ABU DHABİ’DEN SON HAVADİSLER
- Formula 1 dünyanın her yerinde aynı. Çok büyük bir otomobil ve hız merakınız yoksa herkes birbirini tembihliyor, “Çok yorucu, çok gürültülü, boşuna gitme, TV’de izle” diye. “E o zaman Abu Dhabi’de ne işin var?” diyeceksiniz; benim amacım, Jean Nouvel’in Louvre Müzesi’ni görmekti. Hatta müzenin içindekilerden çok mimarisi ilgimi çekiyor. Evet, Matisse’ler, Picasso’lar, Basquiat’lar, Calder’ler var. Hatta bizi daha çok ilgilendiren bir de Osman Hamdi eseri var. Ayrıca Osmanlı padişahlarının portreleri de var. Zaten müzenin mağazasında Osmanlı padişahlarının portrelerinin olduğu tabaklar da satılıyor, İznik çini tabakların yanında.
- Formula 1’i fanları paddock’ta izlemek istiyor, ama keyifçiler ise Yas Marina’nın en ortasına Amerikan oteli Viceroy’dan boşalan yere kurulan W otelden izlemeyi tercih ediyor.
- Sonrasında ise Cipriani’ye yemeğe geçiliyor. Cipriani’nin üst katında ise, geçen yıl bizim Sonar İstanbul’a da gelen meşhur DJ Black Coffee çalıyor. Bizde iş yapmayan Cipriani ise Abu Dhabi’de para basıyor. Restoran hıncahınç dolu, yarışçılar da takipçiler de burada.
- Formula 1 final gecesi Guns N Roses konseriyle sona eriyor. Benim yaş grubum Guns N Roses’ın bütün şarkılarını ezbere biliyor, Axl Rose’u, Slash’ı görmek için kendinden geçiyor, daha genç Abu Dhabili arkadaşlarım ise “Guns N Roses da ne?, İyiler mi?” diye soruyor. Bozulmamaya çalışıyorum, uzatmıyorum, “Google’la” deyip geçiyorum.
- Hayat acımasız, biz daha da acımasız. Axl Rose hayranları şarkıcıyı çok yaşlanmış buluyor. Kilo alması, yüzünü gerdirmesi, dişlerini yaptırması da etkili tabii. Rock starların yaşlanması acıklı oluyor. Ama sadece görüntü bakımından. Sahne performanslarına hiçbir şey olmuyor. Hâlâ zımba gibiler.
- Lewis Hamilton’ın şampiyonluk kutlaması ise Abu Dhabi’de bu hafta yeni açılan Edition otelde. Çok limitli bir davetli listesi var, basın ve influencer ağırlıklı. Formula 1’e gelen herkes bu partiye girebilmek için birbiriyle yarışıyor. Bir de gastronomi meraklılarına detay verelim, Edition Abu Dhabi yemeklerini İngiliz şef Tom Aikens’a emanet etmiş. Yine bizim İstanbul’da yaşatamadığımız başka bir restoran markası Tom’s Kitchen’ın şefi kendisi.
İş dünyasından son dakika
- Abu Dhabi’de Hamdi Akın ile karşılaşıyoruz, gururla Bodrum’da Hattat Koyu’na ve Il Riccio’ya komşu yeni yatırımını gösteriyor. Konu ilginç, “Artık ev konusunda bile sahip olma değil, faydalanabiliyor olmak önemli” diyor. O yüzden rezidanslar belli sürelerle kiralanacak, ama satılmayacak.
- Laf lafı açıyor, konu Bebek Oteli’ne geliyor. Otel söylendiği gibi Katarlılar tarafından alınıp konuta dönüştürülmeyecek. Oteli uzun süreli kiralayan Zafer Yıldırım, burada bir butik otel projesi planlıyor. Bebek Oteli gibi harika bir konumu olup da yıllarca iyi yönetilememiş bir yerin sonunda iyi bir işletme olabileceğini görmek sevindirici.
- Fettah Tamince de yeni projelerinden söz ediyor. “Rixos’un yeni hedefi Çin” diyor. Tabii bir de Haliç projesi var sırada. Projeyi Murat Tabanlıoğlu, Ali Güreli, Gülin - Yücel Özalp gibi birçok sevdiğim isimden dinledim. Kolay kolay hiçbir şeyi beğenmeyen, zevkine güvendiğim herkes Haliç için çok heyecanlı. Bir an önce kendi gözümle görmek istiyorum.
- Abu Dhabi’deki Rixos’un yanında Ortadoğu’nun en büyük otel zincirlerinden Rotana var. Rotana’nın Mar Yapı ile birlikte Türkiye’ye de yatırım yaptığını öğreniyorum.
- Bir transfer haberi: Bilgili Holding’in CEO’su Yiğit Sezgin dünyanın en büyük otel gruplarından Fransız Accor’un CCO’su oldu. Artık Dubai-Paris-Singapur arasında mekik dokuyacak. Türkiye’den bir yöneticinin global bir şirkette bu kadar üst düzey bir pozisyona gelmesi ve tüm ülkelerden sorumlu olması gurur verici.