SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Bruselloz nedir, belirtileri nelerdir?

Bruselloz virüsü, Malta Humması, Akdeniz Humması, Mal Hastalığı olarak da bilinen hayvanlardan insanlara bulaşan bir virüs çeşididir. Bruselloz virüsü beraberinde çeşitli hastalıkları da meydana getirebilir. Bruselloz hakkında yeterince bilgi sahibi değilseniz, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr Zeynep Bayındır'ın açıklamalarına göz atabilirsiniz. İşte Bruselloz nedir, bruselloz belirtileri nelerdir sorularının cevapları...

|

Bruselloz, hayvanlardan insanlara bulaşan hafif belirtilerden ağır klinik tablolara kadar değişebilen özellikte, belirti ve bulgularının spesifik olmaması nedeniyle birçok hastalığı taklit edebilen sistemik bir enfeksiyon hastalığıdır. Ülkemizde ve gelişmekte olan ülkelerde yaygın görülen , ekonomik kayıplara neden olması ve gıda güvenliğini doğrudan etkilemesi nedeniyle önemli bir halk sağlığı sorunu oluşturan bir zoonozdur.

Serpil Dokurel - PembeNar özel

Dünya sağlık örgütü verilerine göre dünyada en sık rastlanan bakteriyel zoonozdur ve her yıl yaklaşık 500.000 yeni olgu bildirilmektedir.

Tarihte ilk defa 1861 de Marston tarafından Malta adasındaki ingiliz askerlerinde diğer ateş nedenlerinden farklı bir ateş nedeni olarak bildirilmiştir. Hastalık etkeni 25 yıl sonra Bruce tarafından 'Malta Humması' nedeniyle ölen hastaların dalak pulpasından izole edilmiş ve Micrococcus melitensis olarak isimlendirilmiştir. Yıllar içerisinde farklı hayvan türlerinden çeşitli brusella türleri izole edilmiştir. B. melitensis (koyun keçi, deve), B. Abortus( sığır, manda, çakal, sırtlan), B. Suis( domuz, kurt, tilki), B.ovis (koyun), B. Canis( köpek)

Hastalık bütün dünyada görülmekle birlikte özellikle Akdeniz ülkeleri (Fransa, Portekiz, İspanya, Malta, Yunanistan ve Türkiye ), Arabistan, Hindistan, Meksika, Brezilya, Orta ve Güney Amerika da yaygın olarak görülmektedir. İnsanlarda brusellozun gerçek insidansı bilinmemektedir. Ülkeden ülkeye hastalığın insidansı ve prevalansı değişmektedir. İnsanlarda bruselloz sıklığı hayvanlardaki sıklık ile paralellik gösterir. Türkiye de endemik olarak görülen hastalık özellikle İç anadolu, doğu ve güneydoğu anadolu illerinde yoğunlaşmaktadır.

Brusella türleri , sığır, koyun, keçi, domuz, koç gibi hayvanlarda özellikle testis, meme, uterus gibi genital organlara yerleşir. Bu hayvanlarda yavru atma, infertilite, kronik hastalığa neden olur. Enfekte hayvanların genital akıntıları, sütleri, atık yavruları, plasentaları ile çevre meralar, gıdalar ve sular kontamine olur. Güneş ışığını az alan kontamine toprakta, hayvan dokularında , süt veya uterus akıntıları içinde uzun süre canlılığını koruyan bakteri kontamine materyal ile doğrudan temas ya da gastrointestinal yoldan diğer hayvanlara bulaşabilmektedir.

İnsanlara en sık kontamine gıdaların tüketilmesi yolu ile bulaşmaktadır. Kaynatılmadan hazırlanan süt ve süt ürünlerinin tüketilmesi toplumda enfeksiyonun en önemli kaynağıdır. Yapılan çalışmalarda; taze peynirde 3 ay(soğuk koşullarda saklanılması durumunda 6 aya kadar ) tuzsuz kremada 142 gün, /10 tuzlu peynirde 45 gün, %17 tuzlu peynirde 1 ay, tereyağında 4 ay, dondurmada 1 ay canlı kalabilmektedir. Fermantasyon ile hazırlanan kaşar peynir, yoğurt ve ekşitilmiş sütte enfeksiyonun bulaşma riski daha azdır. Brusella bakterisi asit ortamda pH <4 canlılığını hızla kaybeder.


Et ve et ürünleri ile bulaş riski çiğ tüketilmediğinden ve kas içerisindeki bakteri sayısı az olduğundan düşüktür . Ancak karaciğer, dalak, böbrek, meme ve testislerde bakteri konsantrasyonu yüksektir. Et ürünlerinin hiçbiri çiğ tüketilmemelidir.

Hayvan çiftliklerinde çalışanlar , çiftçiler, veterinerler, suni dölleme işi ile uğraşanlar enfekte hayvan ile temas olasılığı açısından yüksek riskli gruplardır. Hayvancılık yapan aile bireyleri, hasta hayvan yavrularına bakan çocuklar, hayvansal gıda üretiminde çalışanlar (kasaplar, süt ve süt ürünleri hazırlama işinde çalışanlar), yün ve deri ile uğraşanlar kontamine materyal ile doğrudan temas (deride sıyrık, kesik) , yaralanma sonucu bulaş ya da tozların inhalasyonu ile bulaşabilir.
Hekimler, laboratuvar çalışanları kontamine kan ve vücut sıvısı ile direk temas, iğne yaralanması, göz,ağız ve buruna enfekte materyalin sıçraması ile oluşabilecek enfeksiyon açısından yüksek riskli gruplardır.


Bruselloz , vücutta herhangi bir organ sisteminin tutulabildiği sistemik bir hastalıktır. Bakterinin vücuda alınmasından 2-4 hafta içerisinde hastalık semptomları başlar. Akut, subakut, kronik ve lokalize formlarda görülebilir.
Başlangıç semptomları hastalığa özgül olmamakla birlikte sıklıkla yüksek ateş, terleme, yorgunluk, iştahsızlık, baş ağrısı, sırt ağrısı , eklem ağrısı olabilir. Kilo kaybı, bulantı, kusma, kas ağrısı, ishal/kabızlık görülebilir. Depresyon izlenebilir.

Akut formda ; Çoğunlukla yüksek ateş, (38,5 c nin üzerindedir), halsizlik, iştahsızlık, baş ağrısı, sırt ağrısı, kilo kaybı, miyalji, artralji vardır. Artrit, karaciğer ve dalakta büyüme, karaciğer fonsiyon testlerinde yükselme izlenebilir.

Subakut formda; eksik veya yetersiz tedavi alan ya da yanlış tanı nedeniyle uygunsuz antibiyotik tedavisi alanlarda izlenir. Ülkemizde nedeni bilinmeyen ateş tanısı ile takip edilen hastaların çoğunluğunu bu grup oluşturmaktadır. Semptomlar genellikle hafiftir ve lokal organ yerleşimleri görülebilir.

Kronik formda; Yaşlılarda sık görülür. Depresyon gibi psikyatrik semptomlardan, halsizlik, çabuk yorulma, güç kaybı, terleme, kilo kaybı görülebilir. Ateş nadirdir.

Gastrointestinal tutum sonucu hastaların %70 inde iştahsızlık, bulantı-kusma, karın ağrısı, ishal, kabızlık izlenirken, bir kısmında akut ileit ve gastrointestinal sistem kanaması, Hepatobiliyer sistem tutulumuyla hepatit, spontan bakteriyel peritonit, akut kolesistit, İskelet sistemi tutulumuyla en sık artrit, spondilit, sakroileit, osteomiyelit, tenosinovit, bursit, Sinir sistemi tutulumuyla menenjit, ensefalit, meningoensefalit, miyelit, radikülonörit, beyin apsesi, Kardiyovasküler sistem ve solunum sistemi tutulumuyla endokardit, miyokardit, perikardit, doğal ve protez kapak enfeksiyonları, bronkopnömoni, akciğer apsesi, ampiyem, plevral effüzyon, mediastinit, hiler ve paratrakeal lenfnodlarında büyüme, Genitoüriner sistem tutulumuyla tek taraflı epididimoorşit, interstisyel nefrit, glomerülonefrit, sistit, prostatit, piyelonefrit, renal apse, düşük, ölü doğum, Hematolojik sistem tutulumuyla anemi, lökopeni, lökositoz, trombositopeni, pıhtılaşma anormallikleri, Deri tutulumuyla papül, ülser, apse, eritema nodosum, peteşi, purpura, vaskülit, kontakt dermatit, Göz ve kulak tutulumuyla üveit, optik nörit, endoftalmit, episklerit, iridosiklit, geçici işitme kaybı, vertigo görülebilmektedir.

Kesin tanısı kan veya diğer dokulardan bakterinin izolasyonu (kültür) , bakterinin direk izole edilemediği durumlarda brusellozu düşündüren klinik bulgularla birlikte moleküler yöntemler ve/veya pozitif seroloji ( Wright aglütinasyon, Coombslu agglütinasyon, ELISA, RIA, IFA) ile konur.

Brusellozda antimikrobiyal tedavi ile semptomlar düzelir, hastalığın süresi kısalır, komplikasyon ve tekrarlama olasılığı azalır. Hastalık belirti ve bulgularından şüphelenilen durumlarda tanı ve tedavi amaçlı Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji polikliniğine başvurulmalıdır.
Insanlara brusellozun bulaşının önlenmesi için süt ve süt ürünlerinin pastörize edilerek kullanılması veya sütlerin iyi kaynatıldıktan sonra tüketilmesi, işlenmesi önem taşımaktadır ayrıca hayvanlarda brusella hastalık kontrolü sağlanmalıdır.

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.