Sıcak bir karşılama... En başta Türkiye’den göç eden eski dostların sevgi ve sempatisi, hem kentte, hem de tribünde Beşiktaş’ın gerginliğini alıyor...
Sonra ılıman bir maç... Beşiktaş topa sahip oluyor. Tempoyu düşük tutup oyunu kontrolüne alıyor. Ancak topa sahip olmak Beşiktaş adına bir baskı yaratmıyor...
Beşiktaş’ın Quaresma, Babel, Tolgay’la oynadığı hücum (!) futbolu doğru dürüst bir pozisyona dönüşmüyor. Oysa grup aşamasında İnter ve Southampton’un arasından sıyrılıp ikinci sıradan 32’ye kalan Beer Sheva, anlatıldığı ve parlatıldığı gibi görünmüyor...
Her neyse... Maç bu minval üzre sürerken, Beşiktaş bekleneni gerçekleştiriyor. Quaresma’nın isabetli ortası ve Cenk Tosun’un sağ ayak içinden çıkan top, rakip savunmacıya da çarpıp ağlara gidiyor. Bu golü rakibe (kk) yazıyorlar ama, bence Cenk’in hakkı Cenk’e!
Sıcak ve ılıman dedik ya... Şimdi sırada soğuk duş var... Evet, Beşiktaş attığı golün santrasından hemen iki dakika sonra, sıkça rastlandığı gibi, yine gafil avlanıyor. Barda’nın golünde Gökhan, Marcelo, Mitroviç toplu halde kaçırıyorlar İsrailli’yi... Sonra Tosiç’in gayretleri var ama yetmiyor. (Şimdi günah keçisi ya... Herkes Tosiç’e yüklenecek ama en az hatalı olan o!) Gafil avlanmak terimini boşuna yazmadım... Bir gaflet hali bu... Aymazlık ve uyurgezerlik durumu yani!
Beşiktaş savunmanın organizasyonu ve disiplininde kendine yakışan direnç ve güveni bir türlü yakalayamıyor!. Dün Cenk Tosun’un attığı goller de bu sorunun üstünü örtmemeli, Atiba’nın attığı gol de emeğinin ürünü oldu.
Her şeye rağmen keyifli bir skor çıktı ortaya... Tosiç asistiyle Cenk’in attığı ikinci gol güven yarattı. Talisca asistiyle Quaresma, Atiba, Tolgay, (İlle de Necip), Tosiç ve Cenk Tosun takımın öne çıkan emekçileriydi. Babel’den beklediğimiz etkinliği göremedik. Şenol Hoca’nın formsuz Oğuzhan’la Talisca’yı kenarda bekletmesi bizce isabetliydi. Sonradan oyuna giren Talisca, oyunun Beer Sheva üzerine yıkılmasında etkili oldu.
Bu maç sadece tur atlama şansı yaratmıyor. Bence Beşiktaş’ın üst üste yaşadığı iki yenilginin de pasını alacak bir değeri var. Belki de Quaresma’nın saman sarısı parlak saçları da yolu aydınlatıyor, kim bilir!
