SKORER
PEMBENAR
CADDE
YAZARLAR

SAĞLIK HABERLERİ

02:00

Rahim içi yapışıklık neden oluşur? Tedavi edilebilir mi?

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Ercan Baştu, rahim içi yapışıklıkların sebeplerini ve tedavisinde hangi işlemlerin yapıldığını tüm ayrıntılarıyla sizler için anlattı. Rahim içi yapışıklıklar çok önemli bir durumdur. Birçok nedenle rahim içi yapışıklık görülebilir, özellikle doğum sonrası kanamayı durdurmak için yapılan kürtajlar, gebelik sonlandırması için yapılan kürtajlar veya rahim içine yapılan herhangi bir girişim sonrası oluşabilecek enfeksiyon ve yapışıklıklara neden olabilecek durum söz konusu olabilmektedir. Ultrasonda yapışıklıklar görülebilmektedir; bazı hastalarımız adet miktarlarının azaldığını söyleyerek bize başvurabiliyorlar. Bu durumda rahim içi ultrason ve rahim içini görebileceğimiz rahim filmi ile yapışıklıkları görebiliyoruz. Tedavisinde ise histeroskopi ile ince bir kamera ile rahim içine girip oradaki yapışıklıkları tek tek keserek ortadan kaldırabiliyoruz ve sonrasında tekrar yapışıklık oluşmaması için bir jel koyarak hastamızın bir sonraki adetinde kontrolünü gerçekleştiriyoruz. Yapışıklıkların türü ve miktarı da değişiklik gösterebilmektedir. Bazen çok hafif yapışıklıklar olurken bazen de çok ileri düzey yapışıklıklar olabiliyor ve anlattığımız şekilde tedavi edilemeyebiliyor. İleri düzey yapışıklıklarda birkaç defa histeroskopi yapmamız gerekebiliyor. Histeroskopi sonrasında birtakım ilaç ve hormon tedavileriyle yapışıklıkların önüne geçilebilmektedir.

02:15

Üriner sistem taş hastalığında cerrahi tedavi seçenekleri nelerdir?

Üroloji Prof. Dr. Gökhan Atış, üriner sistem taş hastalığının tedavisinde hangi tedavi yöntemlerinin uygulandığını ve tedavi seçeneğine hangi faktörlere göre karar verildiğini sizler için anlattı. Üriner sistem taş hastalığında cerrahi tedavi uygulamaya, taşın boyutu, üriner sistem içindeki lokasyonu ve kişiye ait faktörlere göre karar vermekteyiz. Genel olarak baktığımızda iki cm’nin altında yer alan bir böbrek taşında vücut dışı şok dalga tedavisine ya da idrar kanalından girerek böbreğin içine kıvrımlı aletlerle ulaştığımız ve taşı lazerlerle kırarak uyguladığımız yöntemler bulunmaktadır. Eğer taş iki cm’nin üzerindeyse ve böbrekte yer alıyorsa, bel bölgesinden 1 cm’lik bir kesi ile böbreğin içine girerek, taşları kırarak dışarıya alabiliyoruz. Taş üreter dediğimiz böbrek ve idrar torbası arasında bir yerde yer alıyorsa burada da yine taşın yeri, büyüklüğü, böbrekte yarattığı hasarlara veya kişisel faktörlere göre tedavi seçeneğimizi düzenleyebiliyoruz.

01:44

Ürolojik hastalıklarda laparoskopik ve robotik cerrahinin avantajları nelerdir?

Üroloji Prof. Dr. Gökhan Atış, laparoskopik ve robotik cerrahinin hasta ve doktorlar üzerindeki avantajlarını tüm ayrıntılarıyla sizler için anlattı. Günümüzde ürolojik hastalıkların cerrahi tedavisinde endoürolojik yöntemler ön plana çıkmaktadır. Laparoskopik ve robotik cerrahi de son dönemlerde oldukça sık kullanılmaktadır ve neredeyse tüm ürolojik cerrahi prosedürleri bu yöntemle uygulanabilir hale gelmiştir. Bu yöntemler daha iyi fonksiyonel veya onkolojik sonuçlar elde edilebilmesi ve hasta açısından çok daha az oranda komplikasyon görülmesi sayesinde sıklıkla tercih edilmektedir. Bu yöntemler uygulandığı zaman hastaların hangi operasyonu olursa olsun çok daha kısa hastanede kalış süresi mevcuttur. İşlemler sırasında daha az kanama gözükmekte, kozmetik açıdan ise çok daha küçük kesilerin yapılması sayesinde olumlu sonuçlar elde edilmektedir.

01:28

Kadınlarda miyom belirtileri nelerdir? Nasıl tedavi edilir?

Kadın Hastalıkları ve Doğum, Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Naki, miyom belirtilerini ve tedavi seçeneklerini tüm ayrıntılarıyla sizler için anlattı. Miyomlar rahmin düz kas tabakası olan myometriumdan kaynaklanan iyi huylu tümörlerdir. Kadınlarda çok sık rastladığımız miyomlar, yaklaşık 4 kadından birinde tedavi gerektirecek duruma gelmektedir. Miyomların olumsuz etkilerinin başında anormal rahim kanamaları gelmektedir. Bunun dışında, miyomlar kitle etkisi yaratarak ön tarafta idrar kesesine, arka tarafta bağırsaklara bası yaparak sık idrara çıkma ve kabızlık gibi semptomlara neden olabilmektedir. Miyomlar tespit edildiğinde mutlaka tedavi edilmelidir. Tedavi yöntemleri arasında; medikal tedaviler ve cerrahi tedaviler bulunmaktadır.

01:19

Kadınlarda cinsel yolla bulaşan hastalıkların belirtileri nelerdir?

Kadın Hastalıkları ve Doğum, Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Naki, kadınlarda sık görülen cinsel yolla bulaşan hastalıkları ve belirtileri hakkında merak edilenleri sizler için anlattı. Cinsel yolla bulaşan birçok hasta bulunmaktadır, bunların en başında cinsel yolla bulaşabilen ve rahim ağzı kanserine neden olan HPV virüsü bulunmaktadır. HPV, genellikle belirti vermediği için sadece tarama yöntemleriyle tespit edilebilmektedir. Bunun dışında cinsel yolla bulaşabilen birçok bakteri, virüs ve bakteri- virüs benzeri hastalıklar da mevcuttur. Bunlar; bel soğukluğu (gonore), klamidya ve üroplazma gibi birçok enfeksiyon sayılabilmektedir. Bunlar; vajinal akıntılar, kokulu genital problemler ve sistit benzeri idrar yolu enfeksiyonları gibi belirtiler gösterebilmektedir.

03:59

Şiddetli adet sancısı hangi hastalıkların habercisi olabilir?

Jinekoloji, Doğum ve Cinsel Sağlık Uzmanı Op. Dr. Dilek Uslu, şiddetli ağrı sancılarının nedenlerini ve hafifletmek için neler yapılabileceğini tüm ayrıntılarıyla sizler için anlattı. Adet sancıları alt karın bölgesinde zonklayıcı veya kramp şeklinde ağrılardır. Birçok kadın, adet dönemlerinin hemen öncesinde ve adet sırasında adet sancısı çeker. Şiddetli adet sancıları, her ay birkaç gün günlük aktivitelere müdahale edecek kadar şiddetli olabilir. Endometriozis veya rahim miyomları gibi durumlar adet kramplarına neden olabilir. Nedeni tedavi etmek ağrıyı azaltmanın anahtarıdır. Başka bir durumdan kaynaklanmayan adet krampları yaşla birlikte azalma eğilimindedir ve genellikle doğumdan sonra düzelir. Yeterince uyumanın ve dinlenmenin yanı sıra düzenli egzersiz adet sancılarını hafifletmeye yardımcı olur. Sıcak bir banyo veya alt karnınızda ısı uygulamak adet kramplarını hafifletebilir. E vitamini, omega-3 yağ asitleri, B-1 vitamini (tiamin), B-6 vitamini ve magnezyum takviyelerinin adet kramplarını azaltabileceğini göstermiştir.

02:33

Karın yağlarını eritmek için beslenme önerileri

Diyetisyen Gülçin Işık, karın yağlarını eritmek isteyenlere özel önerilerde bulunurken konu hakkında merak edilenleri tüm ayrıntılarıyla açıkladı. Kilo aldığımız zamanlarda karın veya kalça ve basen bölgesinde olan yağlanmadan rahatsız olabiliyor, bunlardan kurtulmak için farklı yöntemlere başvurabiliyoruz. Nerede kilo problemi yaşıyorsak kilo vermeye başladığımızda o bölgeden kilo veriyor olacağız. Dolayısıyla da bizim için en önemli mesele; genetik. Genetik olarak vücut tipinizde nereden fazla kilo alıyorsanız oradan kilo almanız oldukça normaldir. Bu nedenle kilo vermeye başladığımızda hangi bölgede fazlalık varsa öncelikle o bölgelerden kurtulmuş olacağız. Bunların haricinde kadın ve erkeklerin göbek bölgelerinde farklı durumlar olabiliyor; erkekler anatomik olarak karın bölgesinden yağlanmaya çok müsaitler, kadınlarda ise hormonal olarak armut tipi yağlanmaya müsaitler. Dolayısıyla eğer karın bölgesinde yağlanma varsa diyabet ve hormonal dengesizlikler söz konusu olabilir.

01:56

Genital siğiller HPV belirtisi midir?

Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Berkan Reşorlu genital siğiller ve HPV aşısı hakkında merak edilenleri tüm ayrıntılarıyla sizler için anlattı. Hem erkeklerde hem de kadınlarda genital siğiller (kondilom) HPV sebebiyle oluşmaktadır. HPV’nin 30’u aşkın tipi insanlarda genital bölgeyi enfekte etmektedir. Görünür lezyonlardan en sık tip 6 ve tip 11 sorumluyken, kansere yol açan tipler ise en çok 16 ve 18’dir. HPV, dünyada en çok izlenen cinsel yolla bulaşan hastalık grubunu oluşturmaktadır. Cinsel yolla bulaşsa da çok nadir olarak anneden bebeğe geçiş, ortak iç çamaşırı, ortak jilet kullanımı gibi durumlarla da karşılaşılabilmektedir. Siğiller kendini genital veya anal bölgede karnabahar gibi, kahverengi ya da kırmızı lezyonlar şeklinde belli etmektedir. Bunlardan korunmanın en önemli yolu aşılamadır. 9 ila 45 yaş arasındaki kadınlara ve erkeklere HPV aşısı önerilmektedir.

02:28

Yüksek derecedeki miyop, astigmat ve hipermetrop tedavisi nasıl yapılır?

Göz Hastalıkları ve Cerrahisi Prof. Dr. Orkun Müftüoğlu, göz içi lenslerin kimlere uygun olduğunu ve yüksek görme bozukluklarında ne gibi faydalar sağladığını sizler için anlattı. lazer tedavileri 6 dereceye kadar miyop problemlerinde etkili oluyor. 6-8 derece arasındaki görme problemleri oldukça değişken olabilirken, 8 ve üstü derecelerde başka yöntemler kullanmak gerekiyor. Fakik göz içi lensler bu hastalarda çok daha başarılı olmak mümkün. Bu lenslerin özelliği ise kişiye özel olmasıdır. İkinci bir özelliği ise herhangi bir sorun olursa çıkarılabilmesidir, Genellikle çıkartılmasını isteyen çok az sayıda hasta oluyor çünkü planlama çok iyi yapılmaktadır.

01:39

Dijital hayat ve selfie gülüşümüzü nasıl etkiledi?

Diş Hekimi Dr. Şahin Durmuş, dijital çağda değişen algılar arasında diş estetiğinde hangi farklılıklar olduğunu tüm ayrıntılarıyla sizler için anlattı. Tarihsel sürece baktığımız zaman; bireylerin estetik anlayışlarının, içinde yaşadıkları dönemin ruhunu ve kültürüne göre değiştiğini görüyoruz. Eskiden hastalar diş ağrısı, dolgu veya 20’lik diş çekimi için biz diş hekimlerine başvuruyorlardı. Bizim çağımızda sosyal medya ve selfie çağında ise estetiğe bakış açısı değişti. Artık hastalarımız diş beyazlatma ve gülüş tasarımı gibi estetik kaygılarıyla da başvuruyorlar. Estetik bir gülüş tasarımı fonksiyonlara ve hastanın sağlığına göre yapılması gerekiyor. Sağlığın ve konforun alt yapısını oluşturduğu bir güzellik modanın her zaman bir adım önündedir.

01:33

Ülseratif kolit tedavisi cerrahi gerektirir mi?

Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İlknur Erenler Bayraktar, ülseratif kolit tedavisi hakkında merak edilenleri sizler için anlattı. Ülseratif kolit hastalığı; kalın bağırsağın iltihabıyla giden, karın ağrısı, ishal, makattan mukuslu ve kanlı gayta ile karakterize kronik inflamatuar bir durumdur. Hastalığın yayılımına ve süresine göre tedavi yöntemi değişmektedir. Aynı zamanda, kalın bağırsağın ne kadarı tutulu olduğu da tedavisini belirler. Genellikle başlangıç dönemlerinde eğer kalın bağırsağın son kısımları tutuluysa, rektal verilen lavmanlar yeterli olur ama tüm bağırsak tutuluysa ağızdan alınan, iltihabı baskılayan ilaçlar kullanılır. Bunların yetersiz olduğu, hastalıkla ilgili komplikasyonların geliştiği, kanserin geliştiği ve tedaviye yanıt vermeyen hastalarda ise cerrahi düşünülür.

01:04

Saç ekiminden sonra nelere dikkat edilmelidir?

Saç Ekimi ve Saç Tedavileri Hekimi Dr. Servet Terziler, saç ekimi ve sonrasında dikkat edilmesi gereken iki durumu sizler için anlattı. Toprağa bir tohum döküldüğü zaman, ardından doğru bir şekilde gübresini vermezsek, sulama sistemini kurmazsak ne olur? Saç ekimi de aynı mantıkla işler. Burada dikkat edilecek iki püf noktası vardır; saç ekiminde gerçekten tecrübesi olan, yıllarca deneyim ve tecrübesi olan bir hekim ve ekiple olmanız ve ekimden sonra da çok doğru bir tedavi protokolünün ortalama 1 yıl boyunca size uygulanması gerekir.

02:20

Uzun süre biberon ve emzik kullanımı çocukların diş yapısını etkiliyor mu?

Ortodonti Uzmanı Dt. Duygu Naneci, çocuklarda biberon ve emzik kullanımının ne zaman diş yapısına etki ettiğini tüm ayrıntılarıyla sizler için anlattı. Biberon, emzik ve parmak emme gibi alışkanlıklar 6 ay ve 2 yaş arasında normal kabul edilmektedir. Genellikle bu yıllar sonrasında çocukla kendiliğinden bırakmaktadır. 3-4 yaşındaki bir çocuk daha bilinçli olacağı için bu kötü alışkanlıkların etkisi çocuğun anlayacağı bir dilde çocuklara anlatılmalıdır. Bu alışkanlıkların etkisi; üst ön kesicilerin öne gitmesi, al ön kesicilerin geriye gitmesi, basınç alışkanlığı sebebiyle yanağın dişler üzerindeki etkisiyle üst çenenin daralması ve “açık kapanış” dediğimiz alt ve üst dişler arasında boşluk olmaktadır. 3-4 yaşında bu alışkanlıklar bırakıldığında genellikle süt dişlerindeki etkisi hafif olmakta ve 5-6 yaşlarına gelindiğinde dişler, yanak ve dil yeni duruma adapte olmakta ve genellikle bozukluk kendiliğinden düzelmektedir.

02:30

Vajinal kanamalar ne zaman tehlikelidir?

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Ercan Baştu, vajinal kanamaların nedenlerini ve ne zaman tehlikeli olduklarını tüm ayrıntılarıyla sizler için anlattı. Vajinal kanamaların nedeni birçok sebep olabilir. Bunlar özellikle hastanın yaşına bağlı olabilir. Yaşıyla beraber eğer genç yaşta, adölesan döneminde görülüyorsa bu düzensiz adet kanamalarının başlangıcının haberi olabilir. Eğer ileri yaşlarda yoğun adet kanamaları görülüyorsa, adet kanamaları arasında yoğun kanama oluyorsa o zaman rahim içinde birtakım et beni yapısındaki yapıların olması, miyom gibi rahim duvarını kalınlaştıran yapıların olması veya çikolata kisti hastalığının olması bu tür kanamaların nedeni olabilir.

01:49

Kireçlenme tedavisinde hangi yöntemler uygulanmaktadır?

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ata Can, kireçlenme tedavisi hakkında merak edilenleri tüm ayrıntılarıyla sizler için anlattı. Eklemlerimizin yüzeyi kıkırdak ile kaplıdır. Kıkırdak, iki eklemin birbiri üzerinde kaymasını ve hareket etmesini sağlamaktadır. Yaş ilerlemesi, travma, enfeksiyonlar veya romatizma ile birlikte kıkırdağımızı kaybetmekteyiz. Sonrasında ise kemiğin kemiğe teması ile ağrı hissi başlamaktadır. Bu duruma kireçlenme adı vermekteyiz. Hastalarımız bize “Eklemimin suyu bitti.” gibi bir tabirle gelmektedirler, aksine eklemde sıvı çoğalması olan bir süreçtir. Kireçlenmenin aşamalara göre birçok tedavi seçeneği bulunmaktadır. İlk etapta hastalarımıza kilo vermelerini ve fizik tedavi görmelerini öneriyoruz, takiplerini yapıyoruz. Bu dönemdeki çoğu hasta tedaviden fayda görüyor. Daha ileri dönemlerde eklem içine bazı enjeksiyonlar yapmaktayız; eklem yüzeylerinin kayganlaştırılması için hyaluronik asit enjeksiyonu uygulaması gibi. Kıkırdağı onardığını düşündüğümüz PRP ve kök hücre tedaviyi de önermekteyiz. 4 ve 5. derece kireçlenmelerde ise protez cerrahi dediğimiz eklem yüzeylerine kaplama işlemini yapmaktayız.

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.