Mete Belovacıklı

Mete Belovacıklı

mete.belovacikli@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Başbakan Yıldırım, Azez’den başlayıp kuzey batıya doğru, oradan tekrar güney batıya yönelen 130 km’lik, derinliği 20-30 km olan güvenli bir şerit oluşturulmasının ilk hedef olduğunu söyledi.

Zeytin Dalı Harekatı’nın dört safhada süreceğini Başbakan Yıldırım, Fırat Kalkanı’nda olduğu gibi terör unsurları bölgeden temizleninceye kadar devam edeceğini açıkladı.

Başbakan ve Ak Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım, medya temsilcileri ile yaptığı toplantıda Zeytin Dalı Harekatı’nda kara birliklerinin 11.05 itibariyle Kilis’ten iki noktadan Afrin bölgesine geçiş yaptığını belirterek operasyonun dört safhada süreceğini ve aynen Fırat Kalkanı’nda olduğu gibi terör unsurları bölgeden temizleninceye kadar devam edeceğini açıkladı. Azez’den başlayıp kuzey batıya doğru, oradan tekrar güney batıya yönelen 130 kilometrelik, derinliği 20-30 kilometre olan güvenli bir şerit oluşturulmasının ilk hedef olduğunu belirten Yıldırım, “Daha sonra gerek Afrin merkezinde gerekse diğer bölgelerinde yerleşik bu terör örgütlerinin yok edilmesi için çalışma yapılacak” dedi. Yıldırım, “Amerika’nın gönderdiği silahlar da vuruluyor, imha ediliyor. Ek bir lojistik girişimi olursa Amerika’dan Türkiye’nin tavrı ne olur?” sorusuna da “Bu bölgeye yönelik her türlü lojistik destek bu operasyonun hedefidir. Bu kadar net ve açık söylüyorum” karşılığını verdi.

Haberin Devamı

Medya temsilcileri ile İstanbul’da bir araya gelen Yıldırım, dün saat 17.00 itibariyle resmen başlayan Zeytin Dalı Harekatı’na ilişkin açıklamalarda bulundu. Yıldırım özetle şunları kaydetti:

- ZULÜM YAPTILAR: 2014 yılından itibaren Suriye’nin kuzey batısındaki Afrin Bölgesi’nde PKK, PYD, YPG, KCK unsurları burayı kanton ilan ederek bölge halkı üzerinde sistematik bir baskıya başladı. Zorla gençleri askere almak da dahil vatandaşlarla orada yaşayan -ki nüfus dağılımına baktığımızda yüzde 55 Arap daha sonra Kürtler var, bir miktar da Türkmen var- Bunlara sistematik zulüm uygulayarak, onlara itaat edenleri koruyup, itaat etmeyenleri de bölgeden sürgüne göndermek şeklinde bir baskı, zulüm politikasını bugüne kadar sürdürdüler. Bu şekilde şehri terk edenlerin sayısının 300 bini aştığı tahmin ediliyor. Bunların büyük bir kısmı da Türkiye’ye geldi. Esasen terör örgütü PKK, YPG, PYD’nin dünya kamuoyunu etkilemeye çalışmak için kullandığı kara propagandanın tam tersi var burada. ‘Kürtleri öldürmek için, bölgede Kürtleri yok etmek için Türk Ordusu operasyon başlattı’ şeklinde konu çarpıtılıyor, tamamen orada yaşayan Kürt, Arap, Türkmen, sivil, gücü, imkanı olmayan insanları kurtarmaya yönelik bir faaliyettir. İşin özü bu.

Haberin Devamı

- KUZENLERİ YAPIYOR: Fırat Kalkanı Bölgesi’nde DEAŞ’ın yaptığını, burada DEAŞ da kısmen olmakla beraber PKK, YPG ve PYD dediğimiz PKK’nın kuzenleri yapıyor.. Şu anda 700’ün üzerinde taciz oldu sınırlarımızda. Sınırın ötesinden altı tane roket Kilis’e attılar. Allah’tan can kaybı yok, 2 vatandaşımız hafif yaralı. Arkasından topçularımız gereken karşılığı verdi ve hedefleri imha etti.. Hatırlarsınız Amerika, ‘SDG ve PYD güçleri ile Rakka’yı aldık’ diye açıkladıktan sonra konvoy halinde buradan DEAŞ teröristlerinin çıkışına izin verdi. Adeta onlara korumalık yaparak 50 TIR’la ve yüzlerce araçla Rakka’dan silahlarıyla birlikte çıkmalarına destek oldu. PKK’lılar da bunlara korumalık yaptı. O yüzden bu terör örgütlerinin esasen isimleri farklı olsa da hepsi aynı, amaçları aynı, yönetildikleri merkez aynı.

Haberin Devamı

- MİLLETİMİZİN DESTEĞİ TAMDIR: Nitekim Suriye’den ülkemize bu süreçte yüz binlerce Kürt göç etmek zorunda kalmıştır. Bu tespitlerin ışığı altında TSK tarafından ülkemiz sınır güvenliğini sağlamak, Afrin Bölgesi’ndeki teröristleri yok etmek, bu sürette Kürtler, Araplar, Türkmenler başta olmak üzere dost ve kardeş bölge halkını terörün zulmünden ve baskısından kurtarmak amacıyla Sayın Cumhurbaşkanımızın Başkomutanlığı riyasetinde Zeytin Dalı Harekatı başlatılmıştır. Harekat, terör unsurları bölgeden temizleninceye kadar devam edecek. Milletimizin harekata desteği tamdır. Bu da askerimizin oradaki operasyon kabiliyetini daha da artırmaktadır.

- MİLLİ DURUŞ İÇİN TEŞEKKÜR: Bugün gazetelerimizin ilk sayfalarına baktım, hepinize bu vesileyle teşekkür ediyorum. Aynen 15 Temmuz’da olduğu gibi görüş farklılıklarımızı, duruşlarımızı, dikkate almadan ülke menfaati için, milletin geleceği için çok güzel bir fotoğraf gösterdiniz. Esasen bugün buradaki fotoğraf da bunun aynısıdır. Burada bugün bize karşı muhalefet içinde olan da olmayan da bütün medya mensupları, yazılı, görsel bir arada. Çünkü bu mesele milli meseledir. (Farklı sesler olabileceğini de belirterek) Ama bunlar her şey yolunda giderken, ülkemizin başında bu gaileler olmazken bir problem teşkil etmez ancak, bütün dünyanın gözümüzün üzerinde olduğu bir bölgede beka meselesiyle karşı karşıya bulunduğumuz bu şartlarda sizlerden beklediğimiz de buydu. Biz bunu telkin etmedik ama siz durumdan vazife çıkararak, güzel bir duruş sergilediniz. İyi bir başlangıç yaptınız. Milletim ve hükümetim adına sizlere teşekkür ediyorum.

İlk hedef güvenli şerit

Algı oluşturmaya çalışıyorlar

Orada şu propaganda yayılmaya çalışılıyor; ‘Burada DEAŞ yok’. Halbuki Suriye’deki mücadele DEAŞ ile sınırlıydı. Dolayısıyla Türkiye’nin bu operasyonu farklı amaçlar gözetiyor gibi yavaş yavaş bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Şunu asla aklımızdan çıkarmayalım, DEAŞ burada. Çünkü DEAŞ’a Rakka’dan yol verdiler, buraya gelmesine izin verdiler. Bir kısmı da buradan denizden Avrupa’ya geçmeye çalıştı. Geçerken yakaladık, bir kısmı da geçti. Dolayısıyla burada istemediğimiz kadar DEAŞ’lı var. Birlikte çarpışıyorlar. Bunların birbirinden farkı olmadığını zaten bütün dünya kamuoyu biliyor.

‘Kılıçdaroğlu ve Bahçeli de destekliyor’

- KILIÇDAROĞLU DESTEKLİYOR: Sayın Bahçleli’yle görüştüm. Onun da operasyona tam desteği var. Aynı şekilde Sayın Kılıçdaroğlu’yla da Almanya’da olduğu için yüz yüze görüşemedik, telefonda görüştük. Oda operasyonu destekliyor. Hava sahasının kullanılması konusunda endişesi vardı. Onu da açıkladık, endişesini giderdik.

Terör unsurları hedef alınıyor

- SIĞINAKLAR VURULUYOR: Harekat, terör unsurları bölgeden temizleninceye kadar devam edecek, aynen Fırat Kalkanı operasyonu gibi. Orada da bugün okullar açık, hastaneler açık, insanlar iş güç kurmaya çalışıyorlar; normal hayat devam ediyor ve Türkiye’ye karşı da büyük bir memnuniyet var. Harekatın icrasında sadece bahse konu terör unsurlarıyla, bu unsurlara ait barınak, sığınak, silah, araç-gereç hedef alınıyor, sivil halkın zarar görmemesi için her türlü hassasiyet gösteriliyor. Harekat uluslararası hukuk temelinde, BM Sözleşmesi’nin 51. maddesine dayandırılarak, meşru müdafaa hakkı olarak yürütülüyor. Ayrıca BM’nin Güvenlik Konseyi’nde aldığı terörle mücadeleye ilişkin 1373, 1624, 2170, 2178 sayılı kararları uyarınca, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı esasına göre yürütülüyor. Bu harekatın milli menfaatlerimiz doğrultusunda başarıyla tamamlanması, sivil halkın zarar görmemesi ve bölgede arzı edilen barışın sağlanması için yazılı ve görsel medyamızın, yani sizlerin desteği ve katkılarını çok önemsiyoruz.

- GÖÇ DALGASI OLUR MU? Şu anda Afrin de İdlib de hareketli. Dolayısıyla böyle bir göç dalgası ihtimalini göz ardı etmiyoruz. Ancak bizim planlamamız sınırımızın güneyinde yani dışında bunları karşılamak, orada iskan etmek şeklinde. Hazırlıklarımızı buna göre yapıyoruz. Çünkü içeride daha fazla kapasite yok. Sınırımızın hemen dışında kamp alanları oluşturuyoruz. Bu ihtimale karşı tedbirlerimizi alıyoruz.

İlk hedef güvenli şerit

‘Fırat Kalkanı’nı örnek alıyoruz’

- SURİYE İLE RUSYA ÜZERİNDEN: (Harekatın başarısı için Suriye merkezi hükümetiyle doğrudan temas etmenin faydası olmaz mı?) Tabii 7 yıl boyunca yaşadıklarımızı dikkate alırsak bunun böyle hemen olması çok gerçekçi değil. Ama daha alt düzeylerde bu mesele konuşuluyor. Arkadaşlarımızın dolaylı, hem Rusya üzerinden hem de Suriye içinde doğrudan temasları sürüyor. Tabii ki bölgede her ne kadar çok büyük zulüm yapıldı, çok insan öldü, çok yanlış yaptı. Tüm bunlara rağmen şu anda geldiğimiz noktada rejim de işin bir parçası, bunu da görmemiz lazım. Yok sayamayız.

- İŞGALCİ GÖSTERME GAYRETLERİ: Türkiye’yi işgalci gösterme gayretleri var. Buna karşı da uzmanlarla, bu konudaki bilgisine tecrübesine güvenilen insanlarla bunun gerçeğini anlatmak gerek. Fırat Kalkanı’nı burada iyi bir örnek olarak alabiliriz. Fırat Kalkanı’nda burada tamamen terör hakimdi, şimdi barış hakim. 100 binden fazla insan döndü. Hayat normale döndü. Buradaki hayatın normale dönmesi, bizim yükümüzü azaltıyor. Aynı zamanda Türkiye’nin üzerindeki göçmen baskısını kaldırıyor.

- BEKA MESELESİ: (Konunun ülkenin ortak meselesi, beka meselesi olduğunu dile getirip sosyal medyadan dezenformasyonlara dikkati çekerek) Bu ortak hedef doğrultusunda çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Basın özgürlüğü kısıtlaması filan söz konusu değil. Önümüzde öyle bir manzara yok. Yapmaya çalıştığımız, ortak hassasiyetlerimizin göz önüne alınması ve milli şuurla Silahlı Kuvvetlerimizin başlattığı bu operasyonun en kısa sürede başarıyla tamamlanması.

Harekat dört safada sürecek

- 130 KİLOMETRELİK GÜVENLİ ŞERİT: (Operasyonun 4 safhası olduğunu belirterek) Birinci safha bir kere sınırlarımızdan içeri doğru güvenli bir alanın oluşturulması. Azez bölgesinden başlayarak, kuzey batıya doğru, oradan tekrar güney batıya doğru 130 kilometrelik Afrin bölgesinin bir güvenli şerit oluşturulması, derinliği 20-30 kilometre. İlk hedef orada güvenli bir alan oluşturacağız ki ondan sonra terör unsurlarını yok etmek için oraya ayağımızı sağlam basmamız lazım. Daha sonra gerek Afrin merkezinde gerekse diğer bölgelerinde yerleşik bu terör örgütlerinin yok edilmesi için çalışma yapılacak.

‘ABD’de kafa karışıklığı var’

- ABD “YAPMAYIN ETMEYİN” DEMEDİ: Harekat başlamadan önce diplomatik alanda, askeri temaslarda yapılması gereken her şey yapıldı, Rusya ile Amerika ile İran ile... Rejimle görüşülmedi, rejimle Rusya üzerinde görüşülmek suretiyle mutabakat sağlandı. Rusya’nın bu harekatla ilgili şu anda bize karşı herhangi olumsuz tutumu yok. Buna hava sahasının kullanılması da dahil. Hava sahasının kullanılması konusunda rejimin yönetilmesi, sevk ve idaresi görevini Rusya yerine getiriyor. Biz doğrudan Rusya’ya muhatabız. Amerika’da bir kafa karışıklığı var, herkes ayrı telden çalıyor. Bir net duruş yok ama buraya karşı da ‘Yapmayın, etmeyin’ tarzında keskin bir şey de yok. Sadece onlar ‘Bizim önceliğimiz DEAŞ’la mücadeledir. Dolayısıyla DEAŞ’a yoğunlaşmak lazım. Aynı zamanda bizim Afrin’le bir işimiz yok, unsurumuz yok dolayısıyla Afrin bizim ilgi alanımız içerisinde değildir’ mealinden açıklamalar da yapıyorlar. İran’la da görüşüldü. İran’ın herhangi karşı çıkma durumu yok ama bazı endişeleri var.
Onu bizlerle paylaşıyor. Biz de bu endişeleri tabii ki dikkate alacağız.

‘10 bin civarı terörist var’

- HAVA SİSTEMLERİ DEVREYE GİRDİ: Hava sahasının kullanılmasıyla beraber bir teknik sorun yaşandı kısa süreli ama aşıldı. O, bize karşı bir cevap verme amaçlı değil, oradaki sistemler otomatik olarak devreye girdiği için onları tekrar gözden geçirdiler, düzelttiler.

- 8-10 BİN TERÖR GRUBU: Yaklaşık 8-10 bin civarında terör grubu olduğunu hesap ediyoruz. Nüfus olarak da doğrusu 450 bin ile 750 bin arasında gidip geliyor. Tabii sağlıklı bilgi vermek mümkün değil, göçler oluyor, en az yarım milyon bir nüfustan bahsedebiliriz.

‘Münbiç’teki sözlerini tutsunlar’

- MÜNBİÇ’TE SÖZLERİNİ TUTSUNLAR: (Münbiç operasyonu için Afrin’in tamamlanması mı bekleniyor?) Tabii ki bizim baştan beri Münbiç’in Amerikalıların sözü doğrultusunda Fırat’ın doğusunda Münbiç’teki varlıklarını onların hem kendilerinin hem PKK’nın varlığını oradan çıkaracaklarının sözü var. Bu sözün tahakkuk etmesini biz hala bekliyoruz. Bunu istiyoruz. Şimdi önümüzde Afrin Harekatı var, yoğunlaşmamız burayadır, ama ülkemizin herhangi bir noktasından herhangi bir ülkeden bir tehdit gelecek olursa, nereden gelirse gelsin buna cevap verecek hazırlığımız mevcut.

- ASTANA SOÇİ ETKİLENİR Mİ? Zaten PKK/PYD/YPG’nin bu sürecin içinde olmadığını biz açıkça ifade ettik. İran da bunu kabul etti. Başka nasıl etkileyecek? Bizim buradaki hedefimiz DEAŞ, PKK, YPG. Bunlar İran’ın da mücadele ettiği, İran’ın da istemediği terör grupları. Rusya’nın da bu operasyona karşı herhangi kuvvetli bir itirazı yok. O bakımdan böyle bir sürecin etkilenmesi zarar görmesi söz konusu olamaz.