Ne Festival, Ne Alışveriş; Bu Sefer Karşınızda 'Anne Zeruj!'...

Size göre Zeruj veya Zehra ama Şeker ve Şirin'e göre 'Anne!'... Çok uzun zamandır başarılı bir iş kadını, koşturması hiç bitmeyen, rakiplerini sürekli geride bırakan, yenilikçi işlere imza atan bir kadın. Bana Zehra'yı iki kelime ile anlat deseler; 'Merhamet ve vicdan' derim. Öyle içten, öyle anaç bir kadındır ki bir derdin mi var mesela dağ gibi durur arkanda. Çenesi patlayana kadar konuşur, inandığı doğruyu sonuna kadar savunur ve sen tam aksini düşünsen bile olayın sonunda öyle güzel ikna olursun ki başta düşündüğün tüm yanlışları yıkıp kalkarsın masasından. Hayatına öyle güzel dokunur ki hani çizgi filmlerde periler vardır. Ellerinde sihirli değnekleri, dokundukları her yeri ışıltı saçarak güzelleştirirler tam olarak öyle. Bakmayın böyle sürekli neşeli ve hareketli olduğuna bir çoğumuzun yaşasa yıkılacağı şeyleri tek başına öyle güzel göğüslemiş ve üstesinden gelmiş bir kadındır ki duysanız şaşıp kalırsınız. Dürüstlüğünden zerre kadar şüphe duymadan, ee birazda samimiyetimize güvenerek anneliği hakkında merak ettiklerimle zorladım kendisini. Buyrun bakalım karşınızda 'Anne Zehra!'...

Bize anne Zehra'yı biraz anlatır mısın?

Sorunlu bir evlilik yaşayıp kadınlığımı unutmuş olsam bile annelik vasfı beni hayata bağlayan en büyük lütfum oldu. Çocuklarımın mutluluğu için kadınlığımdan vazgeçip anneliği seçtim ben. Elleri mayalı, geceli gündüzlü, evi/odası tamamen çocukların huzuru için dekore edilmiş bir anne.. Hayattaki önceliğim tamamen kızlarım! İşim vs. her şey onlardan sonra gelir. Onların yanı benim sığındığım limanım. Gerçek mutluluğu yakaladığım, huzur bulduğum tek yer olduğu için anne Zehra'nın çocukları nefes kaynağı.. Onların yanında fazla zıpır olmaktan ziyade hep kuzucuk gibi yaşamayı tercih ediyorum. Beraberken aslında ben onların çocuğuymuşum gibi oluyor..

Peki kızların isimleri çok konuşuldu başlarda öyküsü nedir? Neden Şeker ve Şirin :)

Ben hep bir kızım olursa adını Şeker koymak istiyordum zaten. Eşim de ben de öyle güzel insanlar değiliz. Dedik; 'Bizim çocuğumuzda güzel olmaz bari ismi güzel olsun, okulda öğretmenleri falan isminden dolayı iltimas geçer belki'. Sonrasında ilk kızımın ismi Şeker olunca ikinci kızıma Çilek veya Şirin koyalım dedik. Oy birliği ile Şirin'e karar verildi. Kesinlikle isimler karakterlere sirayet ediyor bunu hayat boyu hep gözlerimle yaşadım.

Tanıdığım kadarı ile kızlarda senin gibi yani nasıl derler biraz çılgın ve hareketli :) bu karakterde 2 çocukla hayat zor mu?

Çılgın gibi gözükseler bile hepimiz öncelikli olarak çok duygusal olduğumuz için birbirimizi üzmemeye özen gösteriyoruz. Ama tabi ahtapot gibi bir hayatta eller, ayaklar birbirine karışmadan olmuyor. Neticede iki kızım var ve onların giydikleri, saçları başları, eğitimleri benden önemli. Onları hayata hazırlamak bana yetiyor.

Bu zamana kadar annelik sürecini düşündüğünde en zorlandığın zaman desem?

Oooo baya zor sorular :) Anneliğin en zor zamanı babalı bir yuvayı idare edebilmek. Geri kalan kusmuk, uykusuzluk, kakalı günler çok kolay iş bence...

Peki sen iyi bir anne olduğunu düşünüyor musun?

Fedakar bir anne olduğumu düşünüyorum. Kızlarıma 'Benim annem çok iyi bir anne!' dedirtirim inşallah..

Gelelim asıl meseleye cevabını bildiğim halde okuyanların merakını gidermek için tamamen samimiyetimize güvenerek soruyorum Zehra abla.. Paylaşımlarında sadece çocukların için evli olduğunu sürekli vurguluyosun! Peki sen? Kendin hiç mi önemli değilsin?

Bunu vurgulama sebebim aslında boşanmaların çocuklar için bir milyon kere düşünülmesi gerektiğindendir. Zamane anneleri çok basit konulardan boşanma sebepleri çıkartabiliyorlar. Fakat bir çocuk için babasını evde pijama ile görebilmek bile çok kıymetli. Bunun çok iyi bilincindeyim. Ben kadın olarak yaşayacağımı yaşadım, sıra evlatlarımda. Onlarda analı babalı bir yuvada 'ama tabiki kavgasız gürültüsüz' büyümeyi hak ediyorlar. Onların mutluluğu zaten benim mutluluğum...

Peki kızların babaları ile araları nasıl? Nasıl bir baba Bilge abi?

Babaları ilgili bir baba ve en güzel yanı çocuklarla ilgili söz hakkını öncelikle bana tanıyor olması. Bu açıdan çok şanslıyım. Çocukları ile oynar, maça götürür. Benim cesaret edemediğim bir çok şeyi o yapar. Ben kızlara kıyamam disiplin konusunda ama benim eksik yanlarımı kapatır sağ olsun..

Yoğun bir iş hayatın var bu süreçte kızlarla kim ilgileniyor?

Şeker'in doğumundan itibaren bizimle olan Gogo'muz var. Bu ismi ona Şeker koydu ve Gogo benim elim ayağım oldu.. Annem ve Bilge'nin annesi çocukların bakımı ile ilgilenemediler. Özetle; Gogo'm olmasa işi hayatım olmayabilirdi.

Peki çocuklarını yetiştirme sürecini düşündüğün zaman her hangi bir pişmanlığın var mı? Başa dönsen neleri değiştirmek isterdin?

Onların başarısı için biraz daha disiplinli olmak isterdim. Mesela, sabahları uyandırmaya kıyamadığım için anaokuluna hep geç gönderdim veya 'Anne okula gitmesem olur mu?' diye sorduklarında hemen 'Tamam!' dedim. Ama Allah'tan bu durumu fazla suistimal etmediler.

Çok keyifli bir röportajdı Zehra abla öncelikle çok teşekkür ediyorum ve son olarak merak ettiğim bir şey daha var. Kızlarının sana kazandırdıkları veya kaybettirdikleri neler?

Bende çok teşekkür ederim Elif'ciğim çok keyif aldım. Umarım okuyanlarda bizim gibi keyif alırlar. Kızlarım ise bana cinsiyetlerden öte insanlığı öğrettiler ve hep kazandırdılar ama hiç kaybettirdikleri olmadı çok şükür. Rabbim herkesin evladını bağışlasın. Analı babalı huzur içinde büyütsün.