Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

‘Ayçiçeklerini öldüremezsiniz’
Berkay Ateş’in Cevdet Kudret Edebiyat ödüllü oyunu “Hakikat, Elbet Bir Gün”, seyirciyi bir mektubun izinde, hakikatin peşinde bir yolculuğa çıkarıyor...

Bu oyunu anlatmaya sondan başlamak istedim. Bütün ışıkların sönüp tek bir sarı ayçiçeğinin aydınlıkta dimdik durduğu, alkıştan bir tık önceki o sessizlik anından.

Çünkü iki saatlik maratonun sonunda ancak o an nefes alıyorsun ve adeta o mektubu baştan okumaya başlıyorsun kafanda; sarı tişörtlü çocuğun son mektubunu: “Bütün sevdiklerime, şu an saat 04.15. Güneş doğabilecek mi bilmiyorum. Her geçen dakika, hayatımın ellerimden kayıp gittiğini görüyor, sona yaklaştığımı biliyorum. Bu kapkara ormanda, bir adım daha atacak dermanım kalmadı, başım durmadan dönüyor, her şeyi işitiyorum. Göğsümde dinmeyen bir ağrı, kalbimde tarifsiz bir acı var ve artık sesim bile çıkmıyor... Tek çarem elimde tuttuğum kalemim! Baştan başlayayım. Saat 19.45’te Gönüllü Caddesi’ne geldim, doğduğum yere, doğum günümde...”

Haberin Devamı

Ve o mektubun ışığında, son doğum gününde dolaştığı karanlık sokaklarda çocuğa refakat ediyor seyirci. Gittikçe aran bir çaresizlik hissi, sürekli nefes daralması, “Güvercinlerin ağlaya ağlaya denizlere düştüğü, kurbağaların el ele tutuşup yangınlara koştuğu, kalbi kırılanlar mezarlığının ateşe verildiği” bir coğrafyada çırpınmaya benzer bir yolculuk.

‘Ayçiçeklerini öldüremezsiniz’

‘Ali yalan söyleme’

Bu yolculuk sırasında çocuğun -dolayısıyla bizim - karşısına çıkanlar arasında kendisini yıkılmakta olan Nadir Apartmanı’nın çatısından aşağıya bırakan ilk öğretmeni var mesela. Okuma yazma öğretirken ilk fişi “Ali yalan söyleme” olan, öğrencilerine “Küçük Prens” okutan bir öğretmen. Sonra toprağından sökülürken gözyaşları dökerek “Bedenim kitap olsun, kanunlar yıkılsın, hayaller yazılsın” diye haykıran mahallenin emektarı salkım söğüt. Mazgalın içinde oturup ışığını kapatan farelere rağmen şiir yazan şair, sarı tişörtlü çocuk zorla arabaya bindirilirken saçlarından süzülen yağmur damlası. Salkım söğüdün altında vedalaşılmış eski sevgili.

Hepsi kendi gördüğünü anlatıyor, kendine göre anlatıyor, hangisi doğru, hangisi yanlış belirsiz, hakikat paramparça. Haberlere bağlanıyoruz sonra, belki oradadır “hakikat”? Sarı tişörtlü şahıs emniyet güçlerine “zarar vererek” olay yerinden kaçmış, öyle diyor spiker. Aranıyor bütün yurtta. “Sarı tişörtlü şeytan” yakalanana kadar sarı renk yasaklanıyor gördüğümüz her yerde. Saçlarda, civcivlerde, şarkılarda, türkülerde, gökkuşağında, güneşte.

Haberin Devamı

Annesi de arıyor bir yandan sarı tişörtlü çocuğu. Elinde son mektubuyla.

‘Ayçiçeklerini öldüremezsiniz’

Parlak oyuncu ekibi

Oyunculuğu kadar kalemiyle de parlayan Berkay Ateş’in 25. Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü’nü alan oyunu “Hakikat, Elbet Bir Gün”, bir distopyanın içinde, bir mektubun izinde, farklı görgü tanıklarının ifadeleriyle “hakikati” arayan son derece kuvvetli bir metin. İçinde bir çırpıda söylenip geçildiğinde bazen anlamını bulamayan, tekrar tekrar okundukça sindirilen çok değerli cümleler var. O yüzden okumasının izlemesinden daha keyifli olduğunu söyleyebilirdim, D22’de bu kadar parlak bir oyuncu ekibi tarafından oynanıyor olmasa. Berkay Ateş, Gizem Erdem, Seda Türkmen, Emir Çubukçu, Can Kulan, bir çarkın dişlileri olarak tam bir uyum içinde götürüyorlar oyunu. Her biri hikâyeyi anlatırken onlarca farklı “şeyi” canlandırıyor, sadece insan değil, kâh salkım söğüt, kâh ayı, kâh fare, kâh yağmur damlası “oluyor” gerçekten. Hareket düzenini de üstlenen Gizem Erdem’in vücut hâkimiyetiyle kendisine hayran bıraktığını, unutulmaz bir “ayı dansı” yaptığını ve içlere işleyen bir köpek olduğunu ayrıca belirtmem lazım.

Haberin Devamı

‘Ayçiçeklerini öldüremezsiniz’

Başta efor istiyor

Metni sahneye taşıyan yönetmen Serkan Salihoğlu, oyuna sürekli bir hareket katan buluşlarla (Cem Yılmazer’in dekor ve ışıkta, Başak Özdoğan’ın kostümde müthiş estetik ve pratik katkılarıyla) bu karanlık atmosferde seyirciye nefes aldırmayı ve de ilgisini çoğunlukla ayakta tutmayı başarmış. Ama her zaman değil, özellikle ilk yarım saatte, metni de bilmeyen seyirci için oyunun içine girmek, sahnede ne olup bittiğini anlamak hayli efor istiyor. Bunu gösterebilir, kopmamayı başarırsanız, sonrasında ödül garanti.

Ve dediğim gibi, finalde, o aydınlık, sapsarı ayçiçeğine bakarken, içinizde bir umut çiçek açıyor. Sırf bunun için bile değer izlemeye.

‘Ayçiçeklerini öldüremezsiniz’

HAKİKAT, ELBET BİR GÜN / D22

Yazan: Berkay Ateş / Yöneten: Serkan Salihoğlu / Dramaturg: Aslı Ceren Bozatlı / Dekor ve ışık tasarımı: Cem Yılmazer / Kostüm tasarımı: Başak Özdoğan / Maske uygulaması: İlayda Çeşmecioğlu / Müzik Erdem Doğan, Gevende / Hareket düzeni: Gizem Erdem / Oynayanlar: Berkay Ateş, Gizem Erdem, Seda Türkmen, Emir Çubukçu, Can Kulan