SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Sarkmak yasak!

Yaşlanmanın ilk belirtileri aslında çizgiler değil! Güzelliği tehdit eden en büyük tehlike cildin sarkması. Uzmanlara sorduk: İzsiz yüz germe hangi durumda en iyi sonuç verir? Ataçlama yönteminin avantajları neler?

|

Yaşla birlikte ortaya çıkan sorunların başında kırışıklıkların geldiği düşünülüyor. Oysa, cildin sarkması çok daha acı sonuçlar doğuruyor. Yerçekiminin etkisiyle, cildin gençliğini ve diriliğini kaybetmesi, bir anlamda yüzün sönmesi anlamına geliyor. Sarkmanın çok ileri düzeyde olduğu yüzlerde klasik yüz germe ameliyatıyla, sarkan fazla dokudan kurtulmak mümkün. Fakat 30’lu yaşlar bu ameliyat için çok erken kabul ediliyor. İşte bu aşamada devreye ‘endoskopik yüz gençleştirme ameliyatı’ giriyor. Kısaca ‘endo-lifting’ denilen bu operasyon, yüzü 10 yaş gençleştirmeyi hedefliyor, görünürde tek iz dahi bırakmıyor. ‘Üç boyutlu yüz gençleştirme ameliyatı’ denilen bu teknik, Dr. Oscar Ramirez tarafından geliştirildi. Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi, Plastik, Rekonstrüktif, Estetik ve El Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ümran İleri, ameliyatla ilgili soruları yanıtladı.

Endo- lifting yöntemini kısaca anlatır mısınız?
Diğer geleneksel yüz germe ameliyatlarına alternatif bir yöntemdir. Çağın mucizesi diyebiliriz. Kozmetik problemler, bazen yüzün birkaç bölgesiyle sınırlıdır. Çok odaklı cerrahi yöntemler, diğer geleneksel yöntemlerden daha az hasarlı olarak çarpıcı sonuçlar elde eder. Bu 30, 40 ve 50’li yaşlardaki kişiler için geçerlidir.

Geleneksel yüz germe ameliyatlarından farkı nedir?
Geleneksel yöntemde çok uzun ve gözle görülebilen kesiler yapılır. Fakat endoskopik germe, 1.5 cm’den kısa ya da üç dört kesiyi gerektirir. Bunlar da saçlı bölgede yer aldığı için görünmezler. Kesilerin çok küçük olması ve yerleşimi nedeniyle prosedürde ‘izsiz yüz germe’ olarak da anılır.

Ameliyat nasıl yapılıyor?
Cerrah, ilk olarak 1.5 santimetrelik kesi yapar ve endoskopa takılı olan çubuğa benzer ucu, kesiden cilt altına ve derin dokulara sokar. Donanımdaki küçük kamera, cerrahın çalışırken prosedürü monitörden görmesini sağlar. Bunun için özel tasarlanmış cerrahi aletler daha önce yapılan kesilerden içeriye sokulur ve işlem dokular açmadan monitörden izlenerek küçük kesilerle tamamlanır.

Bu tekniğin avantajı nedir?
Bu teknikle sarkmış olan kas ve dokular, askılanarak yeniden şekillendirilir. Böylece sarkma ve gevşemeye yol açan tüm faktörler, başarılı bir şekilde düzeltilir.

Her kadın bu ameliyatı yaptırabilir mi?
Endoskopik yüz germe için, yüz kasları gevşek, aşırı derecede yağ fazlalığı ve orta derecede yüz kusuru olan kişiler en iyi adaylardır. Hastaların çoğunun yanaklarında sarkma, burun ve ağız çevresinde derin çizgiler, ince ve içe doğru katlanmış dudaklar mevcuttur. Tipik olarak hastaların çoğunluğu 30, 40 ve 50’li yaşlarda olup, deri fazlalığı yok veya çok azdır. Adaylardaki problemin iyi belirlenmesi ve adayın da bu tekniği iyi anlaması, endoskopik izsiz yüz germenin ilk koşuludur ve maksimum fayda sağlar.

Bu tekniğin avantajları neler?
Neredeyse hiç iz olmadan yüz germe imkanı tanıyan bu yöntem, diğer yöntemlerle ulaşılması zor olan bölgelere ulaşabilmeyi ve oradaki kusurları düzeltmeyi mümkün kılıyor. Özellikle yüzün merkezi alanlarına ve orta kısmına, mesela göz çevresi, burun ve ağız çevresine geleneksel yüz germe teknikleriyle ulaşılması genellikle çok zordur. Bu yöntemde ise çok küçük kesilerle ve özel enstrümanlarla, cerrah adeta bir sanatçı ustalığıyla bu operasyonu gerçekleştirir. Daha az zaman, para ve stres gerektirdiği için diğer tekniklerden üstündür. Komplikasyon ve risk oranı daha azdır.

İyileşme süresi kaç gündür?
Ameliyat olan çok kişi üç-beş gün sonra işine dönebilir. Çok küçük kesiler yapıldığından şişme ve morarma çok az olur ve sadece birkaç dikiş yapılır. Ağrı olmadığı için iyileşme hızlıdır ve komplikasyon nadirdir. Endoskopik yöntemle yüz germe, yeni cerrahi konseptlerdeki en önemli gelişmedir. Deneyimli ve bu konularda eğitim almış plastik cerrahlar tarafından yapıldığında da başarı mucizevidir.

CİLDE CANLI HÜCRE DESTEĞİ
Yüzde meydana gelen kırışıklıklar, genellikle 30’lu yılların sonlarında dikkat çekici bir hal alıyor. Ancak bunlardan 10 yıl önce yüz dolgunluğunu kaybetmeye başlıyor. Özellikle göz kapaklarının altında mevcut yağ yastıklarının erimesi üç önemli probleme yol açıyor. Op. Dr. Tunç Tiryaki, yüzün orta kısmının iskeletsi bir hal aldığını anlatıyor: “Aşağı doru inen yastıklar, çizgilerin derinleşmesine yol açar. Gözkapaklarının altındaki yastıklar çökerek gözkapaklarının sarkmasına neden olur. Bunların hepsini birden düzeltmek için yüzün orta kısmında boşalan yastıkların tekrar yağla dolgunlaştırılması gerekir. Lipo lifting’le sarkan, boşalan yüz bölümlerinde (özellikle yanaklar, elmacık kemikleri, dudak çevresi) meydana gelen kırışıklıkların, karın ya da kalçadan alınan yağla doldurulması söz konusudur. Özel bir yöntemle, istenilen miktarda alınan canlı yağ hücreleri gerekli yerlere transplante edilir. Bu hücreler yeni yerleştikleri yerde canlılıklarını sürdürdüklerinden kısa bir süre sonra erime, yok olma gibi bir risk taşımazlar.”

Operasyon
* Lokal anestezi altında, ameliyathane şartlarında yapılması, hastanın ağrı duyma olasılığını ya da enfeksiyon riskini ortadan kaldırıyor.
* Hasta, 1-2 saat içinde evine dönebiliyor. 4-7 gün süren ve konulan yağ miktarına bağlı olan bir ödem ve hafif morluklar oluşabiliyor.
* Üç ay sonra tekrarlanabiliyor. Fakat çoğunlukla bir enjeksiyon 1-3 sene etkisini sürdürüyor.
* Şişmeyi engellenmek için sürekli buz uygulamak gerekiyor. Hastanın bu süreçte güneşe çıkmaması gerekiyor.

Avantajları
* Bazı dolgu maddelerine göre avantajı, hastanın yüzünün ihtiyaç duyduğu kadar yağ alınıp kullanılabilmesi ve konulan yağın ortalama yüzde 60 oranında kalıcı olması.
* Ayrıca kullanılan hücreler hastanın kendi dokusu olduğundan hiçbir alerji ya da istenmeyen reaksiyon riski yok.
* Yağ alma işlemi de yağ verme işlemi de iğneyle yapıldığından bir ameliyat sayılmıyor.

APTOS-LIFTING
Op. Dr. Tunç Tiryaki, yakın zamana kadar gerek kaşları, gerek yanakları gerekse boynu iplikler kullanarak yukarıda bir yerlere astıklarını söylüyor. Bu uygulamaların hep kısa süreli sonuçlar verdiğini anlatan Tiryaki, şöyle devam ediyor: “Çünkü iplikler canlı ve hareketli dokuları tutamıyor, problem altı ay içinde tekrarlıyordu. Son zamanlarda özellikle Avrupa’da yaygınlaşan yeni ataçlama yöntemi, dokuları dikerek yukarıda bir yerlere asmak yerine, bir çeşit kalıcı ince ataç kullanarak sarkıklıkları düzeltmekte. Aptos-lifting denen bu yöntem dokuyu bir yere dikmek yerine çift taraflı yapısı ile kendi üzerine topluyor. Bu yöntemin birinci avantajı, kaşlar, yanaklar, dudak kenarları, çene, boyun gibi sarkan tüm dokularda kullanılabilmesi. Çok önemli ikinci avantajı, hiçbir şekilde dikiş ve kesi kullanılmaması. Ataç, özel bir iğneyle cilt altına yerleştiriliyor. Sonuçta küçük bir iz dahi kalmıyor. Kaşların asılması 10 dakika, tüm yüz 30 dakika sürüyor ve iki gün içinde hasta işine dönebiliyor. Yüzde çok başarılı bu yöntemle, boyun, kol, meme ve hatta kalça asmada bile umut verici sonuçlar alıyoruz.”

LIPO-LIFTING
Op. Dr. Tunç Tiryaki, Lipo Lifting’in yüz yaşlanmasının erken tedavisinde en çok kullanılan, en güvenilir teknik olduğuna dikkat çekiyor. Tiryaki, Lipo Lifting’in önceki yıllarda yapılan yağ enjeksiyonlarından birçok fark içerdiğini belirterek, şunları söylüyor: “Klasik enjeksiyonda, alınan yağ herhangi bir işlemden geçirilmeden olduğu gibi yüze konuluyordu. Yağ büyük topaklar halinde verildiği için, işlem hem yüzde dalgalanmalara, hem de yağ hücrelerinin neredeyse tamamının ölümüne sebep oluyordu. Dolayısıyla enjeksiyonun tekrar tekrar yapılması gerekiyordu. Günümüzdeki yağ transplantasyonu işleminde, hücreler özel bir teknikle canlı olarak alınıyor ve yüzün derin katlarından başlayarak her noktaya hücre hücre ekiliyor. Yüzde ne dalgalanma, ne şişme oluyor. Hücreler vücutta canlı kaldığından erimiyor ve bir enjeksiyon genellikle yeterli oluyor.”

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.