Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Önceden ilan edilmiş, bilinçli bir uygulama mı? Bilmiyoruz. Tüm detayları, kadrosu ve bütçesiyle başlatılan bir proje mi ? Sanmıyoruz. Şenol Güneş’in böyle tercihleri vardı eskiden. Geçmişte kalan tercihler. Genç adamlarla takviyeli onbir, onun tercihi miydi? Hayır!
Beşiktaş’ın “sağlığı” bozuk... Hem fizik, hem de moral sıkıntıları var. Oyuncu kadrosunda peş peşe sakatlıklar şaşkınlık yaratıyor. En ilginç olanı da takımın en usta , en profesyonel oyuncusu Adriano’nun uçak kalkmadan bir kaç saat önce kendini iyi hissetmemesi. Doktorlara göre herhangi bir bulgu yok. Ama ağrıları olduğunu söylüyor. Yapacak bir şey yok. Niye böyle hissediyor? O çok ayrı bir sorun. Belki de tamamen duygusal nedenlere dayanıyor, kim bilir?
Her neyse... Şenol Hoca’nın sahaya sürdüğü onbir daralan kadrodaki zorunlu tercihiydi. Tarih, yoklukların, sıkıntıların ve yenilmişliklerin içinden çıkan zaferlerle dolu. Beşiktaş’ın zor rakip Ankaragücü karşısında ilk yarıyı 3-0 önde bitirmesi, yüksek tempolu, yardımlaşmalı, mutlaka iyi çalışılmış bir takım oyununun sonucuydu.
Sırbistan formasıyla iki gol atıp sapasağlam İstanbul’a dönen Adem Ljajic, topu yere indiren adamdı dün. Bu etkileşim Caner ve Quaresma’nın oyununa da verimlilik kazandırdı. Genç Dorukhan Toköz, Güven Yalçın ve sonradan oyuna giren Fatih Aksoy takıma tempo, dinamizm ve çok farklı bir rüzgar kazandırmıştı. Acaba dünkü aç ve genç enerjiyle yola devam etmek Beşiktaş’a bir maçın ötesinde, daha da yararlı bir süreç kazandırabilir miydi? Elbette evet diyoruz. Kimse de Adriano, Pepe, Babel, Medel ve dünkü usta Atiba’yı ‘tu kaka’ ilan ettiğimizi sanmasın. Onlar da bu takımın değerleri. Dünkü maç sahadaki Beşiktaş’ın yaş ortalamasını düşürürken, takımın toplam futbol değerini de yükseltti. En az skor kadar değerli bir değişim.
Ljajic, Mustafa, Güven ve Oğuzhan’ın golleri hem şıktı, hem de akıl ve emek unsuru oyun kalitesinin sonucuydu. Bu arada... Güven Yalçın kardeşimiz golden sonra bir okçuluk ritüeli sergiledi... İtirazım yok, eyvallah. Yine de merak ediyorum. O hareketle hayal kırıklığı kahramanı Guiza’ya mı benzemek istiyorsun, yoksa Usain Bolt’a mı?
Maçın başından beri gol tehdidi savuran El Kabir’i Beşiktaş savunması nasıl kaçırdı, anlaşılır gibi değil. Bu arada Beşiktaş kulübesinden dışarı boynunu bile uzatmayan Guti’ye karşılık Beşiktaş İdari Menaceri Ali Naibi’nin de ölçüsüz davranışına dikkat çekelim... Umalım ki tekrarı olmaz.
Mete Kalkavan’ın VAR sistemine uyumu güzel. Biraz zaman alıp oyunu soğutmuş olmadılar mı?
Şenol Hoca başta olmak üzere tüm öğretmenlerin Öğretmenler Günü’nü içtenlikle kutlarım. Onların yapacak çok işi var. Kolaylıklar diliyorum.