SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Atopik egzamaya karşı en etkili öneriler

Prof. Dr. Serap Utaş, son yıllarda sıklığı giderek artan atopik egzamayı tetikleyen başlıca nedenleri ve alınabilecek önlemleri anlattı; önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

|

Kimi zaman bir saç boyası, kimi zaman deterjan, kimi zaman stres kimi zaman da soğuk hava... Önemli bir cilt hastalığı olan egzamayı tetikleyen etkenlerden sadece birkaçı… Günümüzde gerek yetişkinlerde gerekse çocuklarda sık rastlanan cilt hastalıklarının başında gelen ve sinirsel egzama, temas egzaması, atopik egzama (atopik dermatit) gibi farklı çeşitleri olan egzamalar, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiliyor.

Deri ve Zührevi Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serap Utaş, “Egzamadan korunmada ve hastalığın tedavisinde, tetikleyici faktörlerin bilinmesi ve bunlardan sakınılması çok büyük önem taşıyor” diyor. Çocuklarda okul başarısının azalmasına da yol açan atopik dermatitin özsaygı ve özgüven eksikliğine yol açtığını söyleyen Prof. Dr. Serap Utaş, son yıllarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu sendromu ile atopik dermatit birlikteliğinin de dikkat çektiğini vurguluyor.

Astım riskini 2-3 kat artırıyor!

Genetik, çevresel ve bağışıklık sistemi kaynaklı faktörlerin yol açtığı atopik egzamada; enfeksiyonlar, kaşıntı, ciltte kuruma ve döküntüler, uyku bozuklukları derken hastalık süreci hem çocuklarda hem de ebeveynlerde ciddi sıkıntılara neden olabiliyor. Son yıllarda özellikle çocuklarda görülme sıklığı artan bu kuru ve kaşıntılı deri hastalığı, gelişmiş ülkelerde her 100 çocuktan 20’sini etkiliyor.

Bebeklerde 2-3. aydan itibaren yanaklarda kaşıntılı, sulantılı, kepekli ve kırmızı egzama plakları görülüyor. Çocukluk çağında egzamanın diz ve dirsek çukurlarında belirgin olduğunu, sürekli kaşımaya bağlı derinin kalın ve kaba bir hal aldığını belirten Prof. Dr. Serap Utaş, erişkinlerde belirtilerin el egzaması, göz kapağı egzaması veya meme başı egzaması şeklinde de görülebileceğini söylüyor. Egzamalı çocuklarda daha sonraki yıllarda astım ve alerjik rinit gelişim riskinin 2-3 kat arttığını vurgulayan Prof. Dr. Serap Utaş alınabilecek önlemleri şöyle sıralıyor:

En etkili tedavi, ‘tetikleyici’den kaçınmak!

• Tetikleyen etkenlerden uzak durun.
• Banyoyu ılık suyla yapın.
• Banyo süresinin 5-10 dakikayı geçmemesine özen gösterin.
• Hekiminizin önereceği, deriyi kurutmayan, nemlendirici özelliği olan, parfümsüz yıkama ürünleri kullanın.
• Banyodan sonra derinizi havluyla ovalamayın, hafif dokunuşlarla kurulayın.
• Cildinize banyo sonrasında kokusuz, koruyucu içermeyen bir nemlendirici uygulayın.
• Krem veya nemlendiricileri banyodan hemen sonra uygulayın. Çünkü banyo sonrası uygulanması su kaybına karşı bariyer oluşturuyor ve kaşıntıyı azaltıyor.
• Çok sık ve abartılı el yıkamayın.
Kolonya ve ıslak mendili zorunlu olmadıkça kullanmayın.

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.