Aşk Acısı mı?

Kasım ayında aşk başkadır neredeyse herkesin duyduğu bir cümledir. Fakat yeni ayrılanlar için olay hiçte böyle değildir. Hatta kasım ayını çoktan uğursuz ilan etmişlerdir. Fakat kasım ayını ayrılık için suçlarken iyi bir haber; Aşk için çektiğim tüm acılar boşa gitti diyorsanız size alışmadığınız bir cevap vereyim… Hiçbir acıyı boşa çekmiyoruz, acının öğretici yanını sürekli atlıyoruz hatta belki de iyi ki bu acıyla tanıştınız ve canınız yanıyor... Evet yanlış duymadınız. Çünkü hiç görmediğimiz bir yer var, aşk acısı çekmek zihin açısından bir eğitim dolayısıyla da öğretici bir işlev görmektedir. Nasıl mı?

Haberin Devamı

Kişiyi daha üstün bir bilinç düzeyine taşımakta ve hayata farklı yönlerden bakma yetisi kazandırmayı sağlamaktadır. Artık olaylara eski pencerenizden farklı bakan, yeni görüşlere sahip olan bir ‘’BEN’’ vardır… Ayrılık sonrasında henüz fark etmemiş olsanız da, artık duygular konusunda daha hassas bir algıya sahip olmuşsunuzdur. Ancak, başkalarının duygularına derinlemesine bakabilirsek, kendi ruhsal dünyamıza da o kadar derinlemesine bakabiliriz. Çünkü aşık olunan insan, kişinin aynasıdır, gelişimidir bir nevi… Aslında kendi iç dünyamızı görmede karşımızda ki bir araçtır. Toz pembe hayaller size bir süre eşlik ederken bir bakmışsınız pembesi gitmiş tozu kalmıştır. Tozu ile nasıl baş edebileceğinizi, pembesi ile uğraşırken öğrenemezsiniz.

Kısacası çekilen çile, hüzün ve acı insana kendini tanıması ve yeni deneyimlerinin kazançlarını fark etmesi için önemli bir fırsattır da aslında. Acı bir gelişimdir, bizlere yeni şeyler öğretmek isteyen hayatın, yaşamımıza atadığı bir öğretmendir. Canımızı yaksa da keşfi bir gelişimdir. Aşk acısını azaltmanın en önemli yolu ise, bu acıyı ısrarla unutmaya çalışmamaktır. Çünkü zihin yaşanan olayı unutmaz, ancak duyguyu azaltır. Unutmaya çalıştıkça bu duygu bilinç dışına doğru bastırılabilir. ‘’Unutmaya mecburum, içimden söküp atmak istiyorum, aklımdan çıkarmak ve düşünmek istemiyorum.’’ gibi cümlelerle beyni yormak işe yaramaz. Aslında unutmak için harcanan enerji unutmaya değil de, tersine daha fazla hatırlamaya sebep olur. Bu durum da aşk acısının dayanılmaz bir hale dönüşmesini izin verir. Kişi hem unuttum mu diye kendini kontrol eder hem de kontrol ederken daha fazla hatırlamış olur. Bu acı size format attırmak isteyebilir ancak, hiçbir acı baki değildir yeter ki ayrılması gereken zaman kadar yaşanmış olsun. Sonrasında ayrılık içi çektiğiniz bu acının zamanla kendini dönüştürdüğünü farkedeceksiniz. Her insan olumlu ve olumsuz birşeyler mutlaka patnerine katmıştır aynı şekilde ayrılıkta böyledir. Tüm bu pozitif ve negatif şeyleri çöp torbasına doldurmak, hayatınızın bir zaman parçasını yok etmektir. Fakat bu torbanın içindekilerin sizi nasıl değiştirdiğini neleri neye çevirdiğini, neler katkıdığını ve deneyimler ile neleri öğrettiğini görmeye başladığınızda keşif ve gelişim başlamış demektir. Eğer aşk acınızla baş etmekte güçlük çekiyorsanız, özellikle uzun bir süredir bu durumu aşamıyorsanız da psikolojik destek alabilir ve fırsatları daha erken görmeye başlayabilirsiniz.

Haberin Devamı