Rus Avangard’ı İstanbul’da

Geçen yıl Ekim Devrimi’nin 100’üncü yılıydı. Bu vesileyle sanat dünyası da odağını bu devrimin doğuşuna tanıklık eden, aynı zamanda da devrimin oluştuğu şartlarla beraber şekillenen Rus Avangardı’na çevirdi. Bu akım pek çok müze ve sanat kurumunda yeni bir gözle değerlendirildi ve değerlendirilmeye de devam ediyor. Bu vesileyle Sabancı Müzesi de oldukça öğretici ve detaylarıyla güçlü bir sergiye imza atıyor. Sanat tarihinin en ilgi çekici ve günümüze en çok etki bırakan hareketlerinden olan Rus Avangardı, Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde “Rus Avangardı. Sanat ve Tasarımla Geleceği Düşlemek” sergisiyle ele alınıyor. Sabancı Holding’in katkılarıyla düzenlenen sergi bugün kapılarını açacak, 1 Nisan 2019’a dek izleyicilerle buluşacak.

513 eser

Sergi, Moskova Tüm-Rusya Dekoratif Sanatlar Müzesi Müdürü Elena Titova, Costakis Koleksiyonu Müdürü Dr. Maria Tsantsanoglou’nun da katıldığı basın toplantısıyla tanıtıldı. Toplantıda konuşan Sabancı Müzesi Müdürü Nazan Ölçer “513 eserle, Türkiye’de ilk defa bir arada sunulan Rus Avangardı’nın sanat tarihindeki zengin yerine ışık tutuyor” dedi. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı ise, “Sanat insanı ve toplumları yakınlaştırır. Bu sergi de bu yakınlaşmanın ve iş birliğinin çok iyi bir örneğini bizlere sunuyor” diye konuştu.

Kronolojik anlatım

Sergi kronolojik bir anlatımla ilerliyor. En baş kısımda dönemin olaylarını ve sanatçılarını anlatan bir tablo bulunuyor. Burayı uzun uzun okuyarak geniş bir bilgi elde etmek mümkün. Sonrasında ise avangard öncesi döneme, bu dönemin sanat anlayışına odaklanıyor. Ardından avangardın yükseldiği dönem sadece resim ve heykel değil, tiyatro ve tasarımla da birlikte ele alınarak sunuluyor. Malevich’in yapıtlarının aralarında bulunduğu bu dönemdeki örnekleri yine hem avangard hareketi hakkında hem de sanatçılar üzerine bilgi panoları eşliğinde geziyoruz. Sergi avangard hareketin içinde doğan akımları başlıklar halinde sunuyor. Her bir akıma ayrı bir bölüm hazırlanmış. Buradan, avangard sonrası döneme geçiliyor. Serginin son kısmı ise belki en ilginç bölümü. Burada bu sergide biriktirdiği eserleri izlediğimiz koleksiyoncuyla tanışıyoruz. 1913-1990 yılları arasında yaşamış koleksiyoncu George Costakis, 1946’da Rus Avangardı yasaklanmış ve ortadan kaldırılmış durumdayken tesadüfen karşılaştığı bir resimden çok etkilenerek bu alanda eser biriktirmeye başlamış. Eserlerin günümüzde İstanbul izleyicilerine kadar gelmesi, Costakis’in bu merakı sayesinde oluyor. Sergi hem Rus Avangard’larını hem de Costakis’i keşfetmek için iyi bir fırsat.