Moda
Sağlık
Foto Galeri
Yazarlar

‘ÇOK KIRILGANIM’

Çekimleri süren ‘Hükümet Kadın’la ocakta sinemalarda boy gösterecek.

|

Demet Akbağ, güçlü bir imajı olmasını şöyle değerlendiriyor: “Oynadığım karakterler o hale getiriyor beni. Ama öyle değilim. Kararsızımdır. Çok kırılgan ve utangacımdır.”

Ocak ayında beyazperdeyle buluşacak ‘Hükümet Kadın’ filminin Mardin’deki setini ziyaret ettik. Filmde Güneydoğu’daki ilk kadın belediye başkanını canlandıran Demet Akbağ, hem projenin detaylarını hem de özel hayatını anlattı

‘Hükümet Kadın’da nasıl bir rolle karşımıza çıkacaksınız?
Xate, sekiz çocuklu bir kadın. Güneydoğu’daki ilk kadın belediye başkanı olarak tarihe geçmiş. Midyat’ta yaşayan bir kadının üç yıl boyunca belediye başkanlığı yapması... Bunun gerçek oluşu, rolü iştah açıcı bir hale getirdi.

Yine seyirciyi şaşırtacaksınız anlaşılan...
Seviyorum bu durumu. Ben önce kendim şaşırmayı seviyorum. Çözerken, o karakteri anlamaya çalışırken.


Bir süredir Mardin’desiniz ve bu ilk gelişiniz sanırım. Nasıl buldunuz şehri?
Daha önce hiç turne olmadı buraya. “Hadi arkadaşlar, Mardin’e gidiyoruz” dediğimde de başka şeyler çıktı. Demek ki buraya gelip, 45-50 gün kalacağım varmış. 25 Ağustos’ta geldik, yaklaşık iki aydır buradayız. Ekip arkadaşlarımızla boş günlerimizde mümkün olduğunca çevreyi gezip görmeye çalıştık. Çok acayip bir kültür var burada. Tuhaf bir şekilde ailemi ve İstanbul’u çok özlememe rağmen, şimdiden burayı da özleyecekmişim gibi geliyor.


Mardin halkının size ilgisi nasıl?
Sermiyan (Midyat) zaten onların çocuğu gibi. Büyük bir şaşkınlık yaşamıyorlar. Hanımlar özellikle çok ilgi gösterdi. Beyler hem saygılı hem ölçülü davrandı. Ama çocuklar çok haylazlar, onlar biraz bizi zorladı.


Çekimler sırasında sorun yaşadınız mı?
Çekimlerde bizi zorlayan şey sıcaklar oldu. 48-50 derecede çekim yaptık. Sağ olsun senaristimiz de pek kolay sahneler yazmamış. Bir boğalardan kaçış sahnemiz var ki. Boğaları bayağı eğittik, oyunculuk dersi verdik. Zordu ama güzel görüntüler çıktığını görünce yorgunluktan eser kalmıyor.

Sermiyan Midyat oyuncuyu zorlayan bir yönetmen mi?
Sermiyan, dersini gayet iyi çalışmış bir yönetmen. İkinci filmini çeken bir yönetmen gibi gelmedi bana. Kalabalık bir kadro ve çok titiz rol dağılımı söz konusu. Dizi çekiminden vakit bulan oyuncu bulmakta bayağı zorlandık ama. Biri gitti biri geldi. Sabit olan tek kişi bendim.

“Çocuğum olmaz sanıyordum”Filmde sekiz çocuklu bir kadını oynuyorsunuz. Siz hiç ikinci çocuğu düşündünüz mü?
Düşündüğüm zaman artık biraz gecikmiştim. Ben zaten çok erken anne olmadım. “Herhalde benim çocuğum olmaz” diye düşünürken, müthiş bir hediye olarak Ali geldi. Onun tadına 2-3 senede varabildim. Ondan sonra işler tekrar hareketlendi. Bana bu kadar yeterliymiş demek. Zaten hemcinslerim o kadar çok doğruyorlar ki, “Bari ben bir tanede kalayım” dedim.

Nasıl bir çocuk Ali?
Şu an iyice arkadaş olduk. Çok eğleniyoruz birlikte. Zaten tanıyanlar da bilirler biraz yaşından olgun bir çocuktu. Şimdi 12.5 yaşında, delikanlı oldu.


Oyunculuğa yeteneği var mı?
Var. Futbola da yeteneği var. Şu an zaten Galatasaray’ın alt yapısında oynuyor. O mutlaka sporla ilgili bir şey yapacakmış, öyle söylüyor.


Eşiniz Zafer Çika’yla nasıl bir çiftsiniz?
Ben biraz heyecanlı bir tipim. Zafer, daha rahat olan taraf. Neyseki karı-koca birbirimizi dengeliyoruz. “Sıkma kendini bu kadar, dert edecek bir şey yok” diyor.


Dışarıdan çok güçlü bir kadın imajınız var halbuki.
Oynadığım karakterler herhalde o hale getiriyor beni. Ama inanın öyle değilim. Kararsızımdır. Hiç kendi başıma buyruk iş yapmam. Çok kırılganımdır. Zaman zaman utangacımdır. Ben bütün kusurlu taraflarımı bu işi yaparak kapatmaya çalışıyorum aslında.

“Yılmaz’la çalışmak büyük lüks”Seyirci sizi sadece beyaz perdede değil tiyatro sahnesinde de görmek istiyor...
İki yıl üst üste ‘Eyyvah Eyvah’, arkasından ‘Kurtuluş Son Durak’, şimdi de ‘Hükümet Kadın’. Çok şükür ki üç senedir filmsiz kalmıyorum. Tiyatroyu ben de çok özledim. Her oyun öncesi heyecanlanırım, ama bu sefer ki heyecanım kabusa dönüşmeye başladı. “Acaba sahnede ezberimi unutur muyum?” dediğim oluyor. Tiyatroya ara verince o kadar acemileşiyor insan. İnşallah bir aksilik olmazsa ‘Hanımhanımcıklar’ın provasına başlayacağız yakında. Yasemin’le (Yalçın), Yılmaz’ın (Erdoğan) da filmini bitirmesini bekliyoruz. Ahmet Mümtaz Taylan’la birlikte sahneleyecekler.


Yılmaz Bey’le yeniden aynı sahnede olmak ister misiniz?
Yılmaz, tiyatro yapmaz artık. O tamamen sinemaya odakladı kendini. Onun yazıp yöneteceği başka bir sinema filmi projesinde bir arada olabiliriz. Onun yazdığı karakterleri oynamak, onun yazdığı cümleleri sarf ediyor olmak, bir oyuncu için çok büyük lüks. Çok konforludur yazdıklarını oynamak. Şimdi hüzünlü bir film yapıyor. Birkaç sahnesini izledim. Kendi firmam olduğu için seyirciye ne kadar inandırıcı gelir bilmiyorum ama, çok güzel bir film bekliyor sizi. Kıvanç’ın (Tatlıtuğ) bu filmle çok daha iyi yerlere geleceğine inanıyorum. Tabii diğer oyuncuların da.

Kıvanç Tatlıtuğ demişken, ‘Kuzey Güney’ ya da takip ettiğiniz başka diziler var mı?
Ben de herkes gibi ‘Muhteşem Yüzyıl’ı izliyorum, ‘Kuzey Güney’e bakıyorum, ‘Suskunlar’a göz atıyorum. Geçen seneki favorim, ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ydi ama bu sene kadro dağılınca, beni diziye bağlayan hikaye bitince koptum.

“30 YAŞINDA AYNALARLA BARIŞTIM”
Gençliğimde kendimi hiç beğen-mezdim. 30 yaşından sonra aynalarla barıştım. Zaman içinde insan kendini daha iyi tanıyor, kesesi müsait olunca daha iyi şeylere sahip oluyor. Ufak dokunuşlar da var, gizlemiyorum. Bir de aileden bana kalan en iyi şey sağlam bir genetik. Selülit yok bizde. O açıdan kendimi şanslı hissedi-yorum. Yaptığım iş için bedenime iyi bakmam gerekiyor. Birden bire çok kilo alıp, köşe yastığı gibi oturursam sadece kilolu kadın rollerini bana yakıştırırlar.

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.