SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Zehra Işık: "Kadınların özgüvenini öne çıkarıyoruz"

Hemen hemen tüm defilelerinde Özge Ulusoy ve Çağla Şıkel'e yer veren Zehra Işık, tasarımlarında kadınların duruşunu ve özgüvenini öne çıkardığını söyledi.

|

Adil Işık Group Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Tasarım Direktörü Zehra Işık Sonbahar-Kış koleksiyonunu, marka iş birliklerini ve 2019 planlarını anlattı. İş insanı, ‘Yılbaşı gecesi ne giysem?’ diye düşünenlere tavsiyeler vermeyi de ihmal etmedi.

2018 sizin için nasıl bir yıl oldu? Nasıl bir yılı geride bırakıyorsunuz?

Zor bir yıldı. 'Beklentilerinizi aldınız mı?' derseniz, çok değil. Tam da istediğimiz gibi bir yıl değildi. Süreç içinde beklentilerimizi hep revize ederek devam ettik. Tüm sektörler için böyle tabii ki. Bir umutla 2019'a giriyoruz.

2019 planlarınız arasında neler var?

2018 cirosal olarak sıkıntılı bir yıldı ama biz durmadık. Hatta birkaç yıldır yapmadığımız defilelerin ikisini birden yaptık. Lansmanlarımızı da gerçekleştirdik. Enerjimizi önce ekibimize, sonra müşterilerimize yansıtmak adına devam ettik.

Cengiz Abazoğlu ve Mert Aslan'la iş birliğinizin kaçıncı yılındasınız?

Mert'le yedinci sezon bitti, sekize girdik... Yani iş birliğimizin beşinci yılındayız. Cengiz Abazoğlu ile zaten sekizinci senedeyiz, 16 sezondur çalışıyoruz. Biz uzun soluklu birliktelikleri seviyoruz.

‘Pelin Akil’e uğurlu geldik’

Love my body marka yüzü Pelin Akil oldu...

Evet, marka yüzümüz. Şimdi hamile olduğu için bu sezon devam edemiyoruz. Uğurlu geldik Pelin'e (gülüyor)... Önümüzde ki sezon da yeni bir şeyler yapmayı düşünüyoruz. Onun dışında sosyal sorumluluk projeleri yapıyoruz her iki markada da... Projeyi büyütmek ve duyurmak adına lansmanlar yapıp bağışlarımızı arttırıyoruz. Daha çok kadınlara ve çocuklara yönelik projeler yapıyoruz. Kendimize şöyle bir kural koyduk, her sezon mutlaka bir markamızda sosyal sorumluluk projesi yürütüyoruz.

Tasarımlarınızı yaparken nelere dikkat ediyorsunuz? Kadınların güçlü duruşunu yansıtmak sizin için önemli sanırım.

adL kadını zaten çalışan ve güçlü bir kadın. O yüzden Türkiye'nin büyük şehirlerinde çok daha iyiyiz diyebiliyoruz. Anadolu'nun belirli yerlerinde de varız ama mağaza sayımızın çok olduğu yerler, çalışan kadın nüfusunun daha fazla olduğu yerler... Kadının duruşunu, özgüvenini öne çıkaran tasarımlar yapıyoruz. Bizim kadınımız cesur...

Sizin de kariyer serüveniniz tasarımla başladı değil mi?

Evet, hâlâ tasarım ekibinin başındayım. Elbette ciddi bir ekip var ama her şey benden geçiyor. Cengiz Bey ve Mert'le de birlikte çalışıyoruz. Aynı kişilerle her sezon yenileniyoruz. Müşteriyle bire bir iletişim halindeyiz. Anketler yapıyoruz, sorular soruyoruz. İlk Cengiz Bey’i tercih etmemiz bile mağaza müşterilerine yaptığımız anket sonuçlarından çıktı. Bunun dışında araştırma şirketleriyle focus gruplar yapıyoruz. Çünkü müşterilerimizin markamız hakkında yaptıkları yorumlar bizim ne dediğimizden daha önemli.

Birçok ünlü isim size tasarım yapmak istiyor. Yeni iş birliklerine açık mısınız?

Açığız fakat tasarım alt yapısı olan kişilerle yapmayı tercih ediyoruz. Model, marka işbirliklerimiz var. Mesela Özge Ulusoy'la koleksiyon yaptık, tasarımcı değil ama yılların modeli olduğu için bir ürünün üzerinde nasıl duracağını ya da onun kitlesinin hangi ürünü isteyeceğini çok iyi biliyor yani sadece ünlü diye de çalışma yapmıyoruz. Ama Pelin Akil'le olduğu gibi marka yüzü olarak ünlü isimlerle çalışıyoruz.

Modadaki geriye dönüş için neler söyleyeceksiniz?

Tasarımcılar olarak nedense 70'leri çok severiz. 70'lerde de dünya modasında belki özgürlüğe geçişle o yıllara hepimizin bir özlemi var. Pop müzikte mesela özellikle 90'lar çok güzel. Oğlum 18 yaşında, 'Sen bu şarkıları nereden biliyorsun?' diyorum. Bazı dönemlerin, bazı hitleri var gerçekten.

Kış koleksiyonunda neler var?

Çok renkli bir kış. Desenlerle birlikte danteller de vardı. Hem kumaşları hem de desenleri karıştırdığımız renkli bir koleksiyon oldu. Biz tabii çok yoğun bir şekilde yaz koleksiyonunu hazırlığını bitirip, üretim tarafına geçtik. Çarpıcı bir yaz geliyor.

‘Ürün değil, hikaye satıyoruz’

'Yılbaşında ne giysem?' diye düşünenlere, nasıl tüyolar verebiliriz?

Gidecekleri yer çok önemli ama tabii ki bir yılbaşı ruhu olmalı. Hafif bir parlaklık, ışıltı öneriyorum. Bir yılbaşı balosu yoksa kimse uzun elbiseler giymemeli. Mini elbiseler ya da pantolon ve üstler tercih edilmeli. Normalde kırmızı tercih edilir ama bence bu sene payetler öne çıkıyor. Bir de kadife ve dantelin birlikteliğini taşıyan tasarımlar dikkat çekiyor. Bir jean, payet bir üstle bir genç kız istediği partiye gidebilir.

Tasarımlarınızı en çok kime yakıştırıyorsunuz?

Çok kişiyi giydirdik, o yüzden 'buna, ona’ diyemiyorum. Ama Özge Ulusoy ve Çağla Şıkel'in yeri ayrı. Özge'yle uzun yıllar çalıştık. Çağla da bütün defilelerde açılışlarımızı yapar... Bir defileye doğum yaptıktan iki ay sonra çıkmıştı. Bir tanesinde de ikinci çocuğuna hamileydi. Onların yeri başka. Dünyada da birçok insan tasarımlarımızı giyiyor.

Toplam kaç mağazanız var?

Türkiye'de 120, yurt dışında 50 mağazamız var.

Mezuniyetler için hazırlanan özel koleksiyonunuz devam etmekte mi?

Evet neredeyse 15 yıldır mezuniyete özel koleksiyon hazırlıyoruz. Güçlü ve geniş bir ürün portföyümüz var ve bu konuda iddialıyız.

Sosyal medya modayı nasıl etkiliyor sizce?

Son beş yıldır sosyal medyayla birlikte moda bambaşka bir hal aldı. Eskiden sadece ünlü insanlar bir giydiğini bir daha giymiyordu, şimdi herkes ünlü oldu. 'Bunu burada giymiştim, burada paylaşmıştım, bir daha giyemem' diye düşünüyorlar. Böyle bir psikoloji oldu. Fast fashion mantığıyla yaklaşarak kombinlenebilir ürünler yapmak lazım. Bizler aslında bir hikaye satıyoruz, ürün satmıyoruz. Bir kadın yaratıyoruz ve o kadın gibi olmak isteyenleri aslında bir çatı altında topluyoruz.

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.