İlişkilerde Aşırı Şüphecilik Paranoya Belirtisi Olabilir

Haberin Devamı

Kişileri soluksuz bırakan aşırı şüphecilik ve neden olduğu kıskançlık ilişkileri git gide yıpratıyor. Aşırı kıskançlığın, aşırı sevilme zannedildiği günümüzde, çiftler sıklıkla şüpheciliğin neden olduğu kıskançlık yüzünden problemler yaşıyorlar. Sık sık telefonlarını kontrol etme, belirli aralıklarla konum ve fotoğraf isteme gibi denetleyici bir takım davranışlar, çiftler arasında bunaltıya neden oluyor. Kuşkuculuk beraberinde kıskançlık ve karamsarlığı da getiriyor, tabiri caizse bir süre sonra karşı taraf, ağzıyla kuş tutsa da bir türlü bitmek bilmeyen şüphelerin önüne geçemiyor. Bilinmesi gereken, yersiz, kanıtsız, gerçek dışı şüphelerin altında bir takım nedenlerin yatıyor olması. Paronoid kişilik bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk, depresyon gibi bozukluklarda “şüphecilik” birlikte bulunur.

Aşırı şüphecilik nedir?
Şüphecilik, varolan ve görünenin dışında bir takım durumların olduğuna dair inançtır. İnsanoğlu, varoluşu gereği şüpheci ve meraklı varlıklardır. Bilimsel bilgilerin doğuşu, felsefi düşünceler şüpheci yaklaşımlarla meydana çıkmıştır. Amaçlı bir şüphecilik fayda sağlar. Aşırı şüphecilik ise paranoyadır.

Paranoid Kişilik Bozukluğu nedir?
Paronoid kişilik bozukluğu olan kişiler, işlevsiz gerçekçi olmayan algılara sahiptir.Paronoid kişilik bozukluğunda, kişinin temel inancı güvensizlik ve kuşkuculuktur. Akıl yürütme ile aksi kanıtlanamayacak güvensizlik yaşarlar. Mantıklı , objektif görünebilirler fakat oldukça inatçıdırlar. Görüşlerini, şikayet ederek saldırganca bir tutumla dayatmaya çalışırlar. Genellikle anlaşması oldukça zor kişiliklerdir. Oldukça mesafelidirler. Aşırı temkinli olduklarından, arkadaşlık ilişkileride resmidir.

Paranoid Kişilik Çevre Taradından Nasıl Tanımlanıyor?
Etrafındaki kişiler tarafından bu kişiler , tartışmayı seven, alıngan, kıskanç, huzursuzluk çıkaran, mesafeli, plancı kişiler olarak betimlenir.

Bu bozukluk hakkında içgörüleri olmadığından uzmandan yardım talep etmezler. 4 çeşit paranoya türü vardır;

Kıskançlık şüpheciliği: Kişi aldatıldığına dair ciddi bir şüphe meydana getirir.

Kötülük görme şüphe: Kişide kendine başkaları tarafından zarar geleceğine dair hezeyanlar vardır.

Erotomanik şüphe: Kişi sosyal olarak ünlü kişilerin kendisine aşık olduğuna dair sanrılara inanır.

Somatik(Bedensel) şüphe: Kişi çok ciddi bir hastalığı olduğundan şüphe eder, ciddi kurgulara sahiptir.

Büyüklük paranoidi: Kişinin büyük iddiaları vardır. Peygamber olduğunu, önemli buluşları olduğu yönünde gerçek dışı düşüncelere sahiptir.

Gerçeklik algısının dışında Şüpheci kişiler sürekli zarar göreceği endişe haliyle yaşamlarını sürdürürler.

Yukarıda da belirtildiği üzere ikili ilişkilerde bu durum, kendini kıskançlık şüphesi ile ortaya çıkarır. Unutulmaması gereken şey, her kıskanç kişi paranoid bozukluğa sahip değildir.

Kıskançlık sevdiğimiz kişiyi aşırı sahiplenmedir. Sağlıklı bir kıskançlık, normal bir duygudur. Aşırı kıskançlık yıkıcıdır. İlişkilerde paranoid şüpheciliğin neden olduğu kıskançlık, çiftler arasında kontrol etme, sınırlamalar, misillemelere neden oluyor. Patolojik şüphe, kişiler arasında sadakatsizliğe daha çok neden oluyor. Çünkü paranoyaları olan kişi, karşısındaki bunaltır, suçlarlar ve suçlanmayı kolay kolay kabul etmezler. Kin tutar ve kolayca affademezler. Bu kişiler ikna olmakta zorlanır.

Peki böyle bir ilişkide nasıl davranmalıyım?
Paranoyalara karşılık vermeye kalktığınızda sonu gelmeyecektir. Bir şüpheyi ortadan kaldırsanız yerine yenisi türeyecektir.

Normalde nasıl davranıyorsanız öyle davranmaya devam edin. Karşınızdaki kişinin paranoyalarını gidermeye çalışırsanız, kişinin bu kaygı ve şüpheyle baş etmesini baltalamış olursunuz.

Koyduğu sınırları, kısıtlamaları uygularsanız bu bozukluğu pekiştirmiş olursunuz.
Kendinizi kanıtlama, bağlılığınızı kanıtlama yollarına başvurmayın.
Paranoid kişiliklerin, eleştiriye çok açık olmadığını aklınızdan çıkarmayın.
Bu kişilerle konuşurken, açık ve net olunmalıdır.
Şaka bile olsa yalandan kaçınılmalıdır.
Kararlı davranıp, düşüncelerinizde net olduğunuzda, belirsizlikler ortadan kalktığı için kişi rahatlayacaktır.

Sigmund Freud’un bir sözü var.
“Güç ve güveni hep dışımda aradım. Ama bunlar insanın içinden gelir, her zaman oradadırlar”.

SEVGİLERİMLE;

UZM.KLİNİK PSK. ÖZLEM ŞEN BAYSAL

İnstagram/ @psikologayvalik