boyunca devletin içine sızmış, kuklacıların bir diğer aparatı FETÖ'nün nasıl çelikten bir irade ve kararlı mücadeleyle yok edildiğinin anlatılacağı günler olarak tarihe geçecektir. Bugünler, millet iradesinin nasıl egemen kılındığının, 1950'lerde 'Yeter söz milletindir.' diyerek verilen mücadelenin nasıl başarıya ulaştığının anlatıldığı yıllar olacaktır. Siyasette bir dönem kapanıyor. Yeni bir dönemin kapısı açılıyor. Eskiye ait olanlar eskide kalıyor ve kendilerini tasfiye ediyorlar. Bir siyasi anlayış yeni bir anlayış geliştiremediğinde eskiyi tekrar eder. Yine gizli kapaklı görüşmeler ve transferler… O yüzden farklı bir Güneş Motel durumu bu. Karşılıklı kirli ittifakların yeni siyasette yeri olmayacaktır. Bu durum bizim demokrasi ve millet iradesine dayalı siyaset anlayışımızla asla bağdaşmamaktadır.

16 yıldır 'Her şey Türkiye için' diyerek verdiğimiz mücadele ve Türkiye'nin geldiği bu noktada artık daha iyi işleyen bir siyasal sistemle yeni dönem daha fazla demokrasi ve hukuk devleti dönemi olacaktır. Daha fazla refah, zenginlik ve özgürlük dönemi olacaktır. Kalıcı huzur, güven ve atılım dönemi olacaktır. 2023 hedeflerimize odaklanma dönemi olacaktır. Yürütmenin daha etkin, yasamanın daha itibarlı, yargının daha bağımsız hale geldiği bir dönem olacaktır. Onlar kendilerini tasfiye ederken biz ilk günkü aşkla yeni başlıyoruz."

ORTAK VEKİL HAVUZU

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, yapılan anketlerin seçmenlerde, İYİ Parti'nin CHP ile ortak havuz kullandığını gösterdiğini belirterek, "CHP ile İYİ Parti arasında oy geçişlerinin olduğunu görüyorduk. Şimdi milletvekili havuzunda da ortak olduklarını gösterdiler." dedi. Şentop, "CHP'li 15 milletvekilinin partilerinden istifa ederek İYİ Parti'ye geçmesi, İYİ Parti'nin de Meclis'te grup kurduğu için 24 Haziran 2018 seçimine katılabilecek olmasına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu. İYİ Parti'nin grup kurarak, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kriterlerine göre teşkilatlanma için aranan şartları sağlayamadığını kabul ettiğini belirten Şentop, "(Biz bu şartları sağladık, girebiliriz) gibi beyanların da doğru olmadığı, kendilerinin de inanmadığı, kamuoyu için manipülatif beyanlar olduğu ortaya çıktı. Eğer teşkilatlanmayı tamamlamış olması sebebiyle seçime gireceğine gerçekten inanmış olsalardı, bu yola girmezlerdi." diye konuştu. Mustafa Şentop, CHP Antalya Milletvekili Devrim Gök'ün 25. Dönem'de TBMM Başkanlığı'na, Partisinden İstifa Ederek Başka Bir Partiye Giren Milletvekilinin Üyeliğinin Düşmesine Dair Kanun Teklifi verdiğini ve bu teklifin de o dönemin ilk teklifi olduğunu aktardı.

Gök'ün bu teklifi niçin verdiğini açıklayan Şentop, "O dönemde AK Parti tek başına hükümet olacak çoğunluğa sahip değildi. Parti değiştirmeler olmasın diye, bunun önünü kesmek için güya kendince bu teklifi verdi." ifadesini kullandı.

GÜNEŞ MOTEL OLAYINDA TRANFSER ETMİŞLERDİ, ŞİMDİ İHRAÇ EDİYORLAR

Anayasa Komisyonu Başkanı Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu operasyonla şu ortaya çıktı: Hani konuşuyorlar ya bir süredir, 'ilkeler ittifakı, ilkeler üzerinde ittifak edeceğiz' diye. CHP'nin de İYİ Parti'nin de aslında ilke, etik diye bir şey tanımadığını; AK Parti, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı için ne olursa olsun yapabileceklerini gösterdiler böylece. Sırf böyle bir karşıtlık oluşturabilmek için, bunu yapabileceklerini göstermiş oldular. CHP'nin tarihte bir Güneş Motel olayı vardır. O zaman, hükümet olabilmek için milletvekili transferi yapmışlardı. Hükümet olmaları için az sayıda milletvekiline ihtiyaçları vardı, onun için de milletvekili transferi yapmışlardı. Şimdi de milletvekili ihracı yapıyorlar, cumhurbaşkanlığı seçiminde AK Parti'ye, Recep Tayyip Erdoğan'a zarar verebilir miyiz diye. O nedenle bugün yaptıkları, tarihi bakımdan da şaşırtıcı değil."

Mustafa Şentop, AK Parti'nin, İYİ Parti'nin seçime katılıp katılmaması gibi meselesinin bulunmadığını bildirdi. Seçim tarihi ile ilgili yapılan çalışmalarda, İYİ Parti'nin seçime katılıp katılmamasını dikkate alan, gözeten bir çalışma yapılmadığını vurgulayan Şentop, "İYİ Parti bu anlamda, ciddiye alınacak, bu derecede değerlendirilecek bir parti de değil bizim açımızdan. Bunu gerek anket çalışmalarında da görüyoruz, gerek başka çalışmalarda da görüyoruz. Tabi herkes kendisini dev aynasında görür. Seçim sonuçları ortaya çıkınca, bütün bu arkadaşların... - hanımefendi, diğerlerine 'abiler' diyor - Ablaların falan ne yapacağını göreceğiz bakalım." değerlendirmesini yaptı.

Anayasa Komisyonu Başkanı Şentop, İYİ Parti'nin bu tablo karşısında, seçim sonuçlarıyla ilgili bir mazeretlerinin de kalmayacağını belirterek, "Ağlaşmalarına bu anlamda gerek yok." dedi. Şentop, "Yapılan araştırmalar, anket çalışmaları İYİ Parti'nin son zamanlarda özellikle, seçmenlerde CHP ile ortak havuz kullandığını gösteriyordu. Yani CHP ile İYİ Parti arasında oy geçişlerinin olduğunu zaten görüyorduk. Şimdi ortak havuzu kullanacaklarını, milletvekili havuzunda da ortak olduklarını göstermiş oldular." ifadesini kullandı.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay'ın, "Siyasi değil ama demokratik bir tasarrufla CHP'li 15 milletvekili partimizden istifa ederek, İYİ Parti'ye katıldı." sözlerini değerlendiren Şentop, "Bu sözler; yapılan çirkin işi, Güneş Motel çağrışımları içinde yapılan bir işi kamufle ve maskelemek için uydurulmuş bir tabir. Buna eski edebiyat sanatlarında hüsn-i talil derler; çirkin bir şeyi güzel gösterme, güzelleştirme sanatı." diye konuştu. Mustafa Şentop, bütün her şeyin milletin gözü önünde gerçekleştiğini vurgulayarak, milletine buna gereken cevabı sandıkta vereceğini kaydetti.

BÜYÜK PANİK İÇİNDELER

Siyasi partilerin belli ilkeler, ideolojiler ve programlar istikametinde kurulan partiler olduğuna işaret eden Şentop, sözlerini şöyle tamamladı: "Bir milletvekilinin parti değiştirmesi ancak o milletvekilinin bulunduğu partinin ilkeleriyle, programıyla uyuşmaz hale gelmesi, başka partinin ilkelerini benimsemesi suretiyle olabilir. Bir siyasi partinin, bazı milletvekillerine görev verip, 'bizden istifa edin başka partiye geçin, onlara seçime girmeleri için yardımcı olun' gibi bir yaklaşım içerisinde olması; siyaset, ilkeler ve siyasi ideolojiler ile de bağdaşır bir şey değil. 'Seçimlere hazır diyorlar' ama bu yaptıkları, ne kadar büyük bir panik içerisinde olduklarının da ispatıdır. Kendilerinin kazanması yerine, başkaları kazanmasın diye mücadele eden siyasi hareketin, Türkiye'de de dünyada da şansı yoktur. İlkeler ittifakı diye yola çıkanlar, ne kadar büyük ilkesizlik içerisinde olduklarını ispat etmişlerdir. Yarın 23 Nisan, bu yapılanı ancak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda siyasilerin koltuklarına oturan çocukların yapabilecekleri bir iş olarak görüyorum."