Duygusal yönelimlerin beğeni, hoşlantı, sevgi, aşk, sevda ve kara sevda gibi hafiften şiddetliye doğru çeşitli isimler aldığını dile getiren Dr. Yavuz, “Hoşlantı sıcak bir gülümseme, sevgi tatlı bir meltem ise, aşk şiddetli bir esintidir. Sevda fırtına, karasevda ise kasırgadır. Eğer bu kasırga da kişi bir rota belirleyebilirse, karaya çıkabilir, yoksa boğulup gitmesi işten bile değildir. Günümüzde hemen hemen her konuşmamızda yer alan aşk gerçekte ne anlama geliyor.
Aşk ruh hali mi, duygu değişikliği mi veya sadece karşı cinse karşı duyulan heyecan mı? İlk görüşte aşk mümkün müdür yoksa aşk zamanla mı oluşur? Peki aşık olduğumuzu veya hissettiğimiz şeyin aşk olduğunu nasıl anlarız. Aşk sadece insanlara özgü mü yoksa tüm canlılar bu duyguları yaşar mı? Öyle sanıyorum ki aşk, beynimizin bedenimize sunduğu özel ve güzel bir şakadır. Kebabın adanalısıdır yani acılısıdır. Sevginin acı ile harmonileştiği, yüreğimizde ulvileştiği duygudur aşk” dedi.