Spor yazarları Konyaspor - Fenerbahçe maçını değerlendirdi!
.
1
Can pazarı! - Ercan Güven / Milliyet
Geciken adalet, adalet değildir!.. Peki, rötar futboldaysa? O da sevimsizdir... Eksiktir... Çilelidir. Kazanırken bile içi ezilir insanın. Kaybedilmiş puanlar, kaçan fırsatlar zihni kemirir durur en mutlu anda bile. Hele böyle hırpalanarak, zorlanarak güç bela kazanılan maçtan sonra akıllar karışır.. Çünkü elde edilen kazanç mıdır telafi mi, devamı olacak mı belli değildir. Adalet gibi futbolun da gecikmişi “hiç olmamasından iyidir” derseniz o başka! Ama şu anda kayıp dokuz puan farkı takır takır kapatacak bir takım değil Fenerbahçe. Senelerdir “futbol takvimi” yerine “Maarif takvimini” esas alıp lige haftalar sonra öğrencilerle birlikte başlayabilen Fenerbahçe yine “rötarlı bir sevinç” içerisinde. Üç hafta sonra kazandı. İlk deplasman galibiyetini aldı. Koştu. Çabaladı. Konya zaferi(!) iyi hoş da “kavşak” olduğu bile kesin değil. Çünkü zor güç gelen bir galibiyet. Fenerbahçe’nin hal ve gidişine haftaya Beşiktaş maçının futbolu ve tabelası karar verecek. Maça gelince... Tam bir can pazarıydı... Milli maç arası pek bir şey katmamış Fenerbahçe’ye... Hele fikir anlamında hiçbir şey... Yine deneme yanılma metoduyla takım kurmacaya devam. Elbet yedeklerinden bir takım daha çıkacak Fenerbahçe portföyü içinden şahane bir onbir bulunur, ama bakalım ne zamana denk gelir! Artık bir Fenerbahçe klasiği haline gelen farklı bir kadro ile başladı Fenerbahçe ve nihayet oynamamış adam kalmadı. Sahada birbirine yabancı dört futbolcu vardı. İki tanesi Jailson ve Benzia zaten takıma yabancıydı. Aatıf ve İsmail bu sezon ilk defa sahadaydı. Neyse ki, Rıza Çalımbay da fantezi peşindeydi, Fofana’yı yanında oturtmuştu en başta. Ve 75 dakika oyuna sokmadı. Soktuğunda Yatabare değil Jahoviç’i çıkardı iyi mi? Cocu’nun son düzenlemesi orta saha adına ekstra top kaybından başka bir şey getirmedi ilk yarıda. Hücum deseniz aynı terane. Rakip ceza alanına yapılan bir düzineden fazla ortanın bir tanesine bile Konya defansından önce dokunamadı Fenerbahçe forveti. Fenerbahçe’nin ilk şutu 32. dakikada Mehmet’in ayağından mesela. Bir tane de pozisyonu var koskoca devre. Ancak ikinci yarıda Mehmet Topal ile Jailson ileri çıkınca, Eljif sahaya sürülünce ileride biraz daha kalabalık olmaya başlayabildi konuk ekip. Gol de öyle geldi. Peki ligin tek namağlup takımı Konyaspor ne yaptı? Yine iyi pas yapan bir Rıza Çalımbay takımı olarak dakikaların çoğunda baskındı. Miloseviç’in direkten dönen topu beş santim aşağı inse, maç çok farklı yere giderdi. Nedense Benzia’nın kullandığı ve Mehmet Topal’ın göbeğine nişanladığı 50. dakikadaki serbest vuruştan sonra Yatabare vites yükseltti ama bir türlü sonlandıramadı. Bildiğiniz Yatabare işte... Çare gerekiyordu açıkçası Fenerbahçe’ye... Ya atacak ya yiyecek bile değildi. Gol geliyorum diyordu. Cocu’nun “küçük çaplı mucizesi” işte burada ortaya çıktı... Eljif oyuna girdi ve Fenerbahçe’yi rahatlatan adam oldu. Hatta can veren. Golde Ayew ve Şener’in katkılarını da unutmamak lazım ama asıl soru forma bulduğunda hiç de kötü oynamamış Eljif ilk onbirde Benzia veya Jailson yerine falan olamaz mıydı? Hiç değilse bir kere canlı izleselerdi takımı son transferler! Neyse... Fenerbahçe’ye zaman kazanmak için bir galibiyet lazımdı, gönül kazanmak için galibiyet lazımdı, özgüven kazanmak için galibiyet lazımdı. Öyle bir yerdeydi ki, galibiyetin kalitesi ve haklılığı sonraki mesele. Fenerbahçe’nin bir haftasında Konya’dan sonra Zagreb, ardından Kadıköy’de Beşiktaş derbisi var. Ve ideal kadro henüz bulunamadı. Muhtemelen 3-4 futbolcu farklı olacak. Allah vere de bu mesele çözülmeden, kadrodaki kalite bir araya getirilmeden bir “facia” yaşanmasa.
2
Kazanan kim? - Ersin Düzen / Vatan
MİLLİ aradan sonra en çok merak edilen takımdı F.Bahçe. Yeni transferlerin katkısı ile lige yeni bir başlangıç için önemli bir fırsattı. Ancak, ilk yarıda maçı izleyen sarı-lacivertli taraftarlar, ‘biz ya basit bir hatayla ya da duran topla gol atarız’ demişlerdir. Takıma yeni oyuncular gelmiş ama anlayış aynı! Deplasmanda oynaması benim için mazeret değil. VURGULAMAK istediğim F.Bahçe’nin oyunu nerede oynadığı, rakibi nerede karşıladığı. Top Konya’da, F.Bahçe kendi yarı sahasında bekliyor. İlerde bazen Slimani bazen Benzia tek başına pres yapıyor. Arkadaşlarına işaret ediyor, destek veren yok. İki stoper önde oynamadıkça, orta sahadan hücuma destek olmadıkça F.Bahçe’nin rakip alanda üstünlüğünü kabul ettirmesi mümkün değil! BU İKİLİ DEĞİŞEBİLİR... BU yüzden, koca 45 dakikada sadece ‘hatalı’ bir pas ile pozisyon bulabildi F.Bahçe. KONYA, kazanmak için her şeyi yaptı. Bazen duran top, bazen hızlı çıkışlar, bazen de set halinde hücumlarla bir çok pozisyon buldu. Yatabare mükemmel oynadı. Rakip alanın her yerinde kendini gösterdi. Bir gol atabilse maçın tartışmasız adamıydı. F.Bahçe’de ise sahanın en iyisi Harun’du. Benzia takımı yeni tanıyor, ilerleyen dönemde daha faydalı olacaktır. Jailson çalışkandı ancak Cocu’nun Topal-Jailson ikilisini sürekli oynatacağını sanmıyorum. Aksi takdirde aynı problemleri görmeye devam ederiz. YENİDEN BAŞLADI KONYA’NIN en güçlü tarafı Skubic. Bunu sokaktaki 5 yaşındaki çocuk bile biliyor. Cocu, ne maç öncesi, ne de maçta o kanada önlem alabildi! 2. yarının başında F.Bahçe’nin çaktığı kıvılcım kısa sürdü. Konyaspor’un golü neredeyse geliyordu ki, Cocu Eljif’i alarak hamlesini yaptı. Genç futbolcu, sezon başından bu yana takımın en çok parlayan ismi. O bölgeyi eldeki herkese karşılık en iyi oynayan futbolcu. Bunu hem golde, hem de kalan dakikalardaki pozisyonlarda gördük. Eğer bu takımın bir bankosu varsa, o da Eljif’tir! DÜN akşam futbolun kazananı Konyaspor, maçın kazananı ise F.Bahçe oldu. Sarı-lacivertliler belki de sezonun en kritik maçına çıktı ve lige yeniden başlama fırsatı buldu.
3
Şans kapıyı çalınca - Ediz Sırapınar / Milliyet
Fenerbahçe milli aranın ardından lige dönüşte yine coşkusuz, etkisiz ve renksizdi... Üst üste üç maçını kaybetmiş bir takımdan daha yaratıcı, daha bitirici, daha enerjik bir oyun bekliyorduk açıkcası.. Konya deplasmanında ilk şutunu ancak yarım saat sonunda bulabilen Fenerbahçe; statik, durgun, yavaş, tek düze futbolu ile adeta idare eder gibiydi... Bir tek Slimani bu silik oyuna direniyordu. Nitekim Fenerbahçe’nin yakaladığı tek ciddi pozisyon da Cezayirli’nin yaptığı pres sonunda doğdu. Ancak kaleci Serkan gole izin vermedi. Buna karşılık Harun kalesinde biri direkten dönen iki ciddi tehlike yaşadı. Fenerbahçe’nin bu kadar pas hatası yaptığı ilk yarıda üretken olması zaten beklenemezdi. Mehmet Topal ve Jailson yeteri kadar ofansa destek veremiyor, Ayew ve Aatıf iyi niyetli oyunlarına rağmen hücum aksiyonlarına çeşitlilik katamıyorlardı. İkinci yarının başlamasıyla Topal-Jailson ikilisi biraz daha öne yakın oynayınca Konyaspor’a kısa süreli bir baskı kurulabildi. Aatıf’ın yerine giren Eljif Elmas da attığı golle takımını adeta iipten aldı. Konya’dan üç puan çıkaran Fenerbahçe için sorunlar asla bitmiş değil. Çünkü takım oyunundan uzak, bireysel performanslarla bir şeylere ulaşma çabası içindeler. Kanatlar verimli değil. Bekler oyunun içine hiç giremiyorlar. Böyle olunca da sevimsiz bir Fenerbahçe ortaya çıkıyor. Bu arada Benzia’nın ilerleyen haftalarda takıma hareket getirmesi yüksek ihtimal. İyi bir kumaş. Ama biraz daha fazla top istemeli, biraz daha kendini arkadaşlarına göstermeli. Jailson’un bu lig için biraz daha güçlenmesi gerekiyor. Bir de Cocu bu çift ön libero hastalığından kurtulmalı. Özelikle Eljif’e yazık oluyor. Evet Fenerbahçe, potansiyelinin çok altında. Yeni bir oyun, takım ve teknik direktörle her şeyi değiştiren bir kulüp zamana ihtiyaç duyar. Ancak bu süreçte gelişme sinyalleri de verir. Bunu henüz göremedik. Bu galibiyet aldatıcı olmasın... Çünkü dün şans fazlasıyla yanındaydı Fenerbahçe’nin...
4
Palabıyık'ın tuhaf hataları - Ahmet Çakar / Sabah
Fenerbahçe için ölüm-kalım maçı gibiydi... Yenilseler ya da berabere kalsalar hem kaynayan kazan daha da kaynayacak hem de Beşiktaş maçına ciddi moralsizlikle çıkılacaktı. Bu tür karşılaşmalarda oyundan çok sonuç önemli. Dün geceye baktığımızda Fenerbahçe kazanmayı hak etti mi? Hayır... İlk yarıya bakıyoruz, Fenerbahçe bir türlü organize olamıyor. Hücum girişimleri ya pas hataları ya da manasız top kayıplarıyla sona eriyordu. Bu yarıda buldukları tek pozisyon da Konyaspor'un hediyesi... Slimani iyi vurdu, Konyaspor kalecisi Serkan da iyi çıkardı. Üstelik ilk yarıda Konya golü bulabilirdi de... İkinci yarı; Fenerbahçe biraz kıpırdadı. Kıpırdadı da ne oldu? Rakip alana yerleşti top onlarda kaldı hepsi o kadar. Maçın kırılma anı Konyaspor'un Yatabare ile kaçırdığı gol pozisyonu. Yatabare yatarak voleyi vurdu top yere çarptı auta gitti. Şayet Konya bu golü atsa siz bu satırları okuduğunuzda Fenerbahçe'de çok şey simsiyah olacaktı. Top döndü ve Fenerbahçe'nin golü geldi. Golü atan Eljif Elmas ama bence golün baş mimarı sağdan sıfıra inip ortaya çeviren Ayew ve kaleye vuracakken topu sola çıkartıp garanti Eljif'e bırakan Benzia. İki abisinin harika asistleriyle Eljif'e güzel vurmak düştü, o da gerekeni yaptı. Fenerbahçe kötü oyunculardan kurulu bir takım değil. Tek tek baktığımızda asla ortalamanın altında oyuncular değil. Ama birbirlerini tanımıyorlar ve takım daha organize değil. Baş sorumluluk da Phillip Cocu'ya düşüyor. Ali Palabıyık için zor maç değildi ama tuhaf hatalar yaptı. Bazı kartlar yanlış. Hele hele Fenerbahçe lehine bir serbest vuruş verdi ki evlere şenlik. Kaleye atılan şutta top Konyalı defans oyuncunun vücuduna bitişik sağ pazusuna çarptı ya o serbest vuruş gol olsa ne olacak? Üstelik bu tip pozisyonlarda da protokol gereği VAR devreye giremiyor.
5
İlk ışıklar - Gürcan Bilgiç / Sabah
SEZONUN başında final maçına çıkmak gibi bir şanssızlığın içinde çıktılar sahaya. Buna bir de, ilk defa takımla sahaya çıkan üç oyuncu; Aatif, Jailson ve Benzia da eklendi. Gerçekten de ne oynayacağı, ne yapacağı merak konusu bir Fenerbahçe vardı sahada. Sistem geçen sezondan aşina. Çift ön libero ile oynayıp, Benzia'dan oyunu yönlendirmesini beklediler. Kurgu, "koşacağız, topu kapacağız ve bir an önce Benzia ile buluşturacağız" ana fikrindeydi. Geçen seneden kalan bir de Aatif vardı, Valbuena'nın yerine. Ama ne maç öncesi yorumcuları, ne de sosyal medya "defansçıları", bu kararı "neden?" diye yorumladılar. Tükürdüğünü yalamak böyle bir şey işte. Neyse… Bu oyunu nasıl oynayacağını bilen oyunculara eklenenler ile bir plan kondu ortaya. İki yarıyı da ele geçiren, sadece öne geçtikten sonra topu rakibe vermeyi tercih eden Fenerbahçe takımı seyrettik. İki yeni oyuncu da, sezona damga vuracak ışığın sahibi oldular. Jailson böylesine bir maçta özellikle pozisyon almaktaki hüneri ve ayak içi paslarının değeri ile dikkat çekti. Benzia "farklı" olduğunu topun her ayağına değişinde gösterdi. "Bir şeyler yapmak" adına sürekli zorladı ve istedi. Golün de asistini yaptı. Doğru oyunun, doğru oyuncularla oynanacağını Cocu öğrenir umarım. Aatif-Eljif değişikliği gerekliydi ve golün de nedeni olunca, hamle-sonuç ikilisi bir araya geldi. Fakat takım baskı yerken, ilerde top tutup, faul alabilecek Alper yerine Frey tercihi yine bir acemilikti. Geçen sezondan farklı olan bir karar da, duran toplarda adam adamaya geçilmesi. Bu karar karamboller dışında tehlikeyi kaleden uzak tuttu. Ancak VAR 16 kamerada dururken, itmeliçekmeli bu düzen penaltı kararını hep hakemin cebine koyar. Beşiktaş derbisi, Avrupa maçları öncesi güven veren bir oyun oldu Fenerbahçe açısından. En azından artık 9 oyuncusunu bileceğiz Fenerbahçe'nin. Bu da bir şey.
6
Yeniden mutluluk- Senad Ok / Milliyet
Kritik karşılaşmaya adeta diken üstünde çıkan sarı-lacivertli takım ilk yarıda pozisyon bulmakta zorlanırken, kalesinde ciddi tehlikeler yaşadı. İkinci devreye etkili başlayan Cocu’nun öğrencileri, Eljif Elmas’ın golüyle galibiyete uzandı, rahat bir nefes alarak, Beşiktaş derbisi öncesinde ayağa kalkmayı başardı. Aslında Fenerbahçe ilk maçına çıktı diyebiliriz. Sezon öncesi yapılan hazırlıklardan farklı olarak transferin son günlerinde ayrılan ve gelen isimlerle orta saha kurgusu ve doğal olarak takım tamamen değişti. Dün sahaya çıkan ilk 11 antrenmanlar dışında ilk kez birlikte oynadı. Doğal olarak bir alışkanlık ve uyum olmadığı için iş, daha çok bireysel çaba ve yetenekler üzerinden gitti. Slimani top alamayınca mecburen orta sahaya kadar geliyordu. Yeni transfer Benzia hem ayaklarına hakim hem de koşuyor. Ancak bu iki isme destek veren oyuncu 67’ye kadar yoktu. Şener’in pasında Ayew içeri çevirdi. Seken topta Benzia, klas bir dokunuşla oyuna yeni girmiş olan Eljif’i gördü ve üç savunmacıyı düşürdü. Eljif’in net vuruşuyla sarı-lacivertliler öne geçti 0-1. Golden önce iki takımın da tehlikeli atakları vardı. İlk yarı Konyaspor’un Milosevic ile bir şutu direkten dönerken, sarı lacivertliler de Slimani ve Ayew ile iki net fırsatı değerlendiremedi. Golden önce 59’da ise maçın kırılma anı yaşandı. Harun ve savunmanın çizgiden çıkardığı top, sarı-lacivertli takımı oyunda tuttu. Konyaspor dengeyi kurmaya çalışsa da baskısı çok bilinçli değildi. Buna karşılık sarı-lacivertliler Slimani ile ikinci gole çok yaklaşmıştı. Sonuçta maçı kazanan Fenerbahçe, sezonun belki de en kritik galibiyetini alıp mücadeleye “Devam” dedi.
7
Harun'a zaman gerekmedi! - Engin Verel / Akşam
Geçen sezon F.Bahçe’yi Aykut Kocaman çalıştırmıştı. Daha önce de Konyaspor’un başındaydı. Dün akşam Konya’nın da, yeni transferleriyle F.Bahçe’nin de hocası Aykut Kocaman’mış gibi zevksiz bir ilk 45 dakika izledik. Düşünün ki ilk yarı boyunca Skubic’in hatasında Benzia’nın pasıyla kaleciyle karşı karşıya kalan Slimani’nin sert plasesi, bir de son dakikalarda Yatabare’nin kaleci Harun’un ellerine attığı şutun dışında tehlike yoktu. Bir de Milosevic’in sol kanattan sert plasesi “çatal” diye tabir ettiğimiz direkte patlamasa belki de F.Bahçe ummadığı bir anda kalesinde golü görecekti. Sağ ve sol bekte Şener ve İsmail’le bu işin olmayacağı uzun zamandan beri belli. Caner ve Gökhan’ın gidişiyle iki kanatta hem defansif hem ofansif futbol anlayışı maalesef Fenerbahçe’de aranan bir olgu oldu. Şimdi gelelim yeni transferler Jailson ve Benzia’ya... İnşallah Jailson Kadıköy’de rüzgarlı bir havada forma giymez. Giyerse de şortun cebine çakıl taşı koyması lazım ki uçup gitmesin! Benzia’ya gelirsek 10 numara olarak alınan bir oyuncunun daha çok katkı vermesi gerekiyordu. Tamam asist yaptı ama bilinçsiz oyunuyla yarınlar için pek fazla ümit vermedi. Bunları niye söylüyorum derseniz yedek kadroya baktığınızda bu iki mevki için birçok adamın kulübede oturduğunu göreceksiniz. O zaman insanın aklına şu soru geliyor? Neden bu futbolcular alındı? Beğenilmeyen Mehmet Topal kaptanlık bandıyla yine ön liberoda vazifesini yapan adamların başında geliyordu. Aatif gibi bir futbolcun varsa kanat adamı transferine gerek yok. Sadece bu çocuğu iyi motive edip o formanın kendisine ait olduğunu hissettirmeniz yeter de artar bile. Şimdi diyeceksiniz ki birçok futbolcu yeni gelmiş. Bunlara zaman gerek. Bunu söyleyen futbol cahilleri, hayatlarında futbol oynamadığı için spor kamuoyunu böyle uyutuyorlar. Onlara bir şeyi hatırlatayım. Geçen sezon G.Saray 11 yabancıyla birçok maça çıktı. Hem şampiyon oldu hem de ilk senesinde Gomis krallık tacı taktı. Bir de Kasımpaşa’nın golcüsü Diagne var. Geçen sezonun devre arasında geldi ve geldiği günden beri leblebi gibi gol atıyor. Bunlara zaman gerekmiyor da F.Bahçe’ye fuzuli alınanlara mı zaman gerekiyor! Kırılma anı 59. dakikaydı. Gecenin adamı Harun golü çizgiden çıkarırken F.Bahçe’nin kurtarıcısı oldu. Yeni transfer Harun’a takıma alışması için zaman gerekmedi! Uzun zaman sonra F.Bahçe formasıyla genç bir oyuncunun gol atması da Eljif adına olumluydu. Ancak Konya’nın gol ayakları bu kadar beceriksiz olmasaydı, F.Bahçe’nin kazanması zor olurdu. Beşiktaş derbisi öncesi galibiyet moral açısından iyi olabilir. Ama oynanan futbol öyle değildi. Cocu defanstaki kanat adamları ve ön liberoların kulaklarını çekmeli.
8
Konya’da ‘Elmas’ buldu - Oktay Derelioğlu / Takvim
ÜST üste 3 mağlubiyet aldıktan sonra Konyaspor'la final maçına çıkan Fenerbahçe, karşılaşmaya iyi başlayamadı. Konyaspor karşısında topun kontrolünü bir türlü eline geçiremeyen Sarı-Lacivertliler, ilk 45 dakikada istediği pozisyonları bulamadığı gibi kalesinde de zaman zaman zor anlar yaşadı. İlk yarıda Milosevic'in direkten dönen topu maçın bence kader anıydı. Bu pozisyonda Konya öne geçseydi Fenerbahçe için işler çok daha zor olabilirdi. İlk yarıda futbol adına bir şey ortaya koyamayan Fenerbahçe'de teknik direktör Cocu'nun ikinci yarıya oyun planını değiştirerek başlamasını bekledim ancak Hollandalı hoca aynı kadroyu sahaya sürdü. HARUN YILDIZLAŞTI Cocu, yeni bir takım oluşturmanın zorluğunu yaşıyor ancak inisiyatif almaktan da kaçınıyor. Eljif Elmas'ın golü ile öne geçen Fener, zor giden maçta işleri lehine çevirdi. Genç oyuncu attığı golün yanı sıra Fenerbahçe'ye ciddi bir dinamizm kattı. Zorlandığı maçta Eljif'in golüyle 3 puanını kazanan Fener, kaostan çıkmayı başardı. Fenerbahçe adına maçın ön plana çıkan isimleri ise golü atan Eljif ve kaleci Harun oldu. MAÇIN EN iYİSi: ELJIF Golüyle elmas değerinde 3 puan kazandırdı. MAÇIN EN KÖTÜSÜ: JEVTOVIC Konyalı oyuncu çok fazla top ezdi..
9
Riskli kadroyla kazanmayı bildi / Ömer Üründül - Sabah
Tahmin ettiğim gibi Cocu yine garip bir takım tertibi sahaya sürdü. Kayseri maçındaki birbirlerini tanımayan 3 orta sahanın tamamı dün değişmişti. Ama yine birbirlerini hiç tanımayan yeni bir 3 orta saha ile Konyaspor karşısındaydı. Operasyon geçiren ve bir süredir takımdan ayrı kalan Aatif da, Mehmet Topal hariç orta saha ve ileri uçta kimseyi tanımıyordu. İlk devre iki takımın da birbirlerine üstünlük sağlayamadığı bir orta saha mücadelesi vardı. Fenerbahçe'nin uyumsuz kadro ile organize olup oyunu domine etmesi mümkün değildi. Öyle de oldu... Tek pozisyon da çıkarken yapılan basit top kaybından kaynaklandı. Bu yarıda tek olumlu görüntü top rakipteyken geride yerleşip iki ön libero özellikli oyuncunun da olması ile rakibe üretkenlik sansı vermemek. İkinci yarı da aynı görüntüdeydi. Fenerbahçe biraz daha hücumda tehlikeli sinyaller veriyordu ama kontrol Konya'daydı. Sonrasında Konyaspor bir baskı kurdu. İki tane de gol kaçırdı . Fenerbahçe ani bir atakla hazırlanışı ve yapılışı güzel bir golle skor avantajını yakaladı. Sonrasında Konya'nın baskısı sonucu değiştirmedi. Fenerbahçe çok riskli kadrosuyla zor bir deplasmanda beklenmeyen kayıpları ile mutlak kazanması gereken maçı kazandı. Orta sahadan bir oyuncu çıkarıp beraberlik için rakip baskı kurmuşken orta sahada takviye yapacağına orta sahadan oyuncu çıkarıp ikinci santrfor olarak Frey'i sahaya sürmekte çok yanlış bir teknik adam hamlesiydi. Jailson genç tipik bir ön libero. Benzia ise teknik kapasitesi iyi ve yetenekli bir oyuncu. Bilhassa goldeki top gelirken çabuk düşünerek yaptığı asist çok klastı. Rıza Çalımbay'ın bir yanlışı vardı. Zorluk derecesi yüksek bir maça santrfor özellikli Yatabere ve Jahovic ile birlikte başlamasıydı. Şansızlığı değişiklikte devam etti. Jahovic-Fofana değişikliği doğruydu ama bu değişiklikten sonra gol yiyince kurulan baskıda Jahovic'e ihtiyaç vardı.
10
Fenerbahçe gelişiyor / Cem Dizdar - Fanatik
Fenerbahçe’nin karakter oyuncusu Alex de Souza hatıratında hocası Aykut Kocaman’ın kendisine sık sık “Burası Türkiye” diye hatırlattığından söz eder. Bu cümle sanırım anti-futbolu özetlemek için kurulmuş. Dün akşam maçın ilk yarısı bu minvalde cereyan etti. Aykut Kocaman ya da Rıza Çalımbay, eskiler değişmiyor da yeni olan Cocu’dan insan gençleşmiş takımıyla başka şeyler bekliyor!. Ama onunda ihtiyacı, zaman. İlk şut 37. dakikada ‘deneyim abidesi’ Topal’dan geliyorsa Ortaçgil’in dediği gibi; “Bu iş zor Yonca”. İlk devre Konya ara ara gole yaklaştı ancak oyunu ‘sıradan’ diye özetlemek gayet mümkün. İlk devre gibi ikincinin başında da Konya en azından hücumlarda bir dilim öndeydi ancak bu maçlar golü bulmayı gerektirir. Örneğin, Yatabere 64’te atsa maçın hikayesi değişecek ama olmadı. O zaman Şener’le başlayan ilk organize atağın gol olmasını engellemen gerek. Ama onu da yapamazsan oyun yönetimini kaybedebilirsin. Fenerbahçe 80’de golü atmamak için çırpınmasa maç orada kopacak lakin olmadı. Ancak daha kıymetlisi, hücuma giden Fenerbahçe kalabalığının aynı iştahla savunmaya yerleşme gayretiydi. Bence Fenerbahçe ritmi tutturmuş olarak gelişiyor. Gecenin sorusu Transferlerde yaş ortalaması 24 yaş civarı olan Fenerbahçe 29 ortalamayla oynadı. Anlayabilirim.. Peki, bu oyunu düşük yaş ortalaması oynayamaz mı? Maçın starı Harun Tekin. Öyle şeyler kurtardı ki takımı maçta tuttu. Sonra, Elif Elmas. Girdi ve hikayeyi takımı lehine çevirdi. Denebilir ki, “Onu herkes atar!” Sorarım, “Neden orada, atacak pozisyonda değillerdi?” Maçın olayı Aykut Kocaman genetiğine sahip Konya deplasmanı her daim zordur. Ancak Kocaman’ın o kadar güveniyor görünmediği Elif’in girdikten sonra yaptıkları Cocu’nun oyun anlayışının ipuçlarıydı. Kısa mesaj Fenerbahçe ağır da olsa toparlanıyor. İhtiyaçları, ezber. Bunun için de ‘tekrar’ gerekiyor. Onu da dar zamanda yapmak zorunluluğu var ve müşkül olan da bu...
11
