Talimatı kim verdi bulunmalı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı olayına ilişkin “Sorun salt Türkiye’nin sorunu olmanın ötesinde, bütün dünyanın sorunu olmak zorundadır. Kaşıkçı’nın öldürülmesi talimatını veren siyasi gücü dünyada sorgulanması ve dışlanması gerekiyor” dedi.

İngiltere temasları kapsamında Oxford Üniversitesi bünyesindeki The Oxford Union’da öğrencilere hitap eden Kılıçdaroğlu, Kaşıkçı olayıyla ilgili soru üzerine “Bir kişinin bir konsolosluğa başvurduktan sonra orada işkence sonucu öldürülmesi olayı kabul edilecek türden değildir” diye konuştu. “Kaşıkçı’nın öldürülmesi talimatını kim verdi?” sorusunun yanıtını bulması gerektiğini belirten CHP lideri, “Bu talimatı veren siyasi gücün dünyada sorgulanması ve dışlanması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

‘Tabloyu değiştireceğiz’

Türkiye’de güçler ayrılığının ortadan kalktığını savunan Kılıçdaroğlu, medyanın da yüzde 90’ının tek kişinin kontrolünde olduğunu, muhalefetin görüşlerine yer vermediğini ileri sürdü. Kılıçdaroğlu, “Bir ülke düşünün, kimin terörist, kimin ajan olup olmadığına tek bir kişi karar veriyor. Mahkemeler o kişinin söylemini yargı kararına dönüştürüyor. İktidara geldiğimizde ki geleceğiz, bu tabloyu tamamen değiştireceğiz. AB’nin öngördüğü bütün demokratik standartları onların fasıl açmasını beklemeden hayata geçireceğiz” dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin 2002’den bu yana seçim kazanamamasına karşın bu iyimserliği nasıl koruduğu sorusuna ise “Adalet ve Kalkınma Partisi parlamentodaki çoğunluğunu son seçimde yitirdi. Bu ülkenin gençleri demokrasiden, özgürlükten yana oy kullanıyorlar. Biz kendi ülkemize demokrasiyi getirmek için her türlü bedeli ödemeye hazırız” yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu, gelecek seçimde farklı kesimleri nasıl birleştirmeyi planladığı sorusuna da “Yerel yönetimlerde, yerelde demokrasiyi savunan siyasal partiler, meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte hareket edeceğiz” yanıtını verdi.

‘Tarihten ders alırız’

AK Parti’nin seçim başarılarından CHP olarak ders çıkarıp çıkarmadıkları sorusunu yanıtlarken, “Biz tarihten ders çıkarmaya çalışıyoruz, herhangi bir siyasi partiden değil” diyen Kılıçdaroğlu, “Otoriterliği siyasetin ana omurgası haline getiren bir partiden ders çıkaracak halimiz yok” ifadelerini kullandı.

İş Bankası devri

Kılıçdaroğlu, BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamada da “İş Bankası’ndaki hisselerin temsilcisi CHP, Atatürk’ün mirası dolayısıyla, kendisinin el yazısıyla yazdığı bir vasiyetnameden kaynaklanıyor. Anayasal güvence altında. Ama Erdoğan Türkiye’de yaşanan ekonomik krizi toplumun gündeminden kaçırmak için böyle bir olay ortaya atmış durumda. Eğer siz bir bankadaki hisselere el koyuyorsanız bir yasal düzenlemeyle bu şu anlama geliyor: O ülkeye, ister yerli olsun ister yabancı olsun, gelecek olan sermayenin veya orada yerleşik olan sermayenin hiçbir güvencesi yoktur. Bu yanlışlığı yapacağını sanmıyorum” dedi. Böyle bir şey yapılırsa yargı yoluna gidileceğini ifade eden kılıçdaroğlu, “Daha önce Kenan Evren 12 Eylül döneminde hisselere el koymuştu ama yargıda kazandık. Ondan önce de Demokrat Parti döneminde CHP’nin bütün malvarlıklarına el konulmuştu. İsmet İnönü partinin genel başkanıydı. O dönemde de AYM kararıyla malvarlıkları iade edilmiş. Yani hukuk zemininde kazanılacak bir dava” diye konuştu.

‘Suriyelileri göndereceğiz’

Kılıçdaroğlu, Türkiye’deki Suriyelileri ülkelerine gönderme vaadiyle ilgili soru üzerine, “Suriye’de barışın sağlanması için bütün ülkelerin ortak çaba harcaması lazım. Suriye’nin yeniden onarılması gerekiyor. AB’nin de bu çabaya destek vermesi zorunlu. Sonra da Suriyelileri kendi ülkelerine göndereceğiz” dedi. Kılıçdaroğlu, Kürtlerin Suriye’de bir özerk bölge oluşturmasına nasıl baktığı sorusu üzerine, “Egemen güçlerin Ortadoğu’ya müdahalesi Ortadoğu’da kanın akmasına yol açıyor. Bölge hakları kendi kaderlerini belirleyebilmeli. ABD’nin müdahalesiyle Irak’ta hala kan akıyor. Suriye’de de vekalet savaşları yapılıyor. Bölgenin petrolü bölgenin başına bela oldu” dedi.

Türk öğrencilerle sohbet etti

Oxford Union’da kuruluşun başkanı Stephen Horvath tarafından karşılanan Kılıçdaroğlu’na, üniversitenin tarihi ve topluluğun geçmiş etkinlikleri hakkında bilgi verildi. Kılıçdaroğlu, üniversitenin bazı Türk öğrencileriyle de tanışarak bir süre sohbet etti.