Böyle gelenek olur mu? Kenya'da 'Arınma ritüeli', ülkenin kırsal kesimlerinde uygulanan bir gelenek. Amaç, eşleri ölen kadınları 'arındırmak'. Patrick isimli bir kadın, BBC'ye Arınmak istemediklerini söylüyorlar, ancak içten içe, istiyorlar. Bu yapılması gereken bir tören. Eğer yapılmazsa, hayat bu kadınlar için çok zor olabilir diyor. 250 dolara varan paralar kazanan 'arındırıcılar'ı eğitmek kolay değil.Kadın hakları aktivisti Roseline Orwa 'Arındırıcılar'la ve ritüelin mağdurları ile terapi seansları düzenliyor. Bu toplantılara katılanlardan birisi, Kenya'nın güney batısındaki Luo topluluğundan Pamela. Ritüeli BBC'ye Üç gün sürdü. Önce yerde cinsel ilişkiye girdik. Kıyafetlerinin hepsini çıkarıp yere atmak zorundasın. Sonra yatakta seks yapıyorsun. Sabah kıyafetlerini yakmak zorundasın sözleriyle anlatıyor Pamela. Bütün saçınızı kesiyorlar ve daha sonra tavuk pişirip, onlarla yemeniz gerekiyor. Sonunda bütün evi temizlemelisiniz. Bundan sonra çocuklar dönebilir. 'Arındırıcı'lar sorumluluk sahibi değiller - sigara içiyorlar, içki içiyorlar, uyuşturucu kullanıyorlar. Vaktinizi çalan ve sadece kocanızdan kalan mirasla ilgilenen insanlar onlar diyor. Malavi'nin güneyindeki bazı bölgelerde, kız çocukları geleneksel olarak ergenlik çağına girdiklerinde para karşılığında bir seks işçisi ile cinsel ilişkiye sokuluyor. Bu erkek seks işçilerine halk arasında sırtlan deniyor ve kızlarla ilişki kurmaları tecavüz değil temizlenme olarak görülüyor. Bu geleneğin tecavüzü meşrulaştırması bir yana, en büyük etkilerinden biri cinsel yolla geçebilen hastalıkların süratle yaygınlaşması. Eric Aniva ile Malavi'nin güneyindeki Nsanje bölgesindeki üç göz gecekondusunda buluştum. Dışarda keçiler geziyor, tavuklar eşiniyor. Doğuştan aksayan ayağıyla kapıyı açan Aniva'nın üzerinde kirli bir yeşil gömlek var. Beni sevinçle karşılıyor. Medya ilgisi hoşuna gitmiş gibi. Aniva bu köyün önde gelen sırtlanlarından. Malawi'nin güneyindeki bazı toplumlarda bu kişiler para karşılığında cinsel temizlik işleri yapıyorlar. Örneğin bir adam öldüğünde, gömülebilmesi için önce karısının sırtlan ile cinsel ilişkide bulunması gerekiyor. Aynı şekilde bir kadın kürtaj olmuşsa yine temizlenmek için bu kişiyle beraber oluyor. Fakat bu geleneğin en şok edici boyutu küçük kızların ilk adet kanamalarını olduklarında temizlenmeleri gerektiği inancı. İlk kanamaları olduğunda üç gün boyunca cinsel ilişkiye zorlanıyorlar ve bu şekilde çocukluktan kadınlığa geçtiklerine inanılıyor. Kızlar bunu reddederse, aileleri ya da bütün köyün başına büyük felaketler gelebileceği, büyük hastalıklara yakalanılabileceği düşünülüyor. Sırtlan Aniva çoğunlukla okul çağında kız çocuklarıyla cinsel iliştide bulunduğunu anlatıyor. Bazıları 12, 13 yaşında oluyor. Ama ben daha büyük olanları tercih ediyorum. Hepsi de benim sırtlanlığımdan zevk alıyor. Gurur duyuyorlar ve herkese 'işte' diyorlar 'gerçek bir erkek. Kadınların nasıl zevk alacağını biliyor' diyorlar. Bu böbürlenmelere karşın, yakındaki köyde konuştuğum çok sayıda kız çocuğu ve genç kadın yaşadıklarını nefretle hatırlıyor. Elimden hiç bir şey gelmiyordu. Çaresizdim. Annem ve babam için bunu yapmaya mecbur kaldım diyor Maria ve sürdürüyor: Eğer reddetseydim, aileme hastalıklar musallat olabilir, hatta ölebilirlerdi. Çok korkuyordum. Hepsi de, tanıdıkları bütün kızların bir sırtlanla ilişkiye zorlandığını anlatıyor. Yaşı hakkında muğlak konuşan Aniva 40'lı yaşlarında gibi görünüyor. Şu anda iki karısı var ve ikisi de onun bir sırtlan olarak ne iş yaptığını biliyor. Aniva şu ana kadar 104 kadın ve kız çocuğuyla para karşılığında cinsel ilişkide bulunduğunu söylüyor. Bildiği kadarıyla 5 çocuğu var. Cinsel ilişkide bulunduğu kadınlar ve çocuklardan kaçının hamile kalmış olabileceğini bilmiyor. Yaşadığı bölgede kendisi gibi 10 sırtlan bulunduğunu, her köyde mutlaka böyle bir kişi olduğunu anlatıyor. Her bir temizlik işlemi için kendilerine 4 ila 7 dolar karşılığı bir para ödeniyormuş. Aniva'nın evinden otomobille 1 saatlik uzaklıkta bir köyde 50 yaşlarında, köylerinde geleneklerin taşıyıcısı olan üç kadın olan Fagisi, Chrissie ve Phelia ile tanıştım. Ergenlik çağına giren kizları her yıl kampa alarak onlara eşler olarak görevlerini öğretiyor ve bir erkeği cinsel olarak nasıl memnun edebileceklerini anlatıyorlar. Bu eğitim süreci kız çocuklarının sırtlanla cinsel ilişkiye girerek temizlenmesi ile noktalanıyor. Bunu kızların aileleri ayarlıyorlar. Onlara bu yolla tam aksine cinsel ilişki ile geçen hastalıkların yayılabileceğini anlatıyorum. Çünkü geleneksel olarak sırtlanlar prezervatif de kullanmıyorlar. Ama kadınlar kabul etmiyorlar. Sırtlanların ahlaklı kişiler arasından titizlikle seçildiğini o yüzden AIDS/HIV virüsü taşımalarının imkansız olduğunu söylüyorlar. Fakat HIV, gelenekler nedeniyle açık ki bu topluluklar için çok ciddi bir tehlike. Birleşmiş Milletler Malavi'de her 10 kişiden birinin bu virüsü taşıdığını tahmin ediyor. Sırtlan Aniva'ya hiç test yaptırıp yaptırmadığını sorduğumda Evet HIV pozitifim diyerek beni şok etti. Aynı zamanda kendisini kızlarını temizlemek için tutan anne babalara bunu söylemediğini de itiraf etti. Konuşmamız devam ederken Aniva, duyduklarımdan hoşnut olmadığımı hissetmiş olmalı ki, övünmeyi bırakıp, bu işi artık fazla yapmadığını, yakında bırakmayı düşündüğünü söyledi. alawi'liler bu geleneklerinin dış dünya tarafından - sadece kilise değil yardım kuruluşları ve hükümet tarafından da - kınandığının, onaylanmadığının da farkındalar. Aniva korunmasız seks yapmaktan suçlu bulundu. BBC Türkçe'nin haberine göre; Malavililer arasında dava farklı tepkilere neden olmuş durumda. Örneğin bazıları, sadece Aniva'nın tek başına yargılanmasına itiraz ediyor. Aniva, kız çocuklarının, ebeveynleri tarafından çocukluktan kurtulup yetişkinliğe geçişi simgeleyen, 'cinsel bir ritüelin' bir parçası olarak kiralandığını söylüyor. Malavi Devlet Başkanı, Aniva'nın tutuklamasını emrettiğinde, hakkındaki suçlama bu kız çocuklarının suistimaliydi. Fakat onların hiçbiri, Aniva'nın aleyhine tanıklık yapmak istemedi. Daha sonra suçlama, eşlerini kaybeden kadınlarla ilişkiye sokulduğu için yapıldı. Bu kez iki kadın Aniva'ya karşı kanıtlarla tanıklık etti. Kadınlardan biri bu uygulama yasaklanmadan önce kendisiyle birlikte olduğunu, diğeri ise olay gerçekleşmeden önce kaçmaya çalıştığını söyledi. Birkaç yıl öncesine kadar yaygın olan bu uygulamaya göre yas tutan dul bir kadın, bir adamla üç dört gün boyunca, gecede üç kez cinsel ilişkiye giriyor. Bu adam çoğu zaman kadının ölen kocasının kardeşi olurken bazen de aile tarafından 'kiralanıyor'. Eğer yas tutan erkek ise, onunla ilişkiye girecek bir kadın bulunuyor. Nsanje bölgesindeki bir sosyal hizmet çalışanı bölgede çoğu insanın davaya karşı olduğunu söylüyor. Dışlandığımızı hissettik. Sanki adalet kişiye göre. diyor.Bir sivil toplum örgütü yetkilisi olan Victor Mhango ise Aniva'nın ebeveyleri tarafından kızları ile cinsel ilişkiye girmesi için kiralandığını söylüyor. Mhango ebeveylerin de suçlanması gerektiğini düşünüyor. Dava nedeniyle ulusal ve uluslararası medyanın ilgisi Aniva'nın hikayesinde yoğunlaşmış durumda. Ancak ülkede bu ritüelin tamamen ortadan kaldırılması için yeni adımlar atılmıyor.