14.11.2018 - 08:30 | Son Güncellenme:
Ekonomi Servisi
Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’nde konuşan Arıcan, “Borsa İstanbul olarak, sıkışan reel sektörümüze alternatif finansman kanalları sunulması ve finansman maliyetlerinin düşürülmesi için üzerimize düşen görevler, ajandamızda yer alan en önemli husustur” diye konuştu.
Öz kaynak şart
Sermaye Piyasası Kurul (SPK) Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, “Yaşanan gelişmeler, yabancı kaynak ağırlıklı olarak borçlanmaya dayalı mevcut fonlama yapısı yerine öz kaynak ağırlıklı fonlama modellerinin kaçınılmaz bir ihtiyaç olduğunu gözler önüne seriyor” dedi. Taşkesenlioğlu, “Temelleri sağlam olan ekonomimizin dinamizmi piyasalara da yansımaktadır. Biz düzenleyicilerin kapsamlı ve koordineli bir yaklaşım ile bu yeni finansal dünyaya uyum sağlaması gerekmektedir. Cari işlemler dengesindeki bu olumlu görünümün önümüzdeki dönemde de devam edeceğine inanmaktayım” diye konuştu.
Yabancılar daha fazla güveniyor
Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Başkanı Erhan Topaç, “Tasarrufların finansal varlıklar arasındaki dağılımına baktığımızda yüzde 85’inin kısa vadeli mevduattan oluştuğunu, kalan yüzde 15’lik kısmın uzun vadeli finansmanı sağlayan sermaye piyasası araçlarına yöneldiğini görüyoruz. Sağlıklı büyümemiz için bu fotoğrafı değiştirmemiz gerekiyor” dedi. Topaç, şunları söyledi:
“Pay piyasasında yabancıların ağırlığı yüzde 63 gibi yüksek bir oranda. Yani yabancı yatırımcılar ülkemizin potansiyeline kendi yatırımcılarımızdan daha çok güveniyor ve bunun uzun vadeli getirisinden yurt içi tasarruf sahiplerinden daha çok yararlanıyor. Temel sorunlardan birisi yatırımlarımızı finanse edecek kadar tasarrufumuzun olmaması. Tasarruflarımızın seviyesi, büyüme finansmanında yeterli olmadığı için yurt dışından tasarruf ithal ediyoruz.”