Bazıları için ‘para’, bazıları için forma...
Milli Takım arasıydı biliyorsunuz. Kullanabilen takımlar için en iyi ilaçtır; ara...
Ulusal takımda parayı mevzu yapan oyuncuları tabir caizse aforoz etti Terim. İyi de etmiş derim...
Sonuç:
Allah bin bereket versin. Bundan iyisi Şam’da kayısı...
‘Olmazsa olmaz’ı prim olan oyuncular ile Hırvatlar karşısına çıkılsaydı ne mi olurdu?
Her halükarda boyumuzun ölçüsünü alırdık.
Konu açılmışken; Milli Takımda prim işine oldum olası karşıyım. Zaten o formayı giymekle en büyük ödülü alıyorsun, değerin-ederin bir o kadar artıyor. Daha ne istiyorsun?
Zamanın ipine sarılmaktan başka çaresi olmayan Trabzonspor’un Osmanlıspor ile oynadığı maça gelince... “ Arayı nasıl kullandılar?” sorusu, Trabzonsporluların en büyük merak konusu idi?
İlk kez katıldığı Avrupa kupalarında tarih yazan Osmanlıspor, ligin en iyi ve de en hazır takımlarından. Hakkını teslim etmek gerek Akçay’ın, taş gibi takım yapmış. Oyunu kendi yarı alanlarında kabul edip, rakipten kaptıkları toplarla baskın hüviyetli atakları çok iyi yapıyorlar... Nitekim golü de böyle buldular. Orta sahada Okay’ın hiç gerek yok iken topla aşırı oynama isteği Trabzonspor’un ilk golü yemesine sebep oldu. N’Diaye, taksinin kaleye en az 20 Lira yazacağı mesafeden alıp sürüklediği topa hiçbir Trabzonsporlu oyuncunun müdahale edememesi; futbolun defans yönünü yazanların kemiklerini sızlatmıştır...
Her ne kadar ilk yirmi dakika oyunun hakimi Osmanlıspor olsa da, Yusuf Erdoğan oynadığı bölümde sahada yokları oynasa da, Trabzonspor ilk yarının ortalarında oyunu dengelemişti ama; futbolda golü atan moral buluyor.
İkinci yarıya Yusuf, Muhammet, Okay, Aytaç değişikliğine gitti Ersun hoca... Trabzonspor’da değişen bir şey olmadı ama... Sahada istediğini yapan, oynama iştahı her geçen dakika artan bir Osmanlıspor izledik. Bordo-mavili takımın bir-iki cılız pozisyonu vardı hepsi o kadar... Net pozisyonlara giren takım Ankara temsilcisiydi... Nitekim son dakikada Rusescu noktayı koyarak bayrama moralli girdiler.
Özetle...
Trabzonspor’un milli takımdan dolayı verilen arayı iyi kullanmadıklarını görmüş olduk…
İyi bayramlar. Büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim.
