Huzursuz Bacak Sendromu Hayat Boyu Sürer…

Huzursuz Bacak Sendromu Hayat Boyu Sürer…

Çok sık görülmesine rağmen, hastalık olduğunun bilinmemesi nedeniyle tedavi edilmemesi yüzünden insanlar, ne yazık ki yaşam standartlarını düşüren bu hastalıkla hayatlarını sürdürmek durumunda kalıyor.

Huzursuz bacak sendromu özellikle istirahat döneminde gözlemlenen, bacaklarda uyuşma, yanma, iğnelenme, karıncalanma, ağrı ve şiddetli hareket ettirme isteği gibi yakınmalarla kendini gösteren bir nörolojik hastalık... Genellikle akşam saatlerinde ve her iki bacakta ortaya çıkar ve hareketle azalır. Bulguların akşam ve gece saatlerinde ortaya çıkması ise hastaların yaşam standardını düşürür ve ciddi uyku bozukluklarına neden olur. Ayrıca huzursuz bacak sendromu olan hastaların çoğunda, uyku sırasında bacaklarda ortaya çıkan istemsiz hareketler de görülür. Huzursuz bacak sendromu genellikle ileri yaşlarda ve çoğunlukla kadınlarda ortaya çıkan bir hastalık olmakla birlikte tüm yaşlarda görülebilir. Çok iyi bilinmediği ve tanısı konulmadığı için birçok hasta, huzursuz bacak sendromu ile yaşamını sürdürüyor. Ülkemizde yapılan çalışmalar, bu hastalığın ortalama görülme sıklığının % 3-8 olduğunu ortaya koyuyor ki buda oldukça büyük bir orandır.

“Huzursuz Bacak Sendromu” genetik mi?

Nedeni saptanamayan huzursuz bacak sendromu yaşayan hastaların büyük çoğunluğunda genetik geçiş olduğu düşünülüyor. Özellikle 40 yaş öncesi başlayan kişilerde genetik geçişin daha yüksek oranda olduğu görülüyor. Bugün en çok kabul edilen görüşe göre; huzursuz bacak sendromu beyinde dopamin isimli maddenin bazı özel bölgelerde azalması sonucu gelişiyor.

Huzursuz bacak sendromuna neden olabilecek durumlar

  • Demir eksikliği – ferritin düşüklüğü
  • Hamilelik
  • Magnezyum eksikliği
  • B12 vitamini eksikliği
  • Böbrek yetmezliği
  • Şeker hastalığı
  • Romatoid artrit
  • Parkinson hastalığı

Ayrıca kafein, alkol ve sigaranın da huzursuz bacak sendromu bulgularını artıracağı unutulmamalı.

Huzursuz bacak sendromu için basit öneriler

İlk yapılması gereken, bazı basit önlemlerin alınması ile yatak ve yaşam odalarının düzenlenmesi.

· Akşam saatlerinde yatmadan önce alkol, sigara, kafein içeren içeceklerden (çikolata, kafein içeren çay ve kahve gibi) uzak durulmalı.

  • Ilık bir banyo ve bacaklara özel olarak hazırlanmış organik yağlarla (Aromaterapi) yapılan masajlar semptomları azaltır.
  • Sıcak ve soğuk uygulamaları rahatlatır.
  • Yatak odanızı uyuma ve cinsellik dışında kullanmayın, yatak odanızı çalışma odası olarak kullanmayın.
  • Uyarıcı olmayan şeyler yapın. (Keyifli şeyler okuyun, müzik dinleyin, ılık köpüklü bir banyo yapın, meditasyon yapın, 1 bardak ılık ballı süt için…)
  • Sessiz ve serin bir uyku ortamı ve yeterli süre uyuma çoğu kez semptomları azaltır.
  • Uykunuz geldiği zaman yatağa girin, gözlerinizi kapatıp uykuya dalmanın keyfini çıkarın. Yaklaşık 15 dakika süreyle uykuya dalamadıysanız kalkın ve başka bir odaya gidin ve uykunuz gelinceye kadar gevşemeye çalışın, uykunuz gelince tekrar yatağa gidin.
  • Her gün aynı saatte yatmaya çalışın ve aynı saatte uyanın. Her gün 9 saat uyumalısınız. Biyolojik saatinizi disipline etmiş olursunuz.
  • Gündüz vakti olabildiğince aydınlık ortamlarda bulunun.
  • Uykunuz gelirse gündüz vakti kısa süreli uyuyabilirsiniz ama gece uykusuzluk çekiyorsanız gündüz uyumamaya dikkat edin.
  • Düzenli olarak yapılan egzersiz şikayetleri azaltmada etkili olur.
  • Her gün en az 45 dakika yürüyüş yapmalısınız.
  • Antidepresanlar, antihistaminikler, antihipertansifler, antiemetik gibi ilaçları doktorunuza danışmadan almamalısınız.

Huzursuz bacak sendromu genelde hayat boyu süren bir durumdur ve bununla yaşayabilmek için hastalar, hayatlarını kolaylaştırmaya yarayacak kendi yöntemlerinizi geliştirmeli. Onlara yardımcı olacak bazı ipuçları ise şöyle;

  • Çalışma masanızın yerden yüksekliğini artırın, bu size hareket için daha geniş bir yer sağlar.
  • Bir uyku günlüğü tutun. Örneğin kullandığınız ilaçları ve teknikleri, bunların yararlarını ya da zararlarını yatmadan önce yazın veya telefonunuza kaydedin ve bu bilgileri doktorunuzla paylaşın.
  • Bacağınızı oynatma ihtiyacınız geldiğinde bununla savaşmayın, yataktan kalkın veya seyahatinizi durdurun. Zira savaşmak şikayetlerinizi artıracaktır.
  • Hastalık hakkında bilgi toplayın, bilgilerinizi ve yaşadıklarınızı başkaları ile paylaşın, insanların yaşadıklarınızı anlamasını sağlayın.
  • Destek grupları oluşturabilir, bu kişilerle bir araya gelerek yaşadıklarınızı paylaşabilirsiniz. Bu grup terapileri pek çok hastaya yardımcı olmaktadır.

Haberin Devamı