İstanbul Boğaziçili Öğrencilerin ‘Örgüt Propagandası' Davasına Başlandı

Boğaziçili Öğrencilerin ‘Örgüt Propagandası' Davasına Başlandı

06.06.2018 - 14:11 | Son Güncellenme:

.

Boğaziçili Öğrencilerin ‘Örgüt Propagandası Davasına Başlandı

Boğaziçi Üniversitesi’nde Afrin’de şehit düşen askerleri anmak için stant açan öğrencilere karşı pankart açıp sloganlar atarak "PKK / KCK’nın propagandasını yaptığı iddia edilen 14’ü tutuklu 22 öğrencinin yargılanmasına başlandı. Duruşmada savunmalarını yapan tutuklu sanıklar haklarındaki suçlamaları reddederek tahliyelerini istedi.
Boğaziçi Üniversitesi’nde Afrin’de şehit düşen askerleri anmak için stant açarak lokum dağıtan öğrencilere saldırdığı iddiasıyla haklarında 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan 22 öğrencinin yargılanmasına başlandı.
İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmaya, 14 tutuklu sanık ve bazı tutuksuz sanıklar katıldı. Çok sayıda sanık avukatının yanı sıra sanık öğrencilerin yakınları, CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Ali Şeker, Selina Doğan ve basın mensupları da duruşmada hazır bulundu.
Duruşmanın başlayacağı sırada mahkeme başkanı salonun çok kalabalık olduğunu ve ayakta bulunanların sağlıklı bir yargılama yapılabilmesi için salondan çıkmasını istedi. CHP’li Ali Şeker ve bazı izleyicilerin buna tepki göstermesi üzerine mahkeme başkanı "Ortamı germeyi mi geldiniz?" deyince Ali Şeker de "Hayır, adil yargılama yapılıp yapılmadığını izlemeye geldim" dedi.
Kısa süreli tartışmanın ardından ayakta bulunan izleyiciler salondan çıkarılmasıyla sanık savunmalarına geçildi.
Savunmasını yapan sanıklardan Agah Suat Atay, derse giderken bir karmaşa gördüğünü ve ne olduğunu anlamak için karmaşanın içine girdiğini kaydetti. PKK-KCK propagandası yapmadığını belirten Atay, Güvenlik masayı kaldırmaya çalışıyordu. Ne oluyor diye baktım. Karmaşayı bir süre izleyip dersime gittim. Pankartı daha sonra sosyal medyadan gördüm” diye konuştu.
Felsefe Bölümü 4. Sınıf öğrencisi olduğunu belirten sanık Berke Aydoğan ise, “Terör örgütü propagandası suçlamasını kabul etmiyorum. Kütüphaneden çıkınca dışarıda bir kalabalık olduğunu gördüm. İzinsiz açılan bir masa yüzünden bir sorun olduğu anlaşılıyordu. Öğrenci İşleri’nden sorumlu dekan geldi. Olayı yatıştırmak için girişimlerde bulundu. Sonunda kalabalık dağıldı. Herhangi bir şekilde pankart ya da dövize şahit olmadım. Slogan atmış olabilirim ama bunlar asla bir terör örgütünün propagandası sayılabilecek sloganlar değildir” ifadelerini kullandı.
“Hiçbir slogan propaganda içermiyordu”
Savunmasını yapan sanıklardan Yüksek lisans öğrencisi Zülküf İbrahim Erkol da, "Birkaç slogana eşlik etmiş olabilirim ancak hiçbir slogan propaganda içermiyordu. Ama herhangi bir terör örgütünün eylemlerini meşrulaştırıcı bir amaç gütmüyor, propaganda olmadığı kanaatindeyim" şeklinde konuştu.
Duruşmada daha sonra öğlen arası verildi.