Bir Don Bir Mutluluk

İki sene olmuş buraya anı bırakmayalı... Bırakılmayan anılar kendi içinde dolup taşmışlar. Meydanlarda olan süs havuzundaki su misali püskürüverıyorlardı ki artık "yaz" Budi dedim.. (Aslında dediler) =)

Alya Ekim'de 3 yaşına basacak. Bense bastığı yerleri tek tek neredeyse yalayacağım :) Bu evlat nasıl bir şeydir hala idrakına varamadım ve sanırım varamayacağım. Her saniyemiz şaşkınlık, gurur, kahkaha, tebessüm, sevinç gözyaşlarıyla dolu neredeyse...

Şaşkınlık: Harf ve sayıları gösterdiği ilk an (Anne bak 4, Anne bak M )

Haberin Devamı

Gurur: Parkta toprakla oynarken yanına yaklaşan küçük kıza "istersen sen de benimle oynayabilirsin"
Gurur 2 : Kendi başına donunu indirdiği ilk an!!! Gülmeyin ana olunca anlarsınız. Anayım Ben! Net!

Bunu anlatmazsam çatlarım.

Alya'nın tuvalet eğitimine Ramazan ayının ilk günü başladım. Üç gün açbilaç (oruçluyum susun) bi başıma, tek başıma, sadece kendim, evde tek olduğumu sölemiş miydim? çaresiz ama güçlü, hırslı ama korkak, aksi ama nalet, tek başıma (az önce de yazmışsın Burcu) / (Olsun tekim ben) üstesinden gelmeye çalıştım. Dördüncü gün sevgili kocacığım iş seyahatinden döndü. Biz akşam iftar sofrasında gırtlak savaşı verirken, sevgili yavrum can evladım, bal kuzum, annesinin bebeği, ohhooyy melek aşkı olmak suretiynen “anne çişim geldi” dedi ve tuvalete koştu. Ben 23 Nisan şen çocuğu edasındakı mutlulukla arkasından kapıyı açmaya çalışırken “anne sen git ben hallederim” dedi ve arkadan kapıyı araladı. Ama anayım ben rahat durur muyum? İçerde neler oluyordu, merak ediyordum. (Edivardo)Kapıyı hafif araladım. Bir de ne göreyim. Aman Allahım! Benim, daha dün annesinin kollarında yaşarken, çiçekli bahçesinin yollarında koşan minik kızım büyümüş de, bezi atmış da don giymiş de bide üstüne üstlük yetmemiş donunu da kendi indirirmiş de… Allahım nerelere gideyim, nasıl edeyim sen aklımı tut yarabbim. (Şarkı alıntısı)

O sahneyi gördüğüm an UEFA Şampiyonlar ligi müziği eşliğinde ve tabiî ki slow morshin halinde iki elimi yukarı kaldırıp zıpladım. Gözümden kristalleşmiş bir damla geldi. Masaya doğru döndüğümde kocam, salatanın suyuna ekmek banmış ağzına götürüyordu. Üstüne de buz gibi bir asitli içecek içti. Ardından peçeteyle ağzını silerken Slow morshin gösterisi bitmiş sanatçı gibi hızlıca yetiştim.

Haberin Devamı

“Kızın banyoda donunu kendi indiriyo, ben orda Kupa kaldırıyorum. Sense masa da halihazırda donunu annesinin indirdiği bir kızın babası kıvamında oturuyorsun. Bu ne rahatlık ne küstahlıktır”
demedim.

Ama bu bir film olsaydı denirdi :)

-Zıplayarak yanına gittim ve şu an içerde olanlara inanamazsın dedim. Şaşkınlıkla bana baktı… Yani onun dürbünüyle bakarsak haklıydı. Ne olabilirdi ki en fazla :? En nihayetinde orası bir tuvalet..!

Noldu? dedi.

-Kızın donunu en aşağı kadar kendi indirdiiiiiiiii:) Veeee çişiniiii yaptıııııııııı. Ve de kiloduna çiş gelmesin diye ayak bileğine kadar indirdi. Allahım her şeyi nasıl gözlemlemiş, öğrenmiş. Ne harika dimi hayatım? (Kadının heyecanı göz merceğinin merkezinden ayrılıp tekrar merkeze yerleşmesinden gayet iyi anlaşılıyordu)

Haberin Devamı

Adam:
Ovv evet evet harika hadi bakalım Maşallah

Dedi veeee bir anda fonda Hababam Sınıfının o hüzünlü, hayal kırıklığıyla dolu melodisi çalmaya başladı.

-Sen benim gibi hissedemiyorsun dimi diye sordu kadın.

Yani evet güzel bir şey mutlu oldum tabı ki ama senin şu an yaptığın gibi konfetilik bir durum yok dedi.
Haklıydı.

Durum, konu belki çok basit evet ama benim için bir gurur. Bebekti, konuşmaya başladı, yürümeye başladı, bezliydi, bezini çıkardı ve tuvalete yapmaya başladığı ilk günlerde kendi başarmak isteyerek yanına kimseyi almadı. Taytını indirdi ardındansa “donunu”… Evet yanlış duymadınız donunu. Don!

Bu ÜÇ günlük serüvenimin en güzel karnesiydi belki de hissettiğim… O donunu indirdi bense anneliğimi arşa çıkardım.

Teşekkürler Evlat… Bütün başarıların donunu indirdiğin gibi kolay olsun.

Gün sonu:

Baba kızıyla uyudu. Anne don yıkadı
Sevgiler:)