Suriye ve Irak’ta geri adım yok

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü dolayısıyla “Başkomutan” sıfatıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde eşiyle birlikte bir resepsiyon verdi. Farklı kesimleri bir araya getiren resepsiyonda konuşan Erdoğan, özetle şunları kaydetti:
ATATÜRK VE TÜM ŞEHİTLERİ ANIYORUM: Bu büyük zaferi 95 yıl önce bizlere yaşatan ordularımızı başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve ordumuzun tüm mensuplarını milletimiz adına bu mücadeleyi yürüten gazi meclisimizin tüm üyelerini bin yıldır bizlere bu toprakları vatan yapmak için canlarını veren tüm şehitlerimizi, özellikle son yıllarda terörle mücadelede ve 15 Temmuz’da verdiğimiz şehitlerimizi rahmetle, şükranla yadediyorum. Rabbin hepsinin de mekanını cennet eylesin.
YA İSTİKLAL YA ÖLÜM: Türk milleti istiklali ve istikbali söz konusu olduğunda erkeğiyle kadınıyla genciyle yaşlısıyla tüm fertleriyle birer cesaret ve kahramanlık abidesidir. Tarihimiz bunun sayısız örnekleriyle doludur. Ne terör örgütleri ne de bunları üzerimize salan güçler hain emellerine asla ulaşamayacaklardır. Çünkü Gazi Mustafa Atatürk’ün veciz ifadesiyle bağımsızlık bizim milletimizin karakterimizdir. Ülkemizi işgale kalkışanlar için söylenmiş Ya İstiklal Ya Ölüm parolası aslında özgürce yaşama yaşama irademizin beyanıdır.
DUMLUPINAR ZAFERİ: Bizleri tıpkı 946’ncı yılını kutladığımız Malazgirt Zaferi gibi, 718’nci yıldönümüne ulaştığımız Osmanlı devletinin kuruluşu gibi, 564’ncü yıldönümüne ulaştıımız İstanbul’un fethi gibi, 102’nci yıldönümünü idrak ettiğimiz Çanakkale zaferi gibi ve işte bugün kutlaması vesilesiyle biraraya geldiğimiz Dumlupınar zaferi gibi başarılarla yüceltsin. Biz hem Alparslanların Ertuğrulların, Yavuzların hem de Yunusların Mevlanaların Hacı Bektaş’ların torunlarıyız.
DAYATMALARI KABUL ETMİYORUZ: Maruz kaldığımız örtülü ambargolara, ülkemize ve ordumuza FETÖ eliyle vurulan darbeye, müttefiklerimizle yaşadığımız sorunlara rağmen planlarımızda, projelerimizde, operasyonlarımızda herhangi bir gerileme yoktur. Özellikle Suriye ve Irak’ta milletimizin ve kardeşlerimizin geleceğini ilgilendiren hiçbir konuda geri adım atmayacağız. Bölgedeki gelişmelerle ilgili tüm seçenekler her an önümüzdedir. Terör örgütleri kullanılarak bölgede oynanan oyunların asıl yüzünü görüyoruz ve dayatmaları kabul etmiyoruz.
OBJEKTİF DURUM TESPİTİ: Türkiye’yi terör örgütleri üzerinden köşeye sıkıştırmak isteyenler bir süre sonra ellerindeki bu pimi çekilmiş bombalarla baş başa kalacaklardır. Hedef DEAŞ. İşte buyrun şimdi şu anda ne yazık ki müttefikimizin silahları DEAŞ’ın elinden çıkıyor. Bilginin, paranın, teknolojinin, mal ve hizmetlerin küreselleştiği bir dünyada terörü Ortadoğu coğrafyasına hapsettiğini sananlar yanıldıklrını göreceklerdir. Bu sözlerimiz bir temenni veya bir tehdit değil. Objektif bir durum tespitidir.
TEHDİT OLACAKSA BİZE OLACAK: Zira bu bölgede biz yaşıyoruz, onlar değil. 911 km Suriye sınırı, 394 km Irak sınırında biz yaşıyoruz, onlar değil. Dolayısıyla her an bir tehdit olacaksa, bize olacaktır. Dolayısıyla biz de ona göre her türlü tedbirimizi aldık, hazır durumdayız ve şunu bilecekler ki Fırat Kalkanı’nda ne yaptıysak bundan sonraki süreçte de bizler bu görevi ifa etmenin hazırlığı içersindeyiz. Herkes emin olsun ki biz bu badireden de çıkarız. Çünkü biz Türkiye’yiz.

Türkiye artık güvenli limandır

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: Son dört yıldır adeta ardı arkası kesilmeden yapılan saldırılara, kurulan kumpaslara rağmen takılan çelmelere rağmen işte ekonomimiz yeniden yükselişe geçiyor. İhracatımız 150 geçtiğimiz yıl sonu itibariyle yeniden 150 milyar doları aştı. Turizmde yılın 8 ayında geçtiğimiz yılın tamamına denk bir gerçekleşmeyi yakaladık. Yılın ikinci çeyreği için yüzde 7’lik bir büyüme bekliyoruz. Uluslararası yatırımlar kesintisiz bir şekilde sürüyor. Bu çok ciddi bir güven endeksidir. Artık Türkiye bir güvenli limandır. Bizim amacımız dostlarımızın sayısını artırmaktır. Tüm samimiyetimizle dostluk elimizi uzatıyoruz. Bu eli tutan hiç kimse bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da pişman olmayacaktır.

Beştepe’de Türkiye mozaiği

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen resepsiyonda siyaset, yargı, spor ve sanat dünyasından birçok isim bir araya geldi. Külliye’nin “havuzlu bahçe” olarak adlandırılan bölümünde düzenlenen resepsiyona Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile geldi. Beştepe Millet Camii İmamı Adem Kemaneci, saygı duruşunun ardından şehitler için Kur’an-ı Kerim okudu.

Kuran tilaveti sırasında Erdoğan’ın yanında eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar bulundu. Kuran tilaveti sırasında Akar’ın eşi Şule Akar, yanında getirdiği örtü ile başını örttü.

Şehit ailelerine özel ilgi

Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan için ayrılan protokol bölümünde, Trabzon’un Maçka ilçesi kırsalında bölücü terör örgütü üyelerince şehit edilen 15 yaşındaki Eren Bülbül ile İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şubesi Motosikletli Şahinler Timi’nde görevliyken İzmir Adliyesi önünde düzenlenen terör saldırısında şehit düşen 43 yaşındaki Fethi Sekin’in aileleri de yer aldı. Resepsiyona bölücü terör örgütü PKK mensubu teröristlerce şehit edilen Kaymakam Muhammet Fatih Safitürk’ün ailesi ile Batman’ın Kozluk ilçesinde okulundaki karne töreninin ardından, evine giderken teröristlerin saldırısıyla şehit düşen 22 yaşındaki müzik öğretmeni Şenay Aybüke Yalçın’ın ailesi de katıldı.

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminde, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde şehit edilen Mustafa Solak’ın oğlu Emre Solak ile eşi Melek Solak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanına gelerek hatıra fotoğrafı çektirdi. Solak ailesi, Erdoğan çiftini evlerine davet etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ın ev sahipliğinde düzenlenen resepsiyonda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Demirören Holding Yönetim Kurulu Üyesi Meltem Demirören Oktay, eşi işadamı Kıvanç Oktay, Demirörenmedya İcra Kurulu Başkanı Mehmet Soysal ve Milliyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mete Belovacıklı da yer aldı.











Ev kadınından orman işçisine...
Yabancı konuklar için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının simültane tercümesi yapıldı. Resepsiyonda, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Bando Takımı, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Mehteran Takımı ile TSK Armoni Mızıkası, marş ve müzik dinletisi sundu.

TSK Günü olması nedeniyle Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral Adnan Özbal, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ümit Dündar resepsiyonun öne çıkan konuklarıydı.
Resepsiyonda, Gülben Ergen, Necati Şaşmaz, Berdan Mardini, Yavuz Bingöl, Mustafa Keser ve Alişan’ın da aralarında bulunduğu sanat ve spor camiasından isimler yer aldı. Resepsiyona, basın yayın kuruluşlarının temsilcileri, yazarlar, yabancı ülkelerin Ankara büyükelçileri, bürokratlar, akademisyenler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.
İki kez girdiği ehliyet sınavından sonra direksiyon sınavını tek seferde geçen ve 64 yaşında ehliyet alan Tokatlı ev kadını Ayşe Altunordu ile Almanya’da gördüğü güneş enerji santral sistemini köyüne kuran, Sinop’un Gerze ilçesine bağlı Gürsökü köyünde yaşayan 58 yaşındaki Kezban Karaman da resepsiyonun davetlileri listesinde yer aldı. Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde Şeytan Sofrası olarak bilinen alanda çıkan yangını söndürme çalışmalarına katılan Balıkesir Orman Bölge Müdürlüğünde 25 yıldır yangın işçisi olarak çalışan Recai Gündoğan da resepsiyona davet edilen isimdi.
PWA Profesyonel Rüzgar Sörfü Birliği Dünya Kupasında dört kez üst üste dünya birincisi olan Fulya Ünlü’nün yanı sıra şeker hastalarının iyileşmeyen yaraları için atık yengeç ve karides kabuklarından yara bandı üreten Antalya TED Koleji 10’uncu sınıf öğrencisi Mehmet Can Dursun ile 11’inci sınıf öğrencisi İrfan Efe Boztepe ve proje danışmanı kimya öğretmeni Gülay Demirci de davetliler arasında yer aldı.
Güneş sistemine 212 ışık yılı uzaklıkta Jüpiter benzeri bir “öte-gezegen” keşfeden ilk Türk bilim adamları Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümünden Yrd. Doç. Dr. Mesut Yılmaz, Prof. Dr. Mehmet Yılmaz, Prof. Dr. Varol Keskin ile doktora öğrencisi İbrahim Özavcı da resepsiyona davet edilen isimlerdi.

THY’nin doğum kahramanları

Türk Hava Yolları uçağında seyahat ederken, kalkıştan bir saat sonra doğum sancıları başlayan Diaby Nafi isimli yolcunun uçaktaki doğumunda hazır bulunan ve sağlıklı bir kız bebeği dünyaya getirmesini sağlayan THY kabin ekibi de resepsiyonun konukları arasındaydı.

Bekçiler ve erler hazır





İstanbul’da göreve başlayan bekçiler, harbiyeli öğrenciler ile sınıflarını temsilen farklı rütbede askerlerin de yer aldığı çok sayıda isim de Beştepe’de hazır bulundu.