Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Nisan ayında Mark Zuckerberg’in ABD Senato soruşturmasında 5 saatlik ifadesini soluksuz izledik, film izler gibi.
80 milyar dolarlık Facebook’un kurucusu alıştığımız rahat halinden çok farklıydı.
Cevaplarda sık sık duraksadı, ne kadar rahatsız olduğunu açıkça belli etti.
Yine de bu haliyle bile, kriz yönetimi uzmanları tarafından başarılı bulundu.
Zuckerberg’e soru soran Senato üyelerinin bazıları internetten habersiz aile büyüklerinden farksızdı, belli ki konuyla uzaktan yakından ilgileri yoktu.
Bazıları ise “Dün gece hangi otelde kaldığını bizimle paylaşır mısın, geçen hafta kimlerle mesajlaştığını bizimle paylaşır mısın?” diyerek sıkıştırdı Zuckerberg’i.
“Herkesin önünde bu sorulara cevap vermek istemem” dedi Zuckerberg.
Oysa Facebook tüm kullanıcılarının gece nerede uyuduğundan kimlerle mesajlaştığına her türlü bilgiye sahip.
Ve tabii bu bilgileri istediği gibi kullanıp kullanıcılarını istediği gibi manipüle etme gücüne de sahip.
Evet, böyle bir hakkı yok ama gücü var ve o gücü ne kadar iyi, ne kadar kötü kullanacağının da bir garantisi yok tabii.
İşte bu aşamada Zuckerberg, önemli bir bilgi daha paylaştı, Facebook’un reklamsız ve ücretli bir versiyonunun da üzerinde çalıştıklarını açıklamış oldu.
Her ne kadar “Misyonumuz kullanıcıları birbirleriyle ücretsiz bağlantıya geçirmek” dese de.
Malum, ekonomide altın kural, ücretsiz hiçbir şey yok, ücretsiz sandığınız bir servisin bedeli de ağır oluyor işte.
Hem ayak izimizi hem zihin izimizi takip ediyorlar, biz sosyal ağlarda birbirimizi bulup oturduğumuz yerden kımıldamadan bir telefon ekranı üzerinden sosyalle-şebiliyoruz diye sevinirken.
Aslında Zuckerberg değil bunun tek sorumlusu.
Çünkü durum ortada, bugün teknolojiyle pek ilgisi olmayan kişiler bile kullandıkları uygulamalar sayesinde bütün bilgilerinin kayıt altına alındığının farkında.
Sadece Facebook değil tüm datamıza sahip olan.
Google da her şeyimizi biliyor, Instagram ve Twitter da, hatta sadece adımlarınızı saysın diye kullandığınız MyFitnessPal uygulaması da, kahve falımıza bakan Falaaddin uygulaması da...
Burada internetin tüm faturasını Zuckerberg’e çıkaracak bir durum yok aslında, sadece şirketi en büyük olduğu için.
Bunun yerine konunun uzmanları bir araya gelip Facebook’un da diğer aplikasyonların da datalarımızı korumasını sağlayacak önlemler ve daha sonra bunları zorunlu hale getiren yeni, evrensel kanun tasarıları hakkında çalışması gerekiyor.
İşte asıl önemli olan bu.
Şimdi İngiltere ve Kanada parlamentoları ortak olarak uluslararası bir komite kurup, Zuckerberg’i ifadeye çağırıyor.
Büyük gün 27 Kasım.
Zuckerberg’in o gün ifade vermeye gelip gelmeyeceğini bildirmek için 7 Kasım’a kadar süresi var.
İngiltere’nin Facebook gibi dev bir şirkete kullanıcılarının bilgilerini korumadığı için çerez niyetine, sadece 500 bin pound’luk bir ceza kesmesinden sonra, bu önemli bir adım.
Bakalım, Zuckerberg şimdi ne yapacak?
Bakalım, bu sefer Zuckerberg’in sorgusunu izlemek ya da Facebook’u silmekten daha öte bir çözüm bulunabilecek mi?