Siyaset ‘CHP, Rum ağzıyla konuşuyor’

‘CHP, Rum ağzıyla konuşuyor’

21.02.2019 - 01:30 | Son Güncellenme:

Bir CHP milletvekilinin Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetleriyle ilgili soru önergesini eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rumların ve diğerlerinin rahatsızlık duyması gayet tabii. Bizi en çok yaralayan CHP’nin Rumların ağzıyla konuşmasıdır” dedi

‘CHP, Rum ağzıyla konuşuyor’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, maliyet hesabı ve yolsuzluklar nedeniyle Doğu Akdeniz’deki petrol arama faaliyetlerinin durdurulmasını isteyen CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır üzerinden CHP’ye yüklendi. Erdoğan, dün Altındağ Karapürçek Köroğlu Parkı’nda toplu açılış töreninde konuştu. Eski TBMM Başkanları Bülent Arınç ve Cemil Çiçek’in de katıldığı törende Erdoğan, özetle şöyle konuştu:

Haberin Devamı

BİZİM GÜNDEMİMİZ HİZMET: Her partinin kendi önceliklerine, hassasiyetlerine göre bir gündemi var. İşte CHP’yi görüyorsunuz, talimat Kandil’den geliyor. CHP, terör örgütünün desteklediği HDP, öbür tarafta adı İYİ Parti olan parti, yanında Saadet. Dörtlü çete... Kandil, ‘Siz Güneydoğu’da, Doğu’da beraber olacaksınız’ diyor. Batıda da, ‘AK Parti’yi Erdoğan’ı çökertmek için bazı yerlerde gerekirse seçime girmeyeceksiniz, aday göstermeyeceksiniz, bazı yerlerde CHP’yi, bazı yerlerde İYİ Parti’yi destekleyeceksiniz’ diyor. Bizim gündemimizde, hizmet, eser, gönüller kazanmak, ülkemizi ekonomide, ticarette, istihdamda, tarımda, savunma sanayiinde çok daha ileri seviyelere taşımak var. Milletimizin lokmasına musallat olan fırsatçılara ders vermek; domates, patlıcan, biber fiyatlarını şişirerek insanımızın rızkına kastedenlere mani olmak var. Suriye’de güvenli bölgeleri kurarak, mültecilerin geri dönüşlerini sağlamak var. Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları üzerindeki haklarımızı korumak, enerji yatırımlarıyla cari açığımızı kapatmak, ülkemizi dışa bağımlılıktan kurtarmak var.

Haberin Devamı

TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNE PUSU: Onların gündeminde sadece kendi küçük hesapları, koltuk kavgaları var. Biz her alanda ülkemizin bağımsızlığı için çalışırken, CHP ve şürekası Türkiye’nin geleceğine pusu kurmanın peşinde.

BİZİ EN ÇOK YARALAYAN: Aynı gafleti, basiretsizliği ülkemizin Doğu Akdeniz’de yürüttüğü petrol ve doğalgaz arama faaliyetleri karşısında da sergiliyorlar. Önceki gün bir CHP milletvekili çıkmış, petrol ve doğalgaz arama çalışmalarımızı eleştiriyor. Doğu Akdeniz’deki operasyonlarımızın durdurulması gerektiğini söylüyor. ‘Bir kova bile petrol bulunmadı’ iddiasıyla Türkiye’yi petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerine son vermeye çağırıyor. Biz bu tür çağrıları zaten Rumlardan işitiyorduk. Türkiye’nin Akdeniz’de yürüttüğü çalışmalardan Rumların ve diğerlerinin rahatsızlık duyması gayet tabiidir. Burada sorgulanması gereken CHP’nin hazımsızlığıdır. Ülkemizin enerji güvenliğine dair milli bir meselede CHP’nin bu şekilde savrulması, böyle bir gafletin içine düşmesi gerçekten üzücüdür. Bizi en çok yaralayan CHP’nin Rumların ağzıyla konuşmasıdır. Türkiye’nin potansiyelini ortaya çıkaracak bu tür stratejik hamlelerden herkesin, en başta da ana muhalefetin gurur duyması gerekir. Elbette biz Rumlar ve kimi CHP milletvekilleri istemiyor diye faaliyetlerimizi durdurmayacağız, yolumuza devam edeceğiz. Biz, ‘CHP rahatsız oluyor’ diye ülkemizin ve Kuzey Kıbrıslı kardeşlerimizin enerji kaynakları üzerindeki haklarını savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. Çalışmalarımızı sonuna kadar devam ettirerek milletimize hasretle beklediği müjdeli haberleri de vereceğiz.

Haberin Devamı

‘CHP, Rum ağzıyla konuşuyor’

‘İttifak değil iltihak’

Erdoğan, partisinin aday çıkarmadığı ve MHP’li adayın desteklendiği Etimesgut ilçesinde miting yaptı. Meydana Erdoğan ve Bahçeli’nin beraber resimleri de asıldı. Erdoğan, şunları söyledi:

HAKARET DEĞİL Mİ: Biz gönüllere girmek için çalışırken CHP ne yapıyor, Etimesgut’a bu ilçe ile ilgisi olmayan Kılıçdaroğlu’nun özel avukatını aday yapıyor. Bu kişinin FETÖ soruşturmalarında gözaltına alınan şaibeli isim olmasına ne diyeceksiniz. 15 Temmuz’da en büyük bedeli ödeyen ilçeye bu adayı göstermek, bu ilçeye hakaret değil mi?

Haberin Devamı

İTTİFAK DEĞİL İLTİHAK: Yarın Cumhur İttifakı’nın birinci yıldönümü. CHP’nin başını çektiği zillet ittifakı PKK’sından FETÖ’süne, adı iyi kendisi karma karışık parti, kimi bulursa aynı çuvala koydu. Bunun adı ittifak değil iltihaktır. Terör örgütlerine iltihaktır.

40 BİN OLACAK: Önümüzdeki aylarda 20 bin öğretmen ataması daha gerçekleştireceğiz. Takvimi MEB yayınladı. 2019’da 40 bin öğretmenin ataması yapılmış olacak.

‘CHP, Rum ağzıyla konuşuyor’

Asırlık çınarlara ödül

Erdoğan, törenin sonundan 100 yaşını aşmış olan 8 “asırlık çınar”a ödüllerini verdi. Erdoğan, 101 yaşındaki Hüseyin Akkanat ile tokalaştıktan sonra, “Eli o kadar güçlü ki parmaklarımı birbirine geçirdi. Maşallah” dedi. Erdoğan, 104 yaşındaki İsmail Baran ile sohbeti sırasında, “‘Dişlerime bak dişlerime, bir tane boş yer yok’ dedi. ‘Sende var mı?’ dedi. Ben de ‘Eksikler var’ dedim” diye konuştu. Baran, Erdoğan’a “Yanına geldik elhamdülillah, kavuştuk. Allah Türkiye’mize zeval vermesin” dedi. Cumhuriyetin en eski öğretmenlerinden 104 yaşındaki Kıymet Gazez ise, Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale Şehitleri’ne şiirinden bir bölümü okudu. Erdoğan da şiirden bir bölümü okuyarak, “Düet yaptık” diye espri yaptı.

Haberin Devamı

‘Huzurevi tabelaları artmasın’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaşlıların tek başına hayatını sürdürdüğü bir dünya istemediklerini ifade ederek, “Huzurevi tabelalarını arttığı değil, kuşakların aynı çatı altında birlikte yaşadığı veya ilişkilerin her gün kesintisiz sürdüğü bir Türkiye istiyoruz. Anneciğini, babacığını huzurevine bırakan evlatlar değil, onlarla beraber yaşayan evlatlar istiyoruz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen “1. Yaşlılık Şûrası”na katılan Erdoğan, sözlerine, “Ak sakallı ak saçlı büyüklerimizi selamlıyorum” diyerek başladı ve şunları söyledi:

PEK İÇ AÇICI GÖZÜKMÜYOR: Dünya nüfusu özellikle gelişmiş ülkelerde hızla yaşlanıyor. Ortalama hayat süresi bugün 70’in üzerindedir, hatta bazı ülkelerde 90’ı zorlamaktadır. Bu durum çözüm bekleyen pek çok meseleyi de beraberinde getiriyor. Türkiye’nin durumu, her ne kadar Batı ülkeleri kadar vahim değilse de çok da iç acıcı gözükmüyor. Ülkemizde 65 yaş ve üzeri nüfus oranı yüzde 8.8’e kadar ulaşmıştır. Bu da 7.2 milyon yaşlıya sahip olduğumuz anlamına geliyor. İşte bunun için en az üç çocuk, mümkünse daha fazlasını tavsiye ediyorum.

ŞİMDİ KAÇAN KAÇANA: Şayet bir evde büyükanne, büyükbaba, anne, baba ve torunlar bir arada yaşayabiliyorsa o evin gerçekten günün 24 saati yaşayan, günün 24 saati içinde huzur bulunan bir yerdir. Olması gereken budur. Ama bu var mı şimdi, maalesef yok. Şimdi kaçan kaçana. Aile büyükleriyle ilişkilerin, neredeyse bayram ziyaretlerinin bile ihmal edildiği bir periyoda dönüşmesini asla kabul edemeyiz. Ben kimsenin özel hayatına karışamam, o ayrı mesele ama doğrusu ben kabullenemiyorum.

DÜNYA HIZLA ATİNALILAŞIYOR: Antik Roma filozofu Cicero, eski Atina’ya ilişkin şöyle bir hadise anlatır: “Atina’da ihtiyar bir adam tiyatroya gider. Kendisine Atinalıların oturduğu bölümde kimse yer vermez. Bunun üzerine ihtiyar Spartalıların olduğu bölüme geçmek zorunda kalır. Orada hemen ihtiyara hemen bir yer açılır. Atinalılar ise bu davranışı alkışlarla karşılarlar. Çünkü Atinalılar iyilik nedir bilirler ama yapmak istemezler” Evet dünyamızın hızla Atinalılaştığı bir dönemde yaşlılara sahip çıkmayı saygıda kusur etmemeyi, onları hep en üstte tutmayı boynumuzun borcu olarak görüyoruz.