Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy ile 3 günlük hızlandırılmış Güneydoğu gezimize kaldığımız yerden devam ediyoruz.

En az 1 haftada yapılacak programı 3 günde tamamlamak için sabah erken saatlerde başlayıp bütün hafta sonu koşar adım Bakan Ersoy’un hızına yetişmek için çabaladık.

Bakan Ersoy, iş hayatından geldiği için son derece hızlı hareket ediyor, hızlı karar alıyor.

Bürokratlar bu hıza şaşırmakla beraber adapte olmaya çalışıyor.

Bakan Ersoy’la Güneydoğu gezisinde en çok dikkatimi çeken her konuyu uzmanlarından dinlemesi ve hiçbir konuyu sürüncemede bırakmadan son derece net yanıtlar vermesi oluyor.

Haberin Devamı

Bu gezinin en güzel yanı, Güneydoğu’nun yeniden huzura kavuştuğunu görmek ve bu bölgeye her gelişinizde yeni yerler keşfetmek.

Hızlandırılmış Güneydoğu gezisi

Örneğin Mardin’e daha önce çok gelmiş olmama rağmen Dara Antik Kenti’ni ilk defa gezme şansım oluyor.

Ürdün’ün dünyanın sayılı harikalarından diye dünyaya pazarladığı Petra’dan altta kalır yanı yok Dara Antik Kenti’nin.

Oysa çoğumuz daha Dara Antik Kenti’ni duymadık bile, Göbeklitepe’yi bile yeni öğrenenler var.

Tabii bunda Doğuş Grubu’nun katkılarının da payı büyük.

Bu bölgedeki tarihi miraslara sponsor bulmakta güçlük çekmeyeceklerini düşünüyor Bakan Ersoy.

“Türkiye’yi bir A.Ş. gibi düşünürseniz, başında Cumhurbaşkanı Erdoğan var. Biz de altındaki CEO’lar gibiyiz” diyor Bakan Ersoy.

“Türkiye birçok açıdan çok zengin ve kullanmadığı bu hazinesini aktif hale getirince kaynak sorunu da çözülecek” diye ekliyor.

Belli ki Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda çok büyük bir değişim başlamış.

Bakan Ersoy, ekim ayının ilk haftasında Türkiye’nin yeni turizm politikasını açıklayacak.

Öncelikli hedef, arkeolojik ve kültürel turizme ağırlık vermek, iç turizmi canlandırmak, nitelikli ve para harcayan turisti Türkiye’ye çekmek ve bunun için gerekli yurt dışı tanıtımları artırmak.

Yabancı yapımcıları Türkiye’ye çekmek için İstanbul’a ve Antalya’ya büyük film platoları kurmak da gündemde.

Mezopo-tamya, özellikle de Mardin, her zaman büyülü ve gizemli olarak hatırlanıyor.

Gezdikçe görüyoruz, keşke o büyü ve gizemi daha iyi koruyabilseymişiz, o güzelim taş evlerin yanına diğer bütün şehirlerimizde yaptığımız gibi korkunç binalar dikmeden...

Haberin Devamı

Bakan Ersoy ile birlikte Mardin Müzesi, Ulu Cami, Deyrulzafaran Manastırı başta olmak üzere Mardin’in tarihi zenginliklerini görüyoruz.

Vali’den türküler

Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Harran Gastronomi Okulu Projesi ile ‘Basque Culinary World Prize’da ilk 10 aday arasına girmeyi başaran şef Ebru Baybara Demir’in Cercis Murat Konağı’nda akşam yemeğine geçiyoruz.

Şehirdeki huzurlu ortamda büyük etkisi olan Mardin Valisi Mustafa Yaman yemek masasında uzatılan mikrofonu geri çevirmiyor, türküler söylüyor.

Hatta bir ara Ertuğrul Özkök halay ekibine katılıyor, Ege’nin zeybeğini Mardin’in omuz halayıyla harmanlıyor, kendine özgü ilginç bir dans sergiliyor.

Zaten Ertuğrul Bey’in ilginç kareler yaratmakta üstüne yok, fotoğraf çekimlerinde hepimizi sıra sıra diziyor ve Vanity Fair kapaklarını ya da dizi afişlerini aratmayacak kareler çıkıyor ortaya.

Haberin Devamı

Mardin’deki gezimizi tamamlayıp askeri bir helikopterle Şanlıurfa’ya geçiyoruz. Şanlıurfa’dan izlenimlerle devam edeceğiz.