Mersin'de okuyan üniversite öğrencisi 22 yaşındaki Merve Kaplan, kanserden ölen annesi Şaziye Kaplan ile olan hayalini gerçekleştirmek için otostopla 6 ülkeyi gezdi. Merve Kaplan'ın 4 yıl boyunca kanser hastalığıyla mücadele eden annesi Şaziye Kaplan geçen yıl yaşamını yitirdi. Annesinin ölmeden önce izlediği belgeselde görüp hayran kaldığı Kamboçya'da hayali gerçekleştirmek isteyen Merve Kaplan, ailesi ve arkadaşlarına Ankara'da eğitim almak istiyorum diyerek Mersin'den ayrıldı. Merve Kaplan, önce Malezya'ya, oradan da Kamboçya'ya gitti. 6 aylık otostop serüveninde Malezya, Kamboçya, Vietnam, İran, Laos ve Tayland'ı gezen Kaplan, gittiği her yeri annesi için de gezip fotoğraflar çekti. Bir hayali gerçek kılmak için yola çıkan ve annesinin yolculuğu boyunca kendisine eşlik ettiğini hissettiğini ifade eden Kaplan, şöyle konuştu: 4 yıl boyunca annemle kanserle mücadele ettik. 'Sen iyileşince Kamboçya'da yaşayacağız' diyordum. Böyle bir hayalimiz vardı ve bir umuttu bizim için. Annemin sıcağa ihtiyacı vardı ve Kamboçya'da hep yaz olduğu için istedik. Kamboçya'da yaşamak annemle ortak hedef ve hayalimizdi. Annem kansere yenik düştü ve bu hayali tek başıma gerçekleştirmek istedim. Gittiğim, gezdiğim her yerde annemi yanımda taşıdım. Her yerde annemle berabermiş gibi, her gördüğüm yeri annem de görmüş gibi hissettim. Döndüğümde ise bir şeyleri tamamladığımı hissettim. Gittiği yerlerde çalışan ve kazandığı parayla da gezmeye devam ettiğini kaydeden Kaplan şunları söyledi: Kadın başıma yaptığım en güzel şeydi Güneydoğu Asya'da otostopla gezmek. Kamboçya'da 3 ay kaldım. 1.5 ay adalardaydım, meşhur Türk Adası olarak bilinen Koh Rong Adası'nda kaldım. Başkente geçip 'Ay Ne Bilim' aşevinde çalıştım. İran benim için büyük deneyimdi. Bir Müslüman toplumundan beklediğimin en şaşırtıcı olanlarını yaşatan tek yerdi İran. Malezya da Müslüman ama İran'da daha rahat gezdim. Cebinde 5 TL ile Türkiye’yi doğudan batıya, kuzeyden güneye gezen Mehmet Yıldız, üniversite öğrencisi olduğu Giresun’dan memleketi Adana’ya gitmek için otostop yaparak başladığı macerayı son iki yılda 50’den fazla ili gezerek sürdürüyor. İHA muhabirine otostopla para harcamadan gezmenin inceliklerini anlatan Giresun Üniversitesi Radyo ve Televizyon Yüksekokulu öğrencisi 27 yaşındaki Mehmet Yıldız, otostopçuların belalarını arayan maceraperestler olmadığını belirterek otostobun altın kuralını Otostopçu umduğuna değil bulduğuna biner diyerek özetledi. “Otostop; ucuz seyahatten öte dayanışma ve yeni keşifler demek” diyen Mehmet Yıldız, “Otostop ucuza gezmenin ideal yoludur ama otostop çeken insan illa ki çok parasız ya da belasını arayan bir maceraperest değildir. Bazıları için öğrenme ve keşfetme arzusu parayla elde edilemeyecek kadar değerlidir. Ne sırtındaki çantanın ağırlığı ne saatlerce yürümenin yorgunluğu ne de korkuların bir anlamı kalır. Otostopla yolculuk insana yardımlaşmanın, dayanışmanın güzelliğini ve sosyal hayatında asla karşılaşamayacağın insanlarla tanışma fırsatı verir. Yollarda tanıştığınız insanlar gezdiğiniz yerle ilgili öğrenme imkanı sunar” dedi. Otostop yapmanın birçok incelikleri olduğunu ifade eden Yıldız “İlk etabı başparmağını kaldırarak sizi alabilecek dostları beklemektir. Çekingen durmayıp parmağınızı uzatırken, vücut dilini de kullanmalısınız. Otostop parmağınızı dahi doğru kullanmanın önemi vardır. Çantanız otostopta maceracı görünümünüzü pekiştirerek, araçlarıyla seyredenlerin gözünde nasıl biri olduğunuz kanısını uyandıracaktır. Maceracı ruhunuz kılık ve kıyafetinize yansımalıdır. Otostop yerleri dahi önemlidir. Şehirlerarası yollarda en mantıklısı arabaların durabileceği yerlerde beklemektir. Trafik ışıklarının olduğu yerler ve benzin istasyonları otostopçular için iyi duraklardır. Yolculuğa çıkmadan otostopçuların tavsiyelerinin yer aldığı sitelere gruplara göz atıp işinizi kolaylaştırabilirsiniz” diye konuştu.