Aksal Yavuz

Aksal Yavuz

aksalyavuz@hotmail.com

Tüm Yazıları

Galatasaray devre arası Diagne ile gücüne güç katan, Trabzonspor da sakatlıklarla boğuşan takımlardan…
Bordo-mavili takımda sakatların-eksiklerin çok olması Galatasaray için büyük avantaj…
Sarı-kırmızı takımın bir diğer avantajı; ligin tepesine karargâh kuran MP Başakşehir’in bir gün evvel Erzurumspor engeline takılıp iki puan kaybetmesi…
Böyle bir durumda ayağına gelen çifte kavrulmuş şansı elbette tepmek istemeyecekti Galatasaray… Üstelik evinde hem de 40 bin kişi önünde…

Maça gelince…
Sağ ve sol beki ve de orta sahasında lideri yoktu bordo-mavili takımın. Gerisini siz düşünün!
Evet, Galatasaray oyuna tahmin edildiği ve beklendiği gibi hızlı başladı…
Trabzonspor oyunu kendi sahasında kabul etti, dahası defansta yerleşim hataları sarı-kırmızılı takım oyuncularını gol pozisyonlarına soktu, Terim’in oyuncuları bu pozisyonlardan birini gole çeviremedi ama böyle de penaltı verilmez ki! Üstelik pozisyon hem ofsayt hem de kaleci Arda’nın Onyekuru’ya müdahalesi var mı, yok mu? Hakemin gözünden kaçtı diyelim, VAR niye uyarmaz?
Ümit Öztürk’ün atladığı bir diğer pozisyon, sarı kartı olan Diagne’yi ikinci sarıdan atmamasıydı… Maçın en büyük kırılma anları bu pozisyonlardı…
Ya Ekuban’a yapılan harekete ne demeli? VAR’la yok arasında gitti geldi, Nagatomo’nun sarf ettiği malum cümleden dolayı kartına başvurmayan Ümit Öztürk.
İki takım kadrosunu kantara koyduğumuzda ağır basan, favori olan taraf Galatasaray’dı elbet… Ancak hakemin hatalı kararları; sahada oynanan futbolun da skorun da önüne geçti…
İki takım oyuncularının iyi niyeti; derbi maçlarında görmeye pek alışık olmadığımız ve de özlediğimiz çok güzel hareketlerdi… O anlamda iki takım oyuncularını etmek gerekir… Belhanda’yı da iyi oyunundan…
Trabzonspor ne hikmetse mağlup duruma düştükten sonra daha iyi oynamaya başladı… Gol pozisyonlarına da girmediler değil… Maçın genelinde aynı anlayışla oynamış olsaydılar, eksiklerine rağmen sonuç farklı olabilirdi… E gençlerle bu kadar… En azından şimdilik!
Uzun lafın kısası; Terim’in öğrencileri ayaklarına gelen bu avantajı-şansı iyi kullandılar…