5 yaşındaki Alper Kamu, 9 sene önce bıraktığımız gibi. Öncelikle; hâlâ 5 yaşında. Hâlâ inatçı, ukala, kitap kurdu, kendini Albert Camus’la eş tutacak kadar da özgüvenli... Yazar Alper Canıgüz’ün her şeye muktedir çocuk kahramanı, yeni macerasıyla özleyenlerini mutlu edecek. ‘Alper Kamu-Cehennem Çiçeği’, raflarda
Tanırım, iyi çocuktur

Çocuklarla aram hiç iyi değildir. Hem anlaşamam; hem de söyledikleri veya her an söyleyebilecekleriyle asabımı bozarlar. Biraz fazla konuşursam kendime yabancılaşır, hemen yalnız kalabileceğim bir köşe ararım. Eskiden bu hissin yakında geçeceğini söylerlerdi. Kadınların 25’inden sonra aniden ‘çocuk sevgisiyle dolup taştıklarını’, benim de mutlaka bunu yaşayacağımı anlatarak, avuturlar mıydı yoksa korkuturlar mıydı; ona da karar veremedim şimdi. Velhasıl 25’i geçince de o sevgi bana uğramadı... Belki de diyorum, bilinçaltımda “Ya Alper Kamu gibi bir çocuğum olursa?” korkusu vardır. Onun gibi inatçı, hazırcevap, üstün zekalı bir şey... O zaman dünya başıma yıkılır, ben de seve seve altında
kalırdım.

Ukala, alkolik, küçük serseri
9 sene önce yayımlanan ‘Oğullar ve Rencide Ruhlar’ kitabının başkahramanı Alper Kamu’yla tanıştığımda, böyle bir çocuğun gerçekten var olabilme ihtimalinden ürkmüştüm. Pabuç kadar dili, her şeye bir cevabı, rakı içme alışkanlığı olan bu küçük serseri, Nietzsche okuyor, Shostakovich dinliyor, Dostoyevski ve Oğuz Atay’a atıfta bulunuyordu. “Beş yaş insanın en olgun çağıdır; sonra çürüme başlar” diyen Alper Kamu, ruh hastasının önde gideni olmasının dışında, bir ‘sevimli kerata’ hissi de yaratıyordu; ne yalan söyleyeyim... Hatırladıklarım beni yanıltmadı. Yıllar sonra ikinci kitap ‘Cehennem Çiçeği’ni okurken, eskilerden bir ahbabımla karşılaşmış gibi oldum. İtiraf etmek gerekirse; özlemiştim bu çocuğu!
Alper yeni macerasında, böyle ‘antipatik’ olduğu için özür diler gibi minnet bekliyor okuyucudan; “Kardeşim yok, arkadaşlarım budala ve annem de kaçık. Siz olsanız ne yapardınız?” diyerek. Ve sonra zaten kendi de söylüyor; “Çok gelişmiş bir çocuk mu, az gelişmiş bir cüce mi yoksa sadece bir kâbus muydum?” diye. Nasıl kızabilirsiniz ki? O da farkında kendi gerçeğinin...

Cinayet ve aşk
Dedektiflik yetenekleriyle yine mahalledeki cinayet vakasını çözmeye çalışan Alper Kamu, yan kurguda hüzünlü bir aşk hikayesinin gizeminin peşinden koşuyor. Bu aşk, zaman zaman cinayetin önüne geçip daha çok merak uyandırıyor. Kalp ağrısı yaratan finaliyle de iz bıraktığını söylemeliyim...
Yazar Alper Canıgüz, adaşı karakteriyle bir fenomen yarattı. Ne çok hayranı ve özleyeni varmış ki, kitap çok kısa bir sürede ‘çok satanlar’ arasına girmeyi başardı. ‘Cehennem Çiçeği’ sıcak plajları, dehşet verici İstanbul günlerini ve yaz asosyalliğimizi renklendirecek kıvamda bir roman. Bu çocukla çok eğleneceğiniz kesin...

Haberin Devamı

SAİT MADEN’E VEDA

Haberin Devamı

13 yaşındayken şiir yazmaya başladı, 18’inde ilk Fransızca çevirisi yayımlandı... Lorca’nın şiirlerini Türkçe’ye çevirmek için İspanyolca öğrendi. Sonra Mayakovski, Neruda, Baudelaire çevirileri geldi. Bir kuşak, onun sayesinde öğrendi bu isimleri, onun sayesinde okudu...
Sonra grafiğe merak sardı, tipografi çalışmalarıyla ünlendi.
8 bin kitap ve dergi kapağı çizerek bu alanda rekora imza attı. 500 kadar da logo çizdi, siyasi partiler için afişler hazırladı...
10 gün önce kaybettiğimiz Sait Maden grafik sanatçılığı bir yana; şairliğiyle, çevirmenliğiyle, şiir sevgisiyle çok önemli bir edebiyat adamıydı.
Özleyeceğiz.

Haberin Devamı

www.twitter.com/gulumdagli