Hakkı Öcal

Hakkı Öcal

hakki.ocal@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Donald Trump’ın tek iyi tarafı, Amerikalıların “tongue in cheek” dedikleri türden, sözleri çok ciddiye alınmasa da olur, mizah yapayım derken kafasındaki gerçeği ortaya döker, kendini zeki sanır ama yaptığı gaflarla, bir anlamda mahallenin komiği gibi olması.

Fransa’da durup-durup yeniden başlayan ne yakıt zammı ne de diğer ekonomik sorunlarla bir ilgisi olmadığı artık çok belli olan sokak terörünün belki de en karanlık gecesinde Trump’ın Twitter’da, bir taraftan teröre meşruiyet kazandıran, bir taraftan da olayların gerçek nedenini, istikametini gizlemeyi amaçladığı aşikâr mesajlar verdi. Trump’a göre Fransa’da, protestolar, Fransız hükumeti iklim anlaşmasından çekilmediği için devam ediyor. Trump’a göre Fransız halkı, “çevreyi korumak için çoğu Üçüncü Dünya ülkeleri halkının cebine girecek olan yüksek paraları ödemek istemiyor.”

Haberin Devamı

ABD başkanının, bir NATO müttefikinin başkentini (muhtemelen bu gidişle diğer kentlerini de) hedef alan bir kent terörizmini, mala ve kamu düzenine zarar veren bir isyan hareketini, demokratik ve masum bir protesto hareketi olmaktan çıktığı sırada, adeta teşvik etmesi, işin geri planında bir başka balta bileme niyeti olduğunu açıkça gösteriyor.

Donald Trump ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron arasında bir tür kara kedi bulunduğu biliniyor. O kadar ki 10 Kasım günü, iki liderin yapacağı savunma zirvesi öncesi Macron, AB’nin kendi ordusunu kurması gerektiğini söylemiş, Trump da yine Twitter’da bu fikri bir hakaret saydığını belirten oldukça kaba bir karşılık vermişti. Zirvede Macron elini Trump’ın dizine koyarak uzlaşmacı bir tonda konuşmayı tercih etmiş, ancak Trump aynı gün verdiği bir radyo mülakatında, “Rusya AB’nin sınırına dayanmış; bunlar ordu kurmaktan söz ediyor!” tonunda alaycı, tehditkâr sözler söylemişti.

Ancak Paris yakılır, dükkanlar yağmalanırken bu eylemlere meşruiyet atfeden sözlerin sebebi, iki liderin birbirinden hoşlanmaması gibi basit ve kişisel bir şey olamaz.

Fransa-ABD ilişkileri, uzun yıllar Avrupa’da Rothschild malî imparatorluğunun, okyanusun öte tarafında ise Rockefeller finansman ağının işbaşına getirdiği liderlerin kimi zaman savaşına, kimi zaman ittifakına tanık olmuştur. Baba Rothschild 1812’de, Baba Rockefeller da 1882’de öldüğünden bu yana oğullar, torunlar ve şimdi de torunların oğulları arasında aynı çekişme-aynı barış gelgitleri devam ediyor. İki tarafın 2012’de yaptıkları son barışın çok uzun ömürlü olmayacağı, Rothschild ’in parasıyla okumuş, meslek hayatına Rothschild ’in bankasında atılmış ve arkasında bir parti desteği olmadığı halde hem başkanlık hem de parlamento seçimlerini Rothschild ’in desteğiyle kazanmış Macron’un en çok ihtiyacı varken, karşısına Trump’ın dikilmesinden anlaşılıyor.

Haberin Devamı

Dünya bazen iki finans-kapital devine çok küçük gelebiliyor. Senaryosu Soros’un yazdığı Portakal Rengi Devrimler el kitabından alınmışa benzeyen bir kent terörizminin böylesine alenen desteklenmesi, devlerin yine tepişmeye başladığını akla getiriyor.