Moda
Sağlık
Foto Galeri
Yazarlar

Otellerin dışında başka bir Kıbrıs

Hepimizin algısında otellerden ibaret bir Kıbrıs var. Tabii ki otellerin ihtişamı bunda etkili ama Bronz Çağı’na dayanan tarihi olan bu cennet adada yapılacak, “Hadi gidelim” denecek motivasyonda o kadar çok şey var ki!

|

KKTC Turizm Bakanlığı ve Mete Vardar’ın tarihi Bellapais Manastırı’nda verdiği davet bahanesiyle iki günlük; Girne’siz, Magosa’sız tarih ve gastronomi kaçışlı bir hafta sonu yaşadık.
Berlin’den sonra tek
Kıbrıs’ın iki devleti de başkent olarak Lefkoşa’yı kullanıyor. Duvarlar yıkıldıktan sonra bir şehrin iki devlete bölündüğü tek yer. Bu ayrımlar bazı bölgelerde o kadar keskin ki ‘mutfak Rumlar’da, salon Türkler’de’ olan evler mevcut. İki taraf arasında serbest bölgede kalan Ledra Palace, iki ülkenin sosyal hayatını ince bir tel örgüyle ayırıyor.
Türkiye’den Kıbrıs’a gelen gezginlerden Lefkoşa’yı henüz görmemiş olanların sayısı o kadar fazla ki! Venedik, Osmanlı ve İngiliz mimarisini, düzeninin birbirine uyumu harika gözlemleniyor. Üniversiteliler ve Kıbrıs halkıyla yerel sosyallik isteyenler Dereboyu’ndaki mekanları gezinirken, kaşif ruhluları kalenin
iç tarafını seviyor.
Buraya her geldiğimde uğramaktan keyif aldığım yerlerin başında Rüstem Kitabevi gelir. 1937’den bu yana hizmette olan bu kitapçı, o yıllardan kalma eserleri de raflarda tutuyor. Instagram gezginleri için de adeta bir stüdyo (!) Osmanlı tarzı en etkileyici eserlerden biri olan Büyük Han Lefkoşa’da bir kahveyle nefeslenmek için ideal. Kahve tercihini de Kıbrıslıların ‘con’ markalı, sert içimlisi farklı bir deneyim oluyor. Selimiye Camii, Girne kapısı ve Venedik Sütunu gibi yerleri görüp Arapahmet Mahallesi’nin dar sokaklarından adeta bir kapı koleksiyonu olan sokaklardan geçmek Lefkoşa’yı tüm kültürüyle hissetmenize yardımcı oluyor.
Maronitler’in yaşadığı Kormacit
Kıbrıs’taki Türk-Rum dışında katolikler yani Maronitler de bulunuyor. Kökenleri Lübnan’da olan bu halk Kormacit, yeni ismiyle Koruçam’da kendi hallerinde yaşıyorlar. Kıbrıs’a turist olarak gelenlerin pek az bildiği bu bölgede Yorgo Kasap en şöhretli yer. Uzun yıllar öncesinde ilk kez merhum Yorgo’nun elinden yediğim kleftiko’yu hiç bozmadan aynı lezzette kızı Maria yapmaya devam ediyor. Tanımayanlar için biraz aksi gelir ama tanıdıkça onun o tavrı gelmenize sebep oluyor. Uzun uzun pişirdiği kleftiko da et sevenler için kesinlikle denenmemeli. Kormacit adanın batı tarafında. Girne’den gidenler için Türkiye’den gelen suyla dolan baraj gölü ve Mavi Köşk ziyaret rotalarına eklenebilir.
Kıbrıs denilince akla ilk gelen hellim’i Gambili’deki Hatice Çobancık Evinde tatma şansını bulduk. Yakın dostum, Kıbrıs’ın spor dehası Osman Emiroğlu sayesinde tanımıştım Hatice Hanım’ı. Evinde kendi sisteminde yaptığı hellim bildiklerimizden daha sert ve tuzsuz. Bir de hazırladığı ‘nor’ var ki; lor peynirinden ne farkı var diyenlerin mutlaka tatmaları gerek.

Hızlı geçiş sorular
Büyük taşınmanın ardından iki hafta geçti. Sosyal medyadan köpürtülen o aksamaların hiçbiri olmadı Yeni İstanbul Havalimanı’nda... Konuşulan en olumsuz tarafsa, apronlara yürüyüş mesafesi (!) Uçuş öncesi en fazla havada kalan konuysa ‘fast-track’ ve ‘mil’ kartların durumu. TAV’ın ürünü kart değil; IGA’nın çıkardığı kart geçerli. TAV işlettiği Ankara, İzmir, Antalya ve anlaşmasının olduğu Sabiha Gökçen Havalimanı’nda kullanıcılarına hızlı geçiş ve lounge kullanımını sağlamaya devam edecek. Garanti Bankası’nın çıkardığı uçuş kartı nedeniyle Türk Hava Yolları mil programından ayrılacağı konuşuluyordu. Özlem Sunay 2018’de THY ile beş yıllık yeni bir anlaşma yaptıklarını, kartların geçerli olduğunu söyledi.

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.