Gönüllü olmak değer katar

17 yıldır sivil toplum kuruluşlarında (STK) hem kurucu hem de aktif çalışan bir kadın; Suzan Bayazıt. STK çalışmalarının kişisel olarak insana önemli değerler kattığını zaman içinde anlamış. 90’lı yıllarda Milliyet Gazetesi’ndeki Serpil Yılmaz röportajıyla ev-ofis kavramını Türkiye’ye ilk kez duyuran kadın o. Hala ‘ev-ofis’inde çalışıyor. “20 yılda işlevsel idari pozisyonların çoğu yok olacak ve takımlar ara ara buluşacak. Değişik yetenek setleri arasında hareket etmeyi seven kişiler işe daha kolaylıkla alınacak” diyor. Suzan Bayazıt ile hayatına dair sorduğumuz soruları samimiyetle cevapladığı bir sohbet gerçekleştirdik.

- Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Bu dönem Toplum Gönüllüleri Vakfı eş başkanıyım. Sivil toplumda yönetim ve gönüllü olma konusu pek çoğumuz için uzaktan bakınca bir hobi gibi düşünülebilir ama disiplin ve profesyonelliği gerektiren ciddi bir değer yaratma işidir. Yeni ve nispeten küçük sivil toplum gönüllüleri ya da sosyal girişimcilere mentorluk yapıyorum. Bunlardan bir tanesi de danışma kurulu üyesi olmaktan gurur duyduğum Binyaprak.

Çözüm odaklı

- Sizi lider ya da kişi olarak değiştiren, olgunlaştıran, buymuş dedirten bir basarısızlık anınız var mı?

STK’larda hedef odaklı, vizyoner olmayı, finansalları iyi analiz edip takım arkadaşlarınızı doğru yönlendirmeyi, çatışma yerine çözüm odaklı olmayı yaşayarak, zaman içinde öğreniyorsunuz. Liderlik kendiniz karar verdiğiniz zaman değil; sizinle birlikte çalışanlar yol gösterici yaklaşım ve deneyimleriniz ile farkındalık yarattığınızı gördüğünde anlam buluyor.

- Yönetici kadın olmak hakkında doğru bilinen yanlışlar nelerdir?

Kadınlarda bir işi hemen kazanmaktan daha çok verilen hedeflerle işi takımımla nasıl sonuçlandırırım düşüncesi hakimdir. Bu yüzden kadınlar başarı odaklı değilmiş yanılgısı var. Kadın düşünce ve karar verme algoritmasının erkeklerden belki de en farklı yönü aynı anda çok işlem yapabilme yeteneği... Ev, iş, sosyal hayatı bir arada, disiplin içerisinde yönetme becerisi...

Planlı olunmalı

- Sektörünüze girecek bir girişimci ve yeni mezuna önerileriniz nelerdir?

Daha üniversiteye girdikleri an vakitlerini verimli kullanmalarını ve planlı olmalarını tavsiye ediyoruz. STK’da profesyonel bir iş isteyip istemediklerini ancak gönüllü çalışarak anlayabilirler. Yazları da daha değişik iş alanlarında staj yaparak ne istediklerini bilerek son sınıfa gelmelerinde yarar var.

- 2030 senesinde sektörünüz nasıl değişecek?

20 yılda işlevsel idari pozisyonların çoğu yok olacak ve takımlar ara ara buluşacak, projelerini teknoloji yardımı ile ağlar üzerinden halledecekler ve neredeyse hiç ofis olmayan düzenlere geçilecek. Dördüncü sektör diyebileceğimiz yeni bir sektör oluşacak. Kar hedefi dışında, ölçülebilen, sosyal fayda yaratan şirketler olacak. Yöneticiler karlılık dışı hedefleri düşünen kişiler olacağı için, sivil toplumda çalışan profesyonellere şirketler daha çok talip olacak.

Koşarken çözüyor

- Hayatınızın dönüm noktası?..

Yaşama şansımın yüzdesel bir rakamla ifade edildiği gün.

- Sizi çıldırtmak için ne yapalım?

Önyargılı ve bilgiye dayanmayan konuşmalar.

- Şu an bu işi yapmıyor olsaydınız ne yapıyor olurdunuz?

Yakın tarihle ilgili kadın hikayeleri yazımı hazırlamaya devam ederdim. Ya da sivil toplum ile ilgili düşündüğüm bir kitabı yazmaya başlardım.

- İşte kilitlendiğinizi hissettiğinizde ne yaparsınız?

Bir süre ara veririm. Gider dışarda koşarım. Aynen Haruki Murakami’nin koşu ile ilgili kitabındaki gibi.

- Gizli kahramanınız kim?

Babaannem, devamlı yeni öğrenme ve üretme azmi ile... Annem 25 yıllık gönüllülük hayatı ile... Yengem iş hayatındaki başarıları ile...

- Hedeflerinizi nasıl koyarsınız? Şimdi, 1 yıl, 5 yıl, 10 yıl...

Daha genç olsaydım belki 5 ve 10 yıllık hedefleri düşünürdüm ama artık yıllık düşünüyorum.

- 20 yaşına dönseydiniz neyi farklı yapardınız?

Sosyal girişimcilik alanında çalışırdım. Çalışacağım alanı ise kadın ve tarım olarak seçerdim.

- Çantanızda olmazsa olmaz ne var?

Plastiği hayatımızdan çıkarmak için katlanmış bir bez çanta.

- Sabah çay mı kahve mi?

Kahve, kesinlikle.

- 15 dakika herkesi mutlu edecek bir mutfak tarifiniz var mı?

Balık ve salata.

Sevdiğini söyle

- Bir gününüz nasıl geçiyor?

Gün sabah 8.00’de başlar, kahvaltı sonrası ev-ofisimde maillerimi ve yazacaklarımı bitirdikten sonra günüm randevularım, yürüttüğüm projeler için toplantı ve bazen yurt içi seyahatlerimle geçer. Sporu genelde sabahları parkta koşarak ya da hava kötü ise akşamları jimnastik salonunda yaparım.

- Çocuklarınıza ne kadar vakit ayırıyorsunuz?

İki çocuğum var, 27 ve 20 yaşlarında. Farklı şehirlerde çalışıyor ve oturuyorlar. Ancak ortak tatillerde ya da ziyaret ederek görebiliyoruz.

- Eşimi ihmal ediyorum tasasında olanlara ne önerirsiniz?

Tek tavsiyem birbirinize olan sevginizi ve duygularınızı ifade etmekten sakınmayın ve vazgeçmeyin.

Binyaprak nedir?

Kız kardeşim! Biz çalışma hayatında birbirimize destek olmak için BinYaprak’ta hep bir arada olan kadınlarız. Dijital işte kız kardeşlik networküyüz. İlham veren İlk Yapraklarımız, bize destek olan İlham Veren Şirketlerimiz, aklımızdaki soruları cevaplayan ve cesaret veren kadınlarımız, kadının iş hayatında yükselmesi için ben de varım diyen erkeklerimiz ile 10 bin üyelik ‘ilham ve destek platformuyuz. Hikayenin ve tecrübenin biricik olduğuna inanıyor ve seni çok merak ediyoruz!