Gündem 'Atatürk’le karşı karşıya getirilmesi bizi üzer'

'Atatürk’le karşı karşıya getirilmesi bizi üzer'

11.02.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Osmanlı padişahlarından 2. Abdülhamid’in torunları, dedelerinin vefatının 100’üncü yıldönümü anısına 12 yıl sonra İstanbul’da bir araya geldi. Daha önce Eylül 2006’da Dolmabahçe Sarayı’nda yapılan etkinlikte buluşmuşlardı.

Atatürk’le karşı karşıya getirilmesi bizi üzer

Fransa, İngiltere, Almanya, Lübnan, Suudi Arabistan, Avusturya ve Meksika’da yaşayan hanedan üyeleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’a minnettar olduklarını dile getirdi.

Haberin Devamı

Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinlikte Milliyet’e konuşan Gülnur Nami Osmanoğlu-Ragot, dedesi 2. Abdülhamid ile Atatürk’ü karşı karşıya getirmek isteyenleri eleştirdi. Eşi Fransız olan, Fransa’da yaşayan Gülnur Nami Hanım’ın mesajları şöyle: “Hanedan üyelerinden yurtdışında yaşarken Türkiye’ye ilk dönen kişi babam rahmetli Osman Osmanoğlu’ydu. 1974’de Türkiye’ye dönmüştük. Bir süre sonra Fransa’ya yerleştim. Her yıl Türkiye’ye gelip gidiyordum. Aile üyelerinin birçoğu yurtdışında ikamet ediyor. Türkiye’yi çok özlüyorum..”

‘Tarihin önemli şahsiyeti’

Dedesi 2. Abdülhamid üzerinden yapılan siyasi polemikler için üzüntü duyduğunu belirten Osmanoğlu-Ragot şunları söyledi: “Büyük dedemiz yaşadığı döneme göre son derece modern bir insandı. 2. Abdülhamid’in ülkeye kazandırdığı kurumlar ortada. Üniversiteler, hastaneler, askeri kurumlar ve altyapı çalışmalarında en üretken olduğumuz dönem denebilir. Büyükannemiz Ayşe Sultan da tıpkı dedemiz gibi moderndi. Bu insanların entelektüel yönlerini görmeyip sadece siyasi yönden ele alınmalarını anlayamıyorum. Her fikir dönemine göre yorumlanmalı. Dedemiz Türk tarihinin önemli şahsiyetlerinden biridir. Atatürk ile 2. Abdülhamid’i karşı karşıya getirmek isteyenler bizi üzüyor. Ailemizde böyle bir kıyaslama ve Atatürk’e karşı olumsuz tavırlar olamaz. Mustafa Kemal Paşa büyük başarılar elde edip devrim yapmış bir şahsiyet. Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı’dan sonra farklı yönetim biçimiyle kurulan ve Osmanlı’nın devamı olan bir Türk ülkesidir. Cumhuriyet ile Osmanlı’yı birbirine rakip gibi göstermek doğru değil. Biri diğerinin devamıdır.”
Osmanoğlu-Ragot, devam eden veraset davasıyla ilgili de “Büyük dedemize ait şahsi mülklerin veraseti için dava açtık. Bu dava devlet mülklerini konu alan bir yargı süreci değil. 2. Abdülhamid tahta çıkmadan önce ticaretle uğraşan, parası olan bir insandı. Şahsi mülklerin miras davası olarak düşünülmelidir” dedi.

Haberin Devamı

Atatürk’le karşı karşıya getirilmesi bizi üzer
‘Sanatkâr ve entelektüel’

Fransa’da yaşayan hanedan üyelerinden Jamil Adra da 2. Abdülhamid’in vefatının 100’üncü yıldönümü anısına İstanbul’a gelen isimlerden. 69 yaşındaki Adra, 2. Abdülhamid’in dördüncü kuşak torunu. Ana dili Fransızca olan Adra, hanedan üyeleri olarak 12 ülkeye dağıldıklarını belirterek şunları söyledi: “Dünya genelinde 500’ün üzerinde hanedan üyesi olduğunu tahmin ediyorum. Türkiye’yi çok özlüyoruz. Belki bir gün döneriz. Ailemizde demokratik gelenek vardır. Herkes kendi kararını alır. En büyüğümüz Harun Efendi’ye hürmet ederiz. Harun Efendi hanedan reisidir. Sultan 2. Abdülhamid’in doğru anlaşıldığını düşünmüyorum. Sultan’ın sanatkar, entelektüel yönünü saatlerce konuşabiliriz. 19’uncu yüzyılda Türkofobia vardı. Önyargılar yıllarca devam etti. Tarih kitaplarında 2. Abdülhamid yanlış anlatıldı. Dedemizi sadece bir siyasi figür olarak ele almak doğru değil, entelektüel kişiliği anlatılmıyor. Padişahların tümü sanatkar ve entelektüel şahsiyetlerdi.”

Yazarlar