İstanbul yeniden yükselişte
Hatırlarsınız, 2000’lerde yabancı dergiler ‘Istancool’ başlıklı kapaklar yapıyor, Monocle’dan Wallpaper’a bütün havalı dergiler İstanbul’dan bahsediyor, Financial Times’dan New York Times’a bütün gazeteler görülmesi gereken şehirler listesinde İstanbul’u en üst sıralara koyuyordu.
İşte o zaman Beyoğlu’nda yürürken Türkçe konuşanlar kadar yabancı dil konuşanlara da rastlıyorduk.
Şimdi malum nedenlerden dolayı kısa bir duraklama döneminden sonra İstanbul yeniden uluslararası yayınların,
dünya çapında güçlü isimlerin gündeminde.
İşte tam da geçtiğimiz hafta sonu bunu bizzat gördük.
Bir yanda Dice Kayek’in kurucuları Ayşe-Ece Ege, Uzakdoğu’dan önemli dergilerin temsilcilerini ağırladı İstanbul’da.
Soho House’un ise Fransa’dan ve İngiltere’den 40 kişilik bir arkadaş grubu İstanbul’daydı.
Alexander McQueen’in vakfı Sarabande’nin direktörü Trino Verkade’den moda dünyasının en güçlü figürlerinden Michael Gaubert’e birçok etkili isim
Soho House’un ‘sleepover parti’si için İstanbul’a geldi.
Istanbul Tour Studios’un hazırladığı harika programla Haliç’te kürek çekmekten Serdar Gülgün’ün Çengelköy’deki Macar Feyzullah Paşa Köşkü’ne konuk olmak
gibi İstanbul’a özel birçok güzel deneyim yaşadılar.
Akşamları da Soho House’da İstanbullu üyelerle kaynaştılar, Emel Kurhan’ın müziği, Yazbukey’in Yaz’ının dansları ve kulüpte yeni açılan Ortadoğu restoranı Naavah’nın harika yemekleri eşliğinde.
İstanbul’da yabancı basın ve ‘influencer’lar şehrin altını üstüne getirirken Tomtom’dan Kapalıçarşı’ya, oradan Kılıç Ali Paşa Hamamı’na gezerken, aynı anda seyahat basınının önde gelen isimleri de Bodrum’da Maça Kızı’nın ‘soft’ açılışındaydı.
Porter dergisinden İngiliz Conde Nast Traveler’a birçok derginin editörü Instagram’da Maça Kızı’nın fotoğraflarını paylaşmaya doyamadı.
Bu hafta sonu bir kez daha gördük, İstanbul eski güzel günlerine kavuştu, Bodrum da aynı şekilde global basının çekim merkezi olmayı başardı.
Dileyelim, böyle devam etsin.
Monocle Restoran Ödülü’nü kim kazandı?
Monocle, tam 11 yıl önce ilk sayısı yayımlandığından beri sadece aylık bir dergi değil, aynı zamanda bir arzu nesnesi.
Dergiyi okumak kadar elinde taşımak için ya da sehpasını süslemek için alan da var.
Boşuna Tyler Brule, derginin markasını çantalardan parfümlere birçok ürüne işlemedi.
Hatta şimdi Monocle rezidans projeleriyle bile karşımıza çıkıyor, Hong Kong’dan Singapur’a Uzakdoğu’da birçok yerde.
Bu ay itibarıyla Monocle ilk ‘Drinking & Dining Directory’sini yayımladı, ilkbahar-yaz sayısıyla.
Dergi deyip geçmeyin, kitap gibi, fiyatı da 60 lira civarında.
Dergide bizi ilgilendiren bölümlere gelelim.
Bkz. Monocle Restoran Ödülleri.
48. sırada Soho House’dan tanıdığımız Miami’deki Türk-Yunan restoranı
Mandolin var.
49. sırada ise Karaköy Lokantası...
Karaköy Lokantası’nın mavi çinilerinden başlıyor tavuk pilav ve hünkârbeğendiye kadar yemeklerinden de bahsediyor.
Ama asıl ilginç olan, “Burada Türkiye’nin önde gelen sinema yıldızlarıyla karşılaşabilirsiniz, içeride güneş gözlüğüyle oturanlar onlar” yorumu oluyor.
Gerçekten de bizim ünlülerimiz kapalı bir mekânda güneş gözlükleriyle mi oturuyor, yoksa Monocle bir isme kilitlenmiş ve ona mı laf ediyor bilemiyorum.
Monocle’ın yemek rehberinde radarına giren Türkiye’den bir başka marka daha var, Kurukahveci Mehmet Efendi.
Osmanlı dönemindeki kahve kültüründen başlıyor, Sultan Süleyman zamanı Yemen valisi Özdemir Paşa sayesinde kahve kültürünün yayıldığını da ekliyor.
Eminönü’ndeki Kurukahveci Mehmet Efendi dükkânının önünde daima kuyruk olmasını da anlatıyor, Türk kahvesini en iyi pişirme şeklinin cezve olduğunun da altını çiziyor.
Bakalım Monocle’ın sonraki sayısında İstanbul’dan hangi yeme-içme mekânlarını göreceğiz?
